Güncel

Kılıçdaroğlu: Soylu önce Erdoğan'a söylediklerinin arkasında dursun

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programında soruları yanıtladı.

4 Eylül 2019 Saat: 00:11
Kılıçdaroğlu: Soylu önce Erdoğan'a söylediklerinin arkasında dursun
Kılıçdaroğlu: Soylu önce Erdoğan'a söylediklerinin arkasında dursun

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programında soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik “Seni pejmürde ederiz” sözleriyle ilgili soruya, ''Pejmürde adama ne söyleyeyim ben. Düne kadar Erdoğan'a söylediklerine bakın, bugün yaptıklarına bakın. Kişiliği olan insan söyledklerinin arkasında durur. Düne kadar en ağır lafları ediyordunuz. Allah kimseyi kişiliksiz bir konuma düşürmesin'' yanıtını verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programına konuk oldu.

Kemal Kılıçdaroğlu, Fatih Altaylı'nın ''31 Mart ve 23 Haziran'a dönmek istiyorum. Çok eleştiriliyorsunuz. Partide liderliğiniz tartışılıyordu. Ama bu seçim öncesi 'Ben bütün büyük illeri alacağım' dediniz. Bazıları güldü, hatta bazıları canlı yayında güldü. Ama siz haklı çıktınız. AK Part 1. parti çıktı ama siz büyük kentlerin hepsini aldınız. Siz bu seçimi bir zafer gibi mi görüyorsunuz yoksa menzil kazanma gibi mi görüyorsunuz?'' sorusuna şu şekilde yanıt verdi:

''Bu seçimi bundan sonraki başarılarımızın önemli bir adımı olarak görüyorum. Türkiye iç politikada, dış politidaka çok sıkışmış vaziyette. Savrulan bir Türkiye var. AK Partililer de, MHP’liler de, işçisi, memuru, emeklisi bunun farkında. Herkesin dönüp dikkatle izlediği birisi olması lazım. Biz bu konularda samimi olarak her şeyimizi bir şekilde ifade ettik. Önümüzde bir yerel seçimler vardı. Bizim için önemliydi. Sadece Türkiye değil büyük kentler de iyi yönetilmiyordu. Halk iyi yönetime susamıştı. Çok iyi adaylar çıkardık. Yerel yönetimlerde deneyim kazanmış, başarı elde etmiş birisini büyükşehir belediye başkanı adayı gösterdik. Eskiden bazen popüler isimleri bulur, seçimlere katılırdık. Bunun fazla bir şey kattığı yoktu bize. Onlar belediye başkanı olduğu zaman 5 yıllık süreci öğrenmemk, adapte olmak, mevzuatı bilmekle geçiyordu. Şimdi bunu aşmış olduk. Burada yanıldığım, üzüldüğüm bi yer var o da Bursa. Bursa’yı alabilirdik, az bir puanla kaybettik. Bu bizim kabahatimiz. Biz orayı iyi yönetemedik. Bunu da rahatlıkla söylüyorum. Adayımız doğruydu ama biz orayı iyi yönetemedik. Sorun vardı. Dolayısıyla alabilirdik Bursa’yı, İstanbul’dan çok daha rahat alabilirdik, olmadı. Ama onun dışındaki illeri aldık. İstanbul’u vermek istemediler, doğrudur. YSK tarafından yasadışı karar verildi.''

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:

KAYYIM ATAMALARI

(Altaylı: İstanbul'a kayyım atanması gibi bir risk var mı?) Herşeyi yapabilirler, çünkü ortada hukuk, adalet yok. Bu akşam ikimizi de tutuklayabilirler. Yargıtay Başkanı diyor ki, ‘adalete güven yüzde 38’e indi’ diyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı ‘adalete güven kalmadı’ diyor. Bunlar şu anda koltukta olan kişiler. Savcılıktan temiz kağıdı almış, YSK seçime girebilirsin diyor. Sonra bunlara kayyum atanıyor. Anayasa’da o kadar açık ve net hükümler var ki. Anayasa 38. madde ‘suçluluğu sabit oluncaya kadar kimse suçlu olamaz’ diyor. Biz hukuk mücadelesini veriyoruz. Her alanda veriyoruz. Sıradan vatandaş belki bu mücadeleyi veremez ama tarihin bize yüklediği sorumluluğumuz var. Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak gibi mücadelemiz var.

