Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri'nin 24.'sü sahiplerine verildi. Ödüle layık görülmekten gurur duyduklarını dile getiren gazeteciler ödüllerini bedel ödeyen meslektaşlarına ve direnenlere adadı.
Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe ve görevi başında yitirilen gazetecilerin anılarını yaşatmak, genç gazetecileri gerçekleri esas alan bir habercilik konusunda özendirmek amacıyla ilki 1998 yılında verilen Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri'nin 24. ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Törende, geçen sene pandemi nedeniyle verilemeyen ödüller de sahiplerine verildi.
Şişli'de bulunan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Akademi binasında düzenlenen törene katılım koronavirüs pandemisi nedeniyle ödül alan gazeteciler, jüri üyeler ve Göktepe ailesinin katılımı ile sınırlandırıldı.
'EZİLENLERİN SESİ OLMALIYIZ'
Sunumu yapan gazeteci Nazım Alpman, törene katılamayan jüri üyesi Özlem Akarsu Çelik'in gönderdiği mesajı okudu. Çelik'in mesajı şu şekilde: "Bir gazeteci kimin sesi olmalı? Metin Göktepe meslek hayatı boyunca bize bunu ispatladı" diyen Çelik, "Emekçilerin, muktedirlerin yok saydıklarının, ezilenlerin, sesini duyuramayanların sesi olmalıyız. Metin Göktepe'nin adını yaşatan herkesi, 25 yıldır bu ödülün verilmesinde emeği geçen Evrensel gazetesi yöneticilerini ve ödül alan meslektaşlarımı yürekten tebrik ediyorum."
'BU ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLMEK ONUR VERİCİ'
Açılış konuşmasının ardından geçen yıl verilemeyen ödüller sahipleriyle buluştu. Geçen yılın ödüllerini İbrahim Göktepe ile Meryem Göktepe verdi. 2020 jüri özel ödülünü Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik aldı. "Göktepe de Musa Anter gibi mesleği seçmemizde simge isimlerden birisiydi diyen Çelik, "Onları kendimize rehber edindik. Dolayısıyla bu ödüle layık görülmek onur verici. Geçen sene mesleği icra etmeye çalışırken 6 gazeteci ile birlikte cezalandırıldık. Mesleki faaliyetimiz nedeniyle hapis yattık. Biz rehber edindiğimiz öncülerimizden aldığımız güçle mesleğimizi yapmaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
'TAŞRADA BİR GAZETE ÇIKARIYORUM, LAYIK GÖRÜLMEM GURUR MESELESİ'
Yerel gazetecilik ödülünü Tunceli Emek Gazetesi'nden Hüsnüye Karakoyun aldı. Karakoyun, ödülü almaktan onur duyduğunu söyleyerek, "Buruk bir duygu da var. Genç yaşında hayattan koparılmış birisi için düzenlenmesinden kaynaklı. Emek veren herkes çok iyi işler yapıyor. Taşra kasabasında bir gazete çıkarıyorum ve burada bu ödüle layık görülmem gurur meselesidir" diye belirtti.
'HALKIN SESİ OLALIM'
Fotoğraf ödülünü de Deniz Sarıgil aldı. Ödülün anlamının büyük olduğunu ifade eden Sarıgil, "Geçtiğimiz bu zor süreçte cesur olmamız Metin'in sesi, gözü olmamız gerekiyor. Toplumda gerçeklerin sesi olalım, bu zor süreçte halkın sesi olalım" dedi.
'İYİ Kİ GAZETECİLİK VAR'
Görüntülü haber ödülünü Özgür Söylemez ve Gül Bahar Gündüz aldı. Gündüz, yaptıkları habere soruşturma açıldığını ardından kovuşturmaya yer olmadığı kararının çıktığını hatırlattı. "Yıllar önce Metin'in yaptığı gibi biz de gazetecilik yaptık" diyen Gündüz, "Soruşturma açıldı. Biz Göktepe gibi gazetecilik yaptık. Göktepe gibi yazmaya söylemeye, devam ediyoruz. İyi ki gazetecilik var" diye belirtti.
Yazılı Haber Ödülü'nü alan Seyhan Avşar ise sağlık sorunlarından dolayı törene katılamadı.
