Bugün KESK İstanbul Şubeler Platformu, Maltepe Beşçeşmeler Meydanında Kanun Hükmünde Kararname’’KHK’’ ile işine son verilen üyeleriyle bir basın açıklaması yaptı.
Necdet ÖZSAYGIN
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
15 Temmuz’da yapılan darbe girişimi her şeyden önce ezilenlerin emekçilerin ülkemizde on yıllardır büyük bedeller ödeyerek elde ettikleri demokratik kazanımlara yönelik gerçekleştirilmiştir.20 Temmuz sivil darbesi sonrası OHAL kararnameleri ile de OHAL döneminde bile askıya alınmayacak olan ve anayasanın 15.maddesinde güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler çiğnenmiş,darbe girişimi her tür anti demokratik uygulamanın bahanesi haline getirilmiştir.
Sadece darbe girişimi ile ilgili olarak sınırlı süre için tedbirleri alması gereken düzenlemeler yerine Türkiye’nin siyasal-toplumsal yapısını değiştirmeye dönük kalıcı düzenlemeler KHK’lar eliyle yapılmıştır. Şimdi de Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapılmaktadır.OHAL’in sadece adı kalkmış ruhu ve uygulamaları korunmuştur.OHAL KHK’leri ile 135 bini aşkın kişi fişleme müdür/kurum kanaati,sosyal medya paylaşımları,sosyal çevre soruşturması,sendika üyeliği, banka hesabı vb.gibi normal koşullarda asla suç olmayan gerekçelerle kamudan ihraç edilmiş hukukun temel ilkeleri ayaklar altına alınmıştır.İşinden ekmeğinden edilen üyelerimiz bu hukuksuzluğu kabul etmedi ve tekrar işe dönene kadar KESK öncülüğünde direnişe geçti.72 hafta İstanbul’un 3 meydanında haftada 4 gün oturma eylemleri şeklinde devam eden direniş eylemleri daha sonra her hafta cumartesi günü İstanbul’un değişik meydanlarında yapılan basın açıklamaları ile sürdürülmektedir.Bu hafta 101.direniş haftasında işimizi geri istiyoruz demek için Kartal’dayız.
KHK’lar ile gerçekleştirilen ihraç işlemiyle genel hukuk değerleri ve ulusal mevzuat gereğince tanınan haklar yok sayılmıştır.İçer de ve dışarıda gelen eleştirilere karşı oyalamaya dönük hiçbir hukuki dayanağı olmayan OHAL işlemleri inceleme komisyonu kurulmuştur.OHAL işlemlerini inceleme komisyonunun hukuk sistemi içerisinde bir tarifi bulunmamaktadır.Komisyon Türkiye’nin hukuk sistemi içinde mevzuatça belirlenmiş bir yargı merci değildir.Bu durum yasalara ve anayasaya yargısal işleyişe açıkça aykırıdır.OHAL inceleme komisyonuna başvuran kamu emekçileri ne ile suçlandıklarını bilmemektedir.Komisyonun kendiside kurulduğu ve başvuru almaya başladığı andan itibaren ne sebeple ihraçların gerçekleştiğine yada başvuruların hangi şartlarda kabul veya ret edildiğine ilişkin başvuruculara herhangi bir bildirim yapmaktadır.
OHAL komisyonunun kendisini mahkemelerin yerine koyarak karar vermesi hukuksuzdur ve bu şekilde verilen kararların kabul edilmesi mümkün değildir. Hukuki niteliği tartışmalı olan OHAL komisyonunun Türkiye cumhuriyetinin anayasal kurumları olan mahkemeleri yok sayarak karar vermesi açık bir anayasa ihlalidir ve suçtur.Hakkında suça bulaştığı iddia edilen kamu görevlileri ile ilgili tüm hukuki işlemler kendisini mahkemelerin yerine koyan OHAL komisyonunca değil mevcut hukuk sistemi içinde yer alan mahkemeler aracılığıyla yürütülmelidir.Komisyonun kararlarında da sabit olduğu üzere KESK’lilerin ihraçlarının ana nedeni anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan sendikal eylem ve etkinliklere katılmalarıdır.Demokrasinin işlediği bir yerde temel hak ve özgürlüklerin kullanımı bırakın ihraç edileme gerekçesi olmayı soruşturma konusu bile yapılamaz.
KES olarak hukukun en temel ilkelerini ayaklar altına alarak intikam hırsıyla KHK listelerini oluşturanların ve hazırlanmasına katkı sunanların peşini bırakmayacağız.Hukuki,fiili ve meşru mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.İhraç edilen tüm üyelerimiz tekrar işlerine dönene kadar mücadelemizi kesintisiz devam ettireceğiz ve mutlaka kazanacağız.Herkes için eşit adil barış içinde bir ülke yaratma azmimizden asla vazgeçmeyeceğiz.Sizleri de bu mücadelede bizlere omuz vermeğe davet ediyoruz.Birlikte kazanabiliriz ve unutmayın haklı olan mutlaka kazanır.