İnfaz Kanunu’nda yapılan değişiklikler için “Örtülü af” diyen Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik, “Anayasa Mahkemesi kendisini Anayasa Mahkemesi gibi görürse iptal etmesi lazım. ” dedi.
İnfaz Kanunu’nda yapılan değişiklikler için “Örtülü af” diyen Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik, “Anayasa Mahkemesi kendisini Anayasa Mahkemesi gibi görürse iptal etmesi lazım. Çünkü bu düzenleme korudukları Anayasa’ya aykırı” dedi.
Koronavirüs (Kovid-19) salgını tehdidi nedeniyle Meclis'e getirilen "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" AKP ve MHP grubunun oylarıyla kabul edildi. Yasanın onaylanmasıyla adli tutuklular serbest kalmaya başlarken, fikir ve düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde bulunan siyasiler, ağır hasta tutuklular, akademisyenler, öğrenciler ve gazeteciler ise kapsam dışında bırakıldı.
ÖRTÜLÜ AF
Meclis’ten geçen düzenlemeyi değerlendiren Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik, düzenlemenin her şeyden evvel hukuktaki “eşitlik ilkesi”ne aykırı olduğunu ifade etti. Yapılan yasal değişikliklerin infaz düzenlemesinden ziyade “örtülü af” olduğunu söyleyen Elik, “Bu infaz düzenlemesi belli bir suç unsuruna yönelik yapılan bir düzenlemedir. Aynı zamanda tutuklu yargılanan binlerce insan kapsam dışı bırakıldı. Bu sadece hükümlüleri kapsıyor. Dolayısıyla Anayasa’ya aykırıdır. Bunu bu haliyle kabul etmek, hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşır bir durum değildir” dedi. Hukuk devletlerinde sadece devlete karşı işlenen suçlarda af yapılabileceğinin altını çizen Elik, kişilere karşı işlenmiş suçlar için af çıkarılmasının hem hukuka hem de vicdana aykırı olduğunu dile getirdi.
TOPLUM AYRIŞTIRILDI
Mardin Barosu Başkanı Elik, düzenleme ile toplumun ayrıştırıldığını da ifade etti. Elik, bunu şu sözlerle açıkladı: “Bir mafya lideri serbest bırakılırken, yönetildiği şekli beğenmediği için düşüncelerini dile getiren kişiler cezaevinde bırakıldı. Silahla, zorbalıkla, gayri yasal iş yapan kişi serbest bırakılırken, gazeteciler, yazarlar, avukatlar ve siyasetçiler yani toplumun muhalif kesimleri cezaevinde bırakıldı. Toplumu ayrıştırmak işte budur. Bu toplumun dinamiklerini bozmaktır. Bu durum ilerleyen süreçte toplumu derinden ayrıştıracak bir tehlikeye işaret etmektedir.” Düzenlemeye virüs salgının yarattığı tehlikeden dolayı ihtiyaç duyulduğunu ve bu amaçla hazırlandığını vurgulayan Elik, fakat düzenlemenin dışında bırakılan muhalif kesimlerin tamamıyla risk altında olduğuna dikkat çekti.
KURULAN İNFAZ HAKİMLİKLERİ
Elik, düzenleme ile İnfaz Hâkimliği’nin getirilmesi üzerinde de durdu. Daha önce kurulan Sulh Ceza Hâkimliklerinin muhalifleri sindirmek için kullanılan bir makama dönüştüğünü dile getiren Elik, “Şimdi de İnfaz Hâkimliği getiriliyor. Bu İnfaz Hâkimliği de korkarım ki yine Sulh Ceza Hâkimliğinin infazdaki bir izdüşümü olacak. Aynı vazifeyi görecek. Bu hâkimlik iyi halden yaralanabilmeleri durumuna bakacak. İstediklerini cezaevlerinde bırakacak, istemediklerini serbest bırakacaklar” ifadelerini kullandı.
SAVUNMA İŞLEVSİZ KILINIYOR
Yapılan önemli değişikliklerden birinin de avukat ve müvekkil arasındaki gizliliğinin kaldırılması olduğuna işaret eden Elik, “Müvekkil ile vekil arasındaki ilişki tamamıyla gizlidir. Hükümlü ile avukat arasındaki görüşmeyi kayda alma ya da belgeleri inceleme yetkisi cezaevine veriliyor. Siyasi suçtan tutuklu bulunan birinin avukatıyla olan ilişkilerinden, dosyadan belgeleri alırsanız savunma yapamazsınız. Tutuklu ve hükümlünün avukat tutma ve kendisini savunma hakkını fiilen elinden almış olursunuz. Bu yasayla cezaevine giren muhalif kesimleri savunmasız bırakılmak hedefleniyor. Avukatlığı işlevsiz hale getirip, avukatın savunma yapması hedefleniyor. Bu durum özellikle muhalif kesim için büyük tehlike arz ediyor” dedi.
‘AYM İPTAL ETMELİ’
İnfaz Kanunu’nda yapılan bu değişikliğin iptal edilmesinin tek yolunun Anayasa Mahkemesi (AYM) olduğunu söyleyen Elik, “Peki Anayasa Mahkemesi bunu iptal eder mi? Anayasa Mahkemesi kendisini Anayasa Mahkemesi gibi görürse iptal etmesi lazım. Çünkü bu düzenleme korudukları Anayasaya aykırıdır. Ama bugünkü şartlarda böyle bir ihtimal var mı? Yargının bu günkü durumu ve iktidara bağımlılığını düşününce bu ihtimal maalesef çok düşük” diye konuştu.
Kaynak: MA