Küresel ısınmanın yaratacağı olumsuz sonuçlardan alternatif enerji kaynaklarıyla çalışan ‘güneş kent’ modeliyle korunulması öneriliyor.
Türker Demirci
ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi, Seferhisar Ekoköy üyesi Doç. Dr. Çetin Göksu, ‘güneş kent’ modelinin doğaya saygılı, ekolojik, tüm sisteminin güneş enerjisi ve doğa dostu alternatif enerji kaynaklarıyla çalıştığını söyledi.
Küresel ısınmayla ilgili ciddi anlamda politikalar oluşturulması gerektiğini vurgulayan Göksu, ”Bu politikaların başında, bu işi yönetecek bir merkezin kurulması geliyor. Biz bunu 1.5 yıl önce üniversite olarak ilgili bakanlığa proje olarak sunduk. Güneş araştırmaları merkezi kurulsun dedik” diye konuştu.
Küresel ısınma, iklim felaketi gibi konular üzerinde yıllardır çalıştıklarını belirten Göksu, ”Güneş kent modelini tanıtmak için harekete geçtik. Ancak bunda da başarılı olamadık. O zamanlar herkes bu işe gülüyordu. ODTÜ’de güneş kent modelinin gelişmesine fikirsel katkılarda bulunduk. Dünyada 100’den fazla kent, güneş kent projeleri yapıyor ve uyguluyor. Başta da Avrupa kentleri” dedi.
Göksu, THE SUN WAY'a yaptığı açıklamada AB üyesi ülkelerin, güneş kent projeleriyle ilgili çalışmaları desteklediğini de anlattı:
”Bu proje neden önemli. Çünkü, bugünkü uygarlık her yönüyle kirletici bir uygarlıktır. Bu uygarlığın faaliyet alanları kentlerdir. Nüfusun yüzde 80’i kentlerde yaşar. Dolayısıyla petrole, kömüre dayalı kentler, dünyayı kirletici odaklar, kirletme bacaları gibi çalışır. Dünya kirlenmesinin yüzde 80’inden kentler sorumludur.
Her bir ülkede gerçek anlamda çevre kirliliğini önlemek, atmosferde sera gazlarını azaltmak istiyorsanız ciddi bir biçimde güneş kentleri devreye sokmalısınız. Dolayısıyla hem ülkeleri harekete geçirecek hem de teknoloji üretecek ve uygulayacak bir altyapının kurulmasına ihtiyaç var.”
Güneş kentte neler var?
Güneş kent modelinin tam anlamıyla uygulanabilirliğinin kısa vadede mümkün olmadığını vurgulayan Göksu, şu anda sıfırdan planlanan bir kentin güneş kent olarak kurgulanabileceğini söyledi.
Güneş kentlerin en önemli özelliğinin, fosil türevli yakıtları yavaş yavaş dolaşımdan çıkarması olduğunu dile getiren Göksu, bu kentlere güneş, su, rüzgar gibi yerel enerji kaynaklarını harekete geçiren enerji santrallerinin kurulması gerektiğini anlattı.
Bu kentlerin sistemlerinde çevreyi kirletmeyen toplu ulaşım modelleri de geliştirildiğini belirten Göksu, ”Güneş kentler çağın en önemli sorunu olan, küresel ısınmayı çözecek en radikal çözümleri getirecek yegane yoldur” dedi.
Göksu, ”Nükleer enerji ve petrole bağımlılık zaman içinde giderek azalır. Bizim dışarıya enerji karşılığında ödediğimiz 35 milyar dolar giderek azalır. Yüzde 70-75 oranındaki dışa bağımlılığın, önümüzdeki 10-15 yıl içinde yüzde 20 ile 30’lara inmesi sağlanabilir” dedi.