UĞUR: NE PAHASINA OLURSA OLSUN, DEVAM EDECEĞİZ
Daha sonra bu yıl gerçekleşen 24'üncü yıl ödül törenine geçildi. Jüri Özel Ödülü'nü Van'da iki yurttaşın helikopterden atılmasını kamuoyuna duyuran ve ardından tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Cemil Uğur aldı. Uğur, ödülünü Meryem Göktepe'den aldı. Hakikatin peşinde koşan gazeteciler için verilen ödülün bir şeref madalyası olduğunun altını çizen Uğur, ödülü beraber tutuklandıkları arkadaşlarına ve tutuklandıktan sonra kalemlerini yere düşürmeyen gazetecilere atfetti. Uğur, "İki yurttaşın helikopterden atıldığı haberini yaptık, bu haberler birer suç duyurusu niteliğindeydi. Savcılık olayın üzerine gidip işkence edenleri soruşturmak yerine bizi tutukladılar. Olayı örtbas ederek hakikati gizlemeye çalıştılar. Ne pahasına olursa olsun haber yapmaya devam edeceğiz. Bizler Metin Göktepe'nin Musa Anter'in, Hrant Dink'in kalemini devraldık. Bugün onların kalemi ile yazıyoruz" şeklinde konuştu.
ÇELİK: CESARET VERECEK BANA
Bir diğer Jüri Özel Ödülü'ne ise DW Türkçe'de yayınlanan "Yarı aç yarı tokuz: Semt pazarlarının akşamcıları" başlıklı haberleriyle Fatima Çelik ile Tunca Öğreten layık görüldü. Ödülü Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat verdi. Ödülünü aldıktan sonra söz alan Fatima Çelik, "Ben daha yolun başındayım, 3 senedir çalışıyorum ve bu ilk ödülüm. Metin Göktepe anısına veriliyor olması apayrı bir onur. Bundan sonra da cesaret verecek bana" dedi.
ÖĞRETEN: DİLERİM METİN GÖKTEPE GİBİ BİR GAZETECİ OLURUM
Tunca Öğreten ise Metin Göktepe adına verilen bir ödülü almanın kendisi için onur olduğunu vurgulayarak, "Dilerim ben de Metin Göktepe gibi iyi anılan bir gazeteci olurum" şeklinde konuştu.
Yerel Gazetecilik Ödülü'nün bu yılki sahibi Güney Gazetesi'nde yayımlanan "Sanayi için çiftçiyi kovacaklar", "Rant için bizi heder edecekler", "Halktan bahçe kaçırma", "Yağma Mersin'in narenciyesi", "Başkanlar neden suskun?" başlıklı haberleriyle Abidin Yağmur oldu. Yağmur'un törene katılamaması nedeniyle ödülü Gazeteci Gökay Başcan aldı. Başcan'a ödülü Gazeteci Ferhat Çelik verdi.
KURAY, ÖDÜLÜNÜ DİRENENLERE ADADI
Fotoğraf Ödülü'nü ise Boğaziçi Üniversite öğrencilerinin kayyım rektörü protestolarında çektiği "Başkaldırı" adlı fotoğrafı ile Zeynep Kuray aldı. Kuray, "Metin Göktepe adına bir ödül almak benim için büyük bir onur. Dün katlediliyorduk, bugün hapsediliyoruz ama vazgeçmiyoruz. Ne kalemi ne fotoğraf makinesi yerde kalacak. Ödülümü Boğaziçi nezdinde direnen bütün üniversite öğrencilerine, nefret söyleminin hedefi olan LGBTİ+ bireylerine ve direnen kadınlara adıyorum" ifadelerine yer verdi.
TEKİN DE ÖDÜLÜNÜ BEDEL ÖDEYEN GAZETECİLERİ ADADI
Görüntülü Haber Ödülü Gazete Duvar'da yayımlanan "Hakkâri'de uzaktan eğitim: 'Ben yetkili olsam utanırdım'" başlıklı haberiyle Aynur Tekin'e verildi. Göktepe öldürüldüğünde kendisinin çok küçük yaşlarda olduğunu ifade eden Tekin, "Basın ve ifade özgürlüğü açısından çok zor günlerden geçiyoruz. Bu günlerde bu ödülü almak onur. Haberleri ve yazıları nedeniyle hapsedilen yargılanan gazeteciler adına alıyorum. Bu ödülü EBA'dan der vermek isterken kalp krizi geçiren Edebiyat Öğretmeni adına alıyorum" diye belirtti.
GÖNÜLTAŞ: GAZETECİLİĞİN SUÇ OLMADIĞINI ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Yazılı Haber Ödülü ise Gazete Duvar'da yayımlanan "İran sınırında: Kurşunlar ve kurtlar arasında" başlıklı dosya haberiyle Hale Gönültaş kazandı. Gönültaş, "Sevgili Metin Göktepe aramızdan ayrıldığından beri haber yazmaya devam ediyorum. Gazetecileri hapsediyorlar katlediyorlar. Biz gazeteciliğin suç olmadığını anlatmaya hakikati anlatmaya devam edeceğiz bu ödülü özgürlükleri alınan tüm gazeteciler adına ve hak mücadelesi veren kadınlara armağan ediyorum" diye konuştu.
Tören ödül sahiplerinin toplu fotoğrafı çekimi ile son buldu.