"Erkekler güç ve kuvvet yönünden daha ileri olduğundan, Cenab-ı Hak, ailenin sorumluluğunu birinci derecede onlara yüklemiştir"
Milli Eğitim Bakanlığı, 11. Sınıf “Hz. Muhammed’in hayatı” dersi kapsamında yeni müfredat yayımladı. Yayımlanan müfredatta "Erkeğin, kadını koruma ve himaye etmesinin görev olduğu" ifadesi yer aldı.
Kitapın”Eşleri Birbirine Bağlayan Değerler” bölümünde erkek ve kadının birlikte yaşamaya muhtaç olduğu belirtilirken evlilik kadar sevgiyi artıracak başka bir şeyin olmadığı yazıldı. Sendika.org'da yer alan habere göre, kitapta yer alan ifadeler şöyle:
Allah, erkek ve kadını birbirine tamamlayıcı yaratmıştır.Dolayısıyla insan, fıtratı gereği karşı cinsiyle birlikte yaşamaya muhtaçtır. Bunun dışındaki bir hayat, insana saadet ve huzur vermekten uzaktır. Ancak bu ihtiyacın karşılanması gelişi güzel değil, nikâh ölçüleri çerçevesinde olmalıdır. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuşlardır
Kitapta “Eşlerin Sorumlulukları” bölümünde ailenin “reis”olmadan idare edilemeyeceği ifade ediliyor:
Üç kişi yolculuğa çıktığında aralarından birini idareci tayin etmelerini isteyen İslam, aileyi de lidersiz bırakmamıştır. Erkekler güç ve kuvvet yönünden daha ileri olduğundan, Cenab-ı Hak, ailenin sorumluluğunu birinci derecede onlara yüklemiştir.
Ayrıca kitapta kadının itaatkar olduğu belirtilirken erkek tarafından korunması gerektiği de şu şekilde aktarıldı:
Ayrıca Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: “Erkekler, kadınlar üzerinde yönetici ve koruyucudurlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta) dır. Saliha kadınlar itaatkârdır. Allah’ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (yani kimse görmese de namuslarını) muhafaza ederler…” Bu ayeti kerime bir taraftan erkeklerin hâkimiyetini, diğer taraftan da kadınların kıymet ve faziletini haber veriyor. Ayeti kerimede erkeklerin sıfatı olarak zikredilen “kavvâm” kelimesi; “kadınların bütün ihtiyaçlarını karşılayan, onları zarar ve sıkıntılardan koruyan, evin dışındaki ağır işleri yapan” şeklinde tefsir edilir. Ancak erkeğin hâkim olması eşine tahakküm etme şeklinde değil, onu himaye ve koruma tarzındadır.
Ailede çocukların büyütülüp terbiye edilmesinin daha çok anne tarafından yerine getirildiğinin belirtildiği kitapta bu durumun kadının görevi olduğu ifade ediliyor. Ayrıca ailede erkeğin vazifesini yaptığı, ailesine karşı güzel davrandığı ve kadının da erkeğe karşı gereken muhabbeti, hürmeti ve itaati gösterdiği durumda düzenin sağlanacağı vurgulamaktadır.
Kitapta, aile içinde görevlerin olduğu şu sözlerle belirtiliyor:
Onun, kocasına karşı görevlerinde titiz davranması, evine ve çocuklarına sahip çıkması gerekir. Sabırlı ve kanaat ehli olmalı, israftan kaçınmalıdır. Anne babanın çocuklarına karşı sorumlulukları vardır. Öncelikle çocuklarına karşı merhamet, muhabbet ve adâletle davranmalı, ayrımcılık yapmamalılardır.