DİSK, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen “Koronavirüs ile Mücadele Eşgüdüm Toplantısı”na davet edilmemesine ilişkin açıklama yaparak “Ayrımcılık sağlığa zararlıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi ve Sağlık Politikaları kurullarının üyeleri, bakanlar ve AKP’li yöneticilerin yanı sıra işveren örgütleri ve diğer işçi sendikaları konfederasyonlarına onlarca kurumun katıldığı “Koronavirüs ile Mücadele Eşgüdüm Toplantısı”na DİSK çağrılmadı.
Konuya ilişkin DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu’nun tarafından “Ayrımcılık sağlığa zararlıdır” başlığıyla yazılı açıklama yapıldı.
Açıklama şöyle:
“Halk sağlığına karşı ciddi bir tehdit olan Koronavirüs salgını ile ilgili bugün Çankaya Köşkünde düzenlenen Eşgüdüm Toplantısı, DİSK’in sürecin başından itibaren önerdiği bir düzlemdir.
Konfederasyon olarak 11, 13 ve 20 Mart 2020’de konuya dair yaptığımız üç ayrı açıklamada, salgının yaratacağı risklerin, sosyal tahribatın ve çalışma yaşamındaki olumsuz sonuçların önüne geçilmesine dair önerilerimizi paylaştık.
İşçi sendikaları konfederasyonları içinde sadece DİSK bu konuda kapsamlı çalışmalar yaparak, önlemlere dair öneriler geliştirerek, üyelerini ve kamuoyunu düzenli olarak bilgilendirirken hükümeti sosyal diyalog mekanizmalarını işletmeye çağırmıştır. Ancak toplantıya davet edilmeyen tek işçi sendikaları konfederasyonu da DİSK olmuştur. Çok sayıda işveren örgütlerinden diğer işçi sendikaları konfederasyonlarına onlarca kurumun katıldığı Koronavirüs ile Mücadele Eşgüdüm Toplantısı’na DİSK çağırılmamıştır. Oysa DİSK yasal olarak çalışma hayatı sorunları konusunda muhatap alınması gereken üç işçi konfederasyonundan biridir.
DİSK’in önerileri işverenlerin, hükümetin hoşuna gitmemiş olabilir. Devleti yönetenler ve işverenler DİSK’in bağımsız çizgisinden rahatsız da olabilir. Ancak toplum sağlığını ilgilendiren böylesi ciddi bir konuda bile müzakereden kaçmak kabul edilebilir bir tutum değildir. Koronavirüs salgınıyla ve yaratacağı sosyal tahribatla mücadele, toplum olarak hep beraber verilmesi gereken bir mücadeledir ve bu halkın sağlığı şahsi ideolojik takıntılarla, ayrımcılıkla, aklı esir alan kindarlıkla korunamaz. Aksine bu tutumun kendisi sosyal tahribat yaratmaktadır.
DİSK’in gücü DİSK’e güvenen, DİSK’in sözüne kulak veren, DİSK’in yapacağı çağrılara yanıt veren örgütlü veya örgütsüz milyonlara işçiden gelmektedir. Bu mekanizmalara çağırılsın veya çağırılmasın DİSK, halk sağlığını ve işçi sınıfının haklarını korumak için mücadeleye devam edecektir.”