İZDENİZ'de sendika değiştirme sürecine dair konuşan Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, "Gelsinler koyalım sandığı, eğer sonuç onların lehine çıkarsa biz de tasımızı tarağımızı toplayıp gideriz. Biz referandumdan yanayız."dedi.
İZMİR
İZDENİZ'de sendika değiştirme sürecine dair konuşan Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, "Gelsinler koyalım sandığı, eğer sonuç onların lehine çıkarsa biz de tasımızı tarağımızı toplayıp gideriz. Biz referandumdan yanayız. Bizim 100, onların 300 üyesi var. Sandık koyalım ve huzurlu bir şekilde seçime gidelim" dedi.
İz TV'de Bülent Kepenek'in sunduğu Emek Dünyası programının bu haftaki konukları İZDENİZ Baş Makinisti Mustafa Koçak ve DİSK'e bağlı Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı oldu. İZDENİZ'deki sendikalaşma sürecinin konuşulduğu programda işçilerin yaşadığı sorunlar ve talepleri sıralandı.
Mevcut sendikadan memnun olamadıkları için sendika değiştirme kararı aldıklarını dile getiren Mustafa Koçak, "DİSK Limter-İş'e geçmeden önce Türk-İş'e bağlı Türkiye Denizciler Sendikası (TDS) çatısı altındaydık. Bazı taleplerimiz olduk. İZDENİZ A.Ş. yönetiminin yapması gerekenleri sendikaya ilettiğimizde sendika bizi dikkate almadı. Çalıştığımız işkolunun en ağır yıpranma payı olan işkolları arasına alınacağına yönelik çalıştıklarını söylediler ancak hazırladıkları taslakta bile yer almadı. Risk primi çalışmaları hiç inandırıcı gelmedi. Atamalar ve liyakat konusunda bazı sıkıntıları dile getirdik, çözüm istedik. Bunları da geçiştirdiler. Sanırım 20 yılın vermiş olduğu mental bir yorgunluk var. İşçi bizim için var düşüncesindeler. Böyle olunda biz de araştırdık ve biz de sendika değiştirmeye karar verdik. Limter-İş'e geçiş yaptık" dedi.
ATAMAYLA GÖREV
Limter-İş'in çalışan odaklı tavır aldığını ifade eden Koçak, "TDS'nin delege haricinde baş temsilci ve bir de profesyonel sendikacısı var. Bunlar bizim içimizden seçildi ancak hiçbir şekilde isteklerimize yönelik çalışmalar gerçekleştirmediler. Çalıştığımız gemileri dahi gezmediler. Delegeleri seçiyoruz ama baş temsilci ve profesyoneli başkan atadı. Ancak Limter-İş'te böyle bir durum yok" açıklamasında bulundu.
'KOŞULLAR İYİLEŞSİN'
Paradan ziyade sosyal koşulların iyileştirilmesini talep ettiklerini söyleyen Koçak, "Biz özveriyle çalışıyoruz. Haftanın 6 günü dur durak bilmeden 9 saat çalışıyoruz. Bu çalışma sistemi insanı çok yoruyor. Buna karşılık taleplerimizin içinde çok basit bir istediğimiz var; yıllık izinlerimizi iki seferde değil de 3 parçaya bölün ve dinlenme periyodu azalsın dedik. Kabul etmediler. Risk primi kabul edilmedi. Çalışma yerlerinin şartlarının düzeltilmesi için de bir adım atılmadı. Paradan ziyade insani koşullarımızın iyileştirilmesini istiyoruz. Biz kendi ailemizden kesip iş yerimize harcıyoruz. Dolayısıyla verdiğimiz özverinin karşılığını almak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
'İŞÇİ İÇİN ÇALIŞSINLAR'
Son olarak İZDENİZ'de çoğunluğu sağlayıp şube kurmak istediklerini aktaran Koçak, Limter-İş'i tercih etme sebebimiz ortadadır. Tüm arkadaşlarımız tek çatı altındaydık ama ayrıldık. İz seçebileceğimiz, bizim için çalışacak bir temsilci istiyoruz. İstanbul'da durup TDS adına çalışmasını istemiyoruz. TDS'deki profesyonelin bizim adımızı çalışacağını düşünürken İstanbul'da başka şeyler için çalışıyor. Baş temsilcimiz atandı. Bunu istemiyoruz. Her şey İZDENİZ için. Yolcu memnuniyetinin ne kadar özveride bulunduğumuz belli. Personel memnuniyeti için de uğraşıyoruz. Umarım Limter-İş ile devam ederiz. Çoğunluğu alıp temsilciliğimizi şubeye dönüştürmek istiyoruz" dedi.
'İŞÇİ KABUĞUNU KIRIYOR'
Sendikalı olmalarına rağmen örgütlü çalışma olmadığını ve yaşanan sorunları çözmek için adım atılmadığını belirten Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, "Kangren olmuş bir sorun. Türk-İş'in kurulmuş olduğu 1952 yılından bu yana izlemiş olduğu politikalara baktığımızda sendikayı bir gelir kapısı olarak görüyor. DİSK'i kuranlar zaten Türk-İş'e muhalif olan kesimdi. DİSK'in ilkelerinde karar, söz işçidedir. Kendi içerisinde demokrasiyi uygulayamayan bir konfederasyonunun ülkedeki gelişmelere müdahil olamayacağını çok açık şekilde görüyoruz. Emek, demokrasi için mücadele vermesi gerekirken, iktidarla, patronlarla kol kola yol yürüyorlar. Ancak işçiler kabuğunu kırıyor ve bu sendikalara mahkûm olmadıklarını biliyorlar. DİSK hem ekmek hem de demokrasi mücadelesini birleştirerek yürümeye devam ediyor. Böyle olduğu için Türk-İş'e bağlı bazı sendikalardan sendikamıza geçişler söz konusu. Sus paylarıyla kapatmaya çalışsalar da işçilerdeki bu dönüşümü engelleyemeyecekler" diye konuştu.
