İstanbul Şubeler Platform’u Kanun Hükmünde Kararname ‘’KHK’’ile işine son verilen üyeleriyle Kocamustafapaşa meydanında bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada şunlar dile getirildi:
AKP ve saray rejimi 16 yıllık iktidarında küresel kapitalizm ışığında uyguladığı sosyal siyasal ve ekonomik politikalarla ülkeyi hızla uçuruma sürüklemektedir. Halka bedelinin ödetilmeye çalışıldığı ekonomik kriz giderek derinleşmekte ve bunun yükü halkın sırtına yıkılmaya çalışılmaktadır.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasın da çıkartılan KHK’larla iş güvencesi fiilen kaldırılmış sözleşmeli esnek baskı altında çalışmaya zorlaması kamu emekçileri ile açlık sınırının altında asgari ücretle kölelik koşullarında çalıştırılan işçiler sefalet koşullarına mahkum edilmiştir. Sermayeye her koşulda hizmet ettiğini dile getiren iktidar sermayeyi korumak için olağanüstü hali sürdürdüğünü ilan etmiştir.Bu tercih bu gün bizi enflasyondan işsizliğe yoksullaşmadan ekonomik durgunluğa kadar hayatlarımızı her alanda kabusa çeviren kapsamlı bir ekonomik krizle karşı karşıya bırakmıştır.En yetkili ağızlar ‘’kriz’’sözcüğünü kullanmaktan özenle kaçınsalar da bizler için krizin anlamı birbiri ardına kapanan dükkanlarda marketlerde sürekli yapılan zamlarda kabaran elektrik su doğalgaz faturalarıdır. Ödenemeyen borçlardır, evlere gelen hacizlerdir,İşsizliktir,iş cinayetleridir.Krizin anlamı yaşamımızın giderek sürdürülemez hale gelmesidir.Gerçek çıplaktır.AKP iktidarının sürdürdüğü ithalata betonlaşmaya dış borçlanmaya ranta spekülasyona dayalı ekonomik model hızla çökmektedir. Sendikal örgütlenmenin engellendiği on binlerce kamu emekçisinin ihraç edildiği demokrasi isteyen barış isteyen emekten yana duran kısacası muhalif tüm kesimlerle hesaplaşma fırsatına dönüştürülen OHAL uygulamaları ile grevlerin yasaklandığı hak aramanın bastırıldığı bir ortamda elde edilen yüksek kar oranlarının paylaşamayanlar bu gün zararlarını ve borçlarını halkın sırtına yıkmaktadır. Oysa fatura bu düzen sayesinde küplerini dolduran patronlara kesilmelidir. Faturayı ödemesi gereken sadece patronlar değil aynı zamanda siyasi iktidardır. Krizin sorumlusu Türkiye’yi sermaye için cazip bir ülke yapmak adına emeğin en temel haklarını gasp edenlerdir. Krizin sorumlusu ülkenin kaynaklarını üretime değil yandaşa halka değil şatafata barışa değil savaşa kullanan siyesi iktidardır.
BİZLER KİMLERİZ!
Bizler herkes için parasız eşit anadilde eğitim isteyen öğretmenler herkes için parasız sağlık isteyen sağlık çalışanları adil vergilendirme isteyen vergi memurları demokratik belediyecilik isteyen belediye çalışanları yolunu bilimle aydınlatan akademisyenleriz.Bu yüzden bir gece yarısı KHK’sı ile sizlere hizmet etmekten alıkonulduk işimizden atıldık.Ayrıca bizler çalışma koşullarının düzeltilmesini isteyen böceksiz yemek tahtakurusu olmadan uyuyacak döşek eve ekmek götürmek için hakkı olan ücreti isteyen havalimanı işçileriyiz.Bizler asgari ücretle açlığa sefalete mahkum edilen işçileriz.Ürününü tarlada çürümeye bırakmak zorunda çiftçiler, gün ortasında cinayete kurban edilen kadınlar, işsizlikle yüz yüze kalmış gençleriz.
NE İSTİYORUZ!
Olağanlaştırılan olağanüstü hal uygulamalarına derhal son verilmesini, haksız hukuksuz biçimde işinden edilen kamu emekçilerinin derhal işlerine iade edilmesini, KHK’ların tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmesini,OHAL komisyonunun lağvedilmesini ve hukukun tesis edilmesini istiyoruz. İnsanca bir yaşam ve demokratik bir Türkiye istiyoruz.İçinde bulunduğumuz kriz karşısında işçiler ,kamu emekçileri,işsizler,gençler,kadınlar,emekliler, köylüler,yoksullar korunsun.Krizin bedelini emeğiyle bu ülkenin değerlerini yaratan yüzde 99 değil krizi yaratan yüzde 1 ödesin istiyoruz.KESK olarak hukukun en temel ilkelerini ayaklar altına alarak intikam hırsıyla KHK listelerini oluşturanların ve hazırlanmasına katkı sunanların peşini bırakmayacağız.Nereden yada kimden gelirse gelsin örgütlü mücadelemizi hedef alan saldırıya rağmen hukuki meşru mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. İhraç edilen açığa alınan tüm üyelerimiz tekrar görevlerine dönene kadar dayanışmayı daha da büyüterek mücadelemizi kesintisiz devam ettireceğiz.Emeğin haklarını korumak ve bu karanlık günlerden aydınlık yarınlara çıkabilmek için toplumun tüm kesimleri ile omuz omuza verdik. Mücadeleyi sürdüreceğiz ve mutlaka kazanacağız.Herkes için eşit adil barış içinde bir ülke yaratma azmimizden asla vazgeçmeyeceğiz.Sizleri de bu mücadelede bizlere omuz vermeğe emeğinize sahip çıkmaya krizin bedelini krizi yaratanlara ödetmek için sesimiz yükseltmeye davet ediyoruz.Birlikte kazanabiliriz ve unutmayın haklı olan mutlaka kazanır.Biz haklıyız biz kazanacağız. İşimizi, ekmeğimizi, hayatımızı, geleceğimizi geri alacağız.”
Açıklamanın ardından bildiri dağımı yapan kamu emekçileri daha sonra dağıldılar.