LC Waikiki'nin Esenyurt deposunda haklarını aradıkları için işten atılan işçilerin direnişi 9. gününde devam ediyor. İşçiler, örgütlü oldukları DİSK'e bağlı Limter-İş sendikası öncülüğünde direnişi bugün Esenyurt'taki LC Waikiki mağazası önüne taşıdı. "LC Waikiki'de atılan işçiler geri alınsın" pankartı açılan eyleme, Dev Yapı-İş, Sosyal-İş, Deriteks, TOMİS, Birleşik Metal-İş, bağımsız İnşaat-İş sendikaları, ESP, HDP, TİP, BDSP, Mücadele Birliği, Devrimci Parti, Yeni Demokrasi, Alınteri, Partizan, HDK, SGDF, BİH ve çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

ARSLANOĞLU: BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ
Eylemde ilk sözü alan DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu, Türkiye'de sendikanın anayasal bir hak olmasına rağmen sendikalı, örgütlü işçilerin her türlü hak gasbına maruz kalmaya devam ettiğini söyledi. Bunun sebebinin işçilerin Türk devleti nezdinde sahipsiz olmaları olduğunu vurgulayan Arslanoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti devleti işçiler, emekçiler için değil, sadece patronlar için kalem oynatıyor, el kaldırıp indiriyor. Ama bu düzen böyle gitmez" ifadelerini kullandı.

Arslanoğlu, şöyle devam etti: "Asla işçilere, emekçilere reva görülen bu sendikasız kölelik koşullarını kabul etmeyeceğiz. Bu mücadeleyi sonsuza kadar devam ettireceğiz. Ne zaman ki sınıfsız, sömürüsüz bir toplum yaratılırsa bu mücadele, bu kavga o zaman bitecektir. LC Waikiki başta olmak üzere direnen tüm işçilerin sonuna kadar yanındayız."

SAYGILI: ASIL HIRSIZ PATRONLARDIR
Basın açıklamasını okuyan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, iktidarın ekonomi politikalarıyla işçi ve emekçilerin hayatını cehenneme çevirdiğini söyledi. Milyonlarca işçi ve emekçinin açlık sınırında yaşadığına işaret eden Saygılı, "Bu da yetmiyormuş gibi patronlar çalışanları haksız gerekçelerle işten atarak yeni işsizler yaratıyor. Kıdem ve ihbar gibi tazminatlarını gasp ediyor, kazanılmış haklarına el koyuyor" dedi.

Bunun son örneğinin LC Waikiki işçileri olduğunu kaydeden Saygılı, 14 işçinin Kod 46'yla işten atılarak işsizliğe ve sefalete mahkum edildiğini söyledi. Kod 46'nın "işverenin güvenini kötüye kullanmak ve hırsızlık" maddesi olduğunu aktaran Saygılı, bu maddenin patronlar tarafından sıkça kullanıldığını dile getirdi. "Çünkü bu kodla işten atılan işçiler tüm haklarını kaybeder, kıdem ve ihbar tazminatını alamaz, başka bir işletmede çalışamaz" diyen Saygılı, asıl hırsızın işçiler değil, işçilerin haklarını gasp eden patronlar olduğunu vurguladı.

'TÜM EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNE ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ'
Saygılı, şöyle devam etti: "LC Waikiki işçileri promosyonları ödenmediği, angarya işler yüklendiği, beş işçinin yapacağı işin iki işçiye yapılmasına karşı çıktıkları için işten atıldılar. LC Waikiki işçileri haklarını istedikleri ve taleplerini patrona ilettikleri için işten atıldılar. Birleşen işçilerin haklarını yedirmeyeceğini gösterdikleri için işten atıldılar. Diğer işçiler de hakkını aramasın, onlara ibret-i alem olsun diye işten atıldılar."

LC Waikiki'nin bu emek sömürüsünü gizlemeye çalıştığını ancak direnişteki işçilerin LC Waikiki patronlarını teşhir ettiğini söyleyen Saygılı, LC Waikiki işçilerinin aynı zamanda tüm işçi sınıfı için de direndiğine dikkat çekti.

Tüm emek ve demokrasi güçlerine çağrıda bulunan Saygılı, "LC Waikiki direnişini büyütelim. Taleplerini her yere duyuralım. Direnen işçilerle dayanışma içinde olalım. İşçi sınıfının bütün tarihi bize ancak birleşen ve direnen işçilerin patronlara karşı kazandığını gösteriyor. Birleşelim, bu mücadeleyi kazanalım" dedi.

İşçilerin talepleri şu şekilde:
 ????İşten atılan tüm işçilerin işe geri alınması,
 ????Promosyon paralarının nakit olarak ödenmesi,
 ????Kendi iş tanımı dışında kalan angarya işlerin kendilerine dayatılmaması,
 ????İşyerinde hakaret, baskı ve mobbingin son bulması.

Eylem boyunca, "Direne direne kazanacağız", "LCW işçisi köle değildir", "Atılan işçiler geri alınsın", "Hırsız değil işçiyiz, birleşince güçlüyüz", "İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız", "Sendika haktır engellenemez" sloganları atıldı. Eylem halaylarla son buldu.