LİYAKAT VURGUSU
İZDENİZ'deki son durumu aktaran Saygılı, "TDS yıllardır İZDENİZ çalışanlarına ekonomi noktasında ne de sosyal haklar noktasında bir şey vermemiş. Çalışanların iradesi tamamen ortadan kaldırılmış. Bizzat işçi arkadaşlarımızın çağırmasıyla geldik. Komitemizi kurup çalışmalar yürüttük. TDS'nin bu zamana kadar yaptığı ahlaka ve siyasi değil. Bu barikatları aşa aşa 100 işçi arkadaşımız üye oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu'ya da söyledik; torpil istemiyoruz, hakkaniyetli davransınlar. Belediye yönetiminin sendikalar arasındaki mücadeleye karışmamasını istedik. Ancak kimi yetkililer işçilere 'Limter-İş'e geçmemekle akıllılık ettiniz' diye söylemlerde bulunuyor. Bu zaten yeterli. İşçilere Limter-İş'ten istifa edip etmediklerini dahi soruyorlar. Arkadaşlarımızda şöyle bir beklenti var; taleplerimiz dinlensin, kaosla yönetilmeyelim. İZDENİZ bizim şirketimiz diyorlar. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da her konuşmasında liyakatten söz ediyor. Çünkü liyakatin olmadığı yerde torpil vardır. TDS'de torpille işe alım için çok fazla şey yaptılar. İşçinin anayasal hakkı olan sendika seçme hakkını bile sözleşmeyle engellemeye çalışıyorlar. TDS'nin bize kılıç çekmesi kılımızı kıpırdatmaz. Kişilerle hiçbir sorunumuz yok. Geldiğimizde işçi arkadaşlarla konuşalım, sorunlarını çözmek için yol bulalım istiyoruz. Örneğin, elektrik panolarının içinde soyunma dolabı olabilir mi? İnsan hayatını tehlikeye atıyor" diye belirtti.
'HAKLARINI SAVUNUYORUZ'
"Ekonomik sorunlar elbette var ama arkadaşlarımızın esasen sosyal bazlı sorunları söz konusu" diyen Saygılı, "Mesailerin kesintiye uğraması gibi sıkıntılar var. Liyakat konusunda ciddi rahatsızlıklar var. Bizim bakış açımız şu; burası kamuya ait. Belediyeye ait. Bazı sorunları İZDENİZ yönetimiyle çözmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Arkadaşlar disiplinden çok şikâyetçi. Bir arkadaşımız bu konuda tepkisini dile getirdi ve işten atıldı. TDS bu arkadaşımıza sahip çıkmadı. Disiplinsiz olan kimsenin arkasında durmayız ama hakkaniyetli çalışan arkadaşlarımızın hakkını sonuna kadar savunuruz. Üyemiz olamayan çalışanların da hakkını savunuyoruz. Mevcut sendika ise işçileri bölüp parçalıyor ve bunun üzerinden yürüyor. Biz işlerin birliğinin bütünlüğünün sağlanmasını istiyoruz. TDS'nin delegesine gidip medeni şekilde konuşuyoruz. Bugün gelmeyenler yarın Limter-İş'e gelecek. Bunu biliyoruz" şeklinde konuştu.
GELİN SANDIĞI KOYALIM
Hakkaniyetli bir seçim yapılması için referandum çağrısında bulunan Saygılı, "Kişisel husumetlerde bazı olaylar olabiliyor. Limter-İş'e geçti diye düşman ilan etmemek gerekiyor. Bu zamana kadar aidatlarını aldınız. Ne Limter-İş'e ne de TDS'ye mahkûmlar. Tercihlerini istediği şekilde yapabilirler. Biz diyoruz ki; gelsinler, koyalım sandığı, tüm arkadaşlarımız oy kullansın, gizli oy açık sayım yapılsın. Eğer sonuç onların lehine çıkarsa biz de tasımızı tarağımızı toplayıp gideriz. Ama bu bizim mücadeleden vazgeçtiğimiz anlamına gelmez. Daha sonraki süreçte arkadaşlarımız gelin derlerse geliriz. Biz referandumdan yanayız. Bizim 100, onların 300 üyesi var. Sandık koyalım ve huzurlu bir şekilde seçime gidelim. Bizim en büyük farklarımızdan biri şu; biz işçi iradesini savunuyoruz. Bu da tüm kararların çalışanlarla birlikte alınması demektir. Komitemizi buraya kadar getirdik ve büyütüyoruz. Hiçbir şekilde İstanbul'dan burayı yönetmeyi düşünmüyoruz. O tavız bize ters. Çalışan arkadaşlarımızın, komitemizin tartışarak almış olduğu kararlar bizim açımızdan bağlayıcı kararlardır. Bir de daha yakın olmak bakımından ileriki günlerde temsilciliğimizi açacağız. Arkadaşlarımız bizi daha yakından tanıyacaktır" dedi.