Bir belediye başkanı bir terör örgütüne parasal destek sağlıyorsa ve siz devlet olarak bunu saptayamıyorsanız, siz devlet değilsiniz. Saptıyorsanız suç üstü yapacaksınız kardeşim.

SOYLU'YA 'PEJMÜRDE' YANITI

(Süleyman Soylu'nun Ekrem İmamoğlu'na yönelik “Seni pejmürde ederiz” sözleri) Pejmürde adama ne söyleyeyim ben. Düne kadar Erdoğan'a söylediklerine bakın, bugün yaptıklarına bakın. Kişiliği olan insan söyledklerinin arkasında durur. Kişiliği olmayan bir insana ne söyleyebilirim ben. Düne kadar en ağır lafları ediyordunuz. Allah kimseyi kişiliksiz bir konuma düşürmesin.

(Öcalan'ın kardeşinin ekrana çıkarılması) Onu duyduğumda Doğu'dan gelen vatandaşları ziyaret ettim. Medyaya yansıyan mektupların gelmesi, kardeşinin televizyonlara çıkarılması vs. hiç etkilemediğini gördüm. İlk duyduğumuzda bir tedirginlik oldu bizde de. Bir devleti yöneten insanlar nasıl terör örgütü liderinden medet umarlar?

Komik olan ne biliyor musunuz? Kanun teklifini AK Parti'den 2-3 milletvekili veriyor. Komisyonlarda soru soruluyor, teklifi veren milletvekili teklifin içinde ne olduğunu bilmiyor. Çünkü teklif Saray'da hazırlanıyor.

Dünyanın her ülkesinde, taslakları hazırlayan bürokratlardır. Çünkü sorunu yaşayanlar bürokratlardır.

Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi Kürt sorunu. Bunun çözülmesi lazım. Biz bu soruna çözüm üretmek istiyoruz. Çok iyi niyetlerle. Biz çözüm önerimizi Erdoğan'a verdik.

Bazı çevreler sorunların çözülmesini istemezler.

(Cumhurbaşkanının tarafsızlığı) Ben cumhurbaşkanıyım diye çıkıyor, başlıyor CHP'ye saydırmaya. Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Sigortası olmayan bir devletiz biz.

SURİYE MESELESİ

(Suriye) Neden Rusya'yla konuşuyorsunuz da Esad'la konuşmuyorsunuz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmuyor musunuz siz?

Bir kişiyi düşman belliyorsunuz, bütün ülkeyi düşman ilan ediyorsunuz. Mısır'da da böyle oldu.

Ortadoğu bataklığına neden girdik biz? Her seferinde sordum 'burada ne işimiz var?' diye. Niye buraya silah gönderiyorsunuz? Neden terör örgütlerine silah gönderiyorsunuz? Bakın oradaki örgütlerin tamamını Birleşmiş Milletler, terör örgütü olarak kabul ediyor. Desteği veren kim? Türkiye. Hepimiz biliyoruz bunu.

Bugün, terör örgütlerine verdiğiniz silah yarın size döner. İdlib'deki terör örgütlerine silahı kim verdi? Şimdi verin silahları diyorlar. Putin'e kim söz verdi o silahları geri alacağım diye? Silahları geri vermiyorlar şimdi.

Tırlarla gitti. AK Parti'nin bakanı açıklama yaptı, 'Ben adım gibi biliyorum bu silahlar Türkmenler'e gitmedi' diye.

O bölgede görev yapan bir komutanla görüştüm. O bölgede yaşanan vahşeti anlattı. Çocukların, kadınların nasıl katledildiğini. O bölge patlamaya hazır bir bomba. Bombanın garantörü de Erdoğan. Astana'da söz verdi. Temizle diyor, temizleyemiyor. Erdoğan'ın bana cevap vermesi lazım. Bu insanlar nereye gidecek? Bu insanları neden destekledin? Esad diyor 'ben ülkede terörist istemiyorum', Rusya da destek veriyor.

Kaynak: Cumhuriyet

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız