Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Kadın Meclisi, kadın kazanımları ve kadın mücadelesini hedef alan saldırılara karşı "Bedenimiz ve kimliğimize sahip çıkıyoruz" diyerek Eğitim Sen Genel Merkezi'nde önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "İşimizden geleceğimizden ve kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz" pankartı açan kadınlar sık sık "Yaşasın kadın dayanışması", "Ne darbe ne OHAL, demokrasi derhal" sloganları attı. 

Kadınlar ayrıca "OHAL son bulacak, kadınlar kazanacak", "8 Mart bizimdir sorgulanamaz" ve "Biz kadınlar barışta ısrar ediyoruz" dövizlerini taşıdı.

Kadınlar adına açıklamayı yapan KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy,"Her türlü hukuksuz, keyfi uygulamasına dayanak yapmaya, içerde ve dışarıda savaş politikalarını derinleştirmeye ve ülkede tek adam diktatörlüğüne dayalı bir rejimi hayata geçirmek için ülkeyi kaosa ve karanlığa sürüklemeye devam ediyor" dedi.

Atasoy, "Faşizmin kurumsallaştırılmak istendiği can yakıcı bir dönemde KESK Kadın Meclisimizi gerçekleştiriyoruz" diye belirtti. Darbecilerle mücadele adı altında kamuoyunun tavsiye edildiğini vurgulayan Atasoy, şunları aktardı: "Tekçi, mezhepçi, cinsiyetçi bir biçimde yeniden yapılandırmak, zaten sınırlı hale gelmiş olan kamu emekçilerinin iş güvencesini tümden ortadan kaldırmak istenmektedir." 

200'ün üzerinde KESK üyesinin ihraç edildiğini ve binlerce üyesinin ise açığa alındığını hatırlatan Atasoy, keyfi gözaltı ve tutuklamalar ile üyelerine dönük baskı ve yıldırma saldırılarının hız kesmeden devam ettiğini söyledi. 

Atasoy, "Konfederasyonumuzun kadın mücadelesini, kadın kazanımlarını ve muhalif kadın kimliği hedefe koyan cinsiyetçi uygulamalarını sürekli devrede tutarak, emek, demokrasi ve barış mücadelesi yürüten kadınlara gözdağı vermeye çalışmaktadır" şeklinde konuştu. "Sadece Sendikal faliyet yürüttüğü için 20 günlük bebeğiyle gözaltına alınan kadınlardan tutun da kadınlar açısından en temel kazanımların başında gelen 8 Mart bildirisini okuduğu için açığa alınan, sürgün edilen kadın üyelerimize dönük bu yaklaşım, keyfiyetin çok ötesinde ancak bir kadın düşmanlığı ile açıklanabilir" diyen Atasoy, sistematik saldırıya dönüşen keyfi uygulamalara karşı mücadele ve kazanımlardan taviz vermeyeceklerini kaydetti.