“Rakam vereyim size; bunlar acı ama birer gerçek. Bombalı son 6 saldırı, bunlardan 2’si Ankara’dır, 234 vatandaşımız hayatını kaybetti. Savaş içinde hiçbir ülke bu kadar derin bir travmayı yaşamamıştır. 234 kişi son 6 ayda hayatını kaybeder ama hiç kimse siyasi sorumluluğunu üstlenmez. Kayseri’deki bakkal Adem mi bu işin sorumlusu? Kahramanmaraş’taki kalaycı Ökkeş mi? Rize’deki Temel mi? Kim bu sorumlu? Birisinin çıkıp bu siyasi sorumluluğu üstlenmesi lazım. Kimin siyasi sorumluluğu var? Anayasaya bakıyoruz başbakan ve bakanlar sorumlu. Ankara saldırısından sonra 3 bakan televizyonların önü-ne geçti gülerek hiçbir sorumluluk almadan açıklama yaptılar. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ülkede ciddi bir yönetim boşluğu var.
‘AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP OLMAYAN YÖNETİCİ SORUMLULUK ALMAZ’
Bir yönetici sorumluluk üstleniyorsa yüksek ahlaki değerlere sahip demektir. Yüksek ahlaki değerlere sahip olmayan bir yönetici sorumluluk almaz. Biz neden ısrarla siyasi ahlak yasası çıksın diyoruz. Bu sorumluğu ahlakla perçinlemek için. İnsanlar ölecek, hayatını kaybedecek, siz sorumluluk olarak cenaze törenlerine katılacaksınız. Ben sorumluluğumu yerine getirdim diyeceksiniz. Bu sorumluluk değildir. Görev üstlenmek de değildir. Cenaze törenine niye katıldınız diye eleştirmiyor.
İnsanlar sizi neden iktidara getirdiler? 7 Haziran’da diyorlardı ki ‘bizi tek başına iktidara getirmediniz, ülke kaosa sürüklendi. Bizi tek başına iktidara getirirseniz söz veriyoruz hiçbir şehit cenazesi gelmeyecek’ diyorlardı. Halka böyle gittiler. Vatandaşa da ‘tamam, sizi tek başına iktidara getiriyorum’ dedi. Buyurun, Türkiye’nin hali! Bunu kabul etmek mümkün değil. Böyle bir tabloyu Türkiye Cumhuriyeti haketmiyor.
Sorumluluk üstlenmeyen bir siyaset Türkiye’yi yönetemez. O nedenle Türkiye yönetilemez konumda. Türkiye’yi kim yönetiyor? Yönetici pozisyonunda olan kişi kararlılık sergiler. Yani ben başbakansam yasaların bana verdiği başbakanlık görevini ve sorumluluğunu bir başkasıyla ben paylaşamam. Benim görevimi bir başkası üstleniyorsa ben sadece boynunda davul olan kişiyim demektir. Benim boynuma davul asılacak, tokmağı başkası çalacak.
‘TÜRKİYE’Yİ ORTADOĞU BATAKLIĞINA SÜRÜKLEDİLER’
Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sürüklediler. Suriye, bir dönemin Afganistan’ına dönüştü. Afganistan’ın etkisi Pakistan oldu. Bütün terör örgütlerinin yuvası Pakistan olmaya başladı. Biz gene uyardık; eğer siz Türkiye’yi Pakistan haline getirmek istemiyorsanız, Suriye’yi Afganistan haline getirmeyeceksiniz. Suriye, hepimizin gözleri önünde Afganistan’a dönüştü. Bütün cihatçı gruplar, İhvancı gruplar, vahhabici gruplar hepsi orada şu anda. Oraya nasıl gittiler? İktidarın kol kanat germesiyle Türkiye üzerinden gittiler. Bugün Türkiye Pakistanlaşma süreci içinde. Bütün acı tablo bu.”