Ekonomi

Asgari ücretli enflasyon karşısında yüzde 4.5 yoksullaştı

BİSAM tarafından hazırlanan Enflasyon ve Hayat Pahalılığı raporu asgari ücretin vergi dilimi ve enflasyon nedeniyle ciddi alım gücü kaybı yaşadığını ortaya koydu.

8 Aralık 2017 Saat: 11:22
Asgari ücretli enflasyon karşısında yüzde 4.5 yoksullaştı
Asgari ücretli enflasyon karşısında yüzde 4.5 yoksullaştı

Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan Enflasyon ve Hayat Pahalılığı raporu asgari ücretin vergi dilimi ve enflasyon nedeniyle ciddi alım gücü kaybı yaşadığını ortaya koydu.

Kasım 2017 Dönem Raporu’nda, asgari ücretin geçtiğimiz yıl aralık ayında yapılan yüzde 7.9’luk artışla AGİ (Asgari Geçim İndirimi) dahil 1404 TL seviyesine ulaştığı hatırlatılarak, vergi dilimi nedeniyle işçilerin eline eylül ayından bu yanan 75,5 TL daha az geçtiğine dikkat çekildi. Buna göre asgari ücretlinin eline son 3 aydır AGİ dahil 1346 TL geçiyor. Torba yasa ile aradaki kayıp işçilere geri ödenecek.

Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan Enflasyon ve Hayat Pahalılığı raporu asgari ücretin vergi dilimi ve enflasyon nedeniyle ciddi alım gücü kaybı yaşadığını ortaya koydu. Kasım 2017 Dönem Raporu’nda, asgari ücretin geçtiğimiz yıl aralık ayında yapılan yüzde 7.9’luk artışla AGİ (Asgari Geçim İndirimi) dahil 1404 TL seviyesine ulaştığı hatırlatılarak, vergi dilimi nedeniyle işçilerin eline eylül ayından bu yanan 75,5 TL daha az geçtiğine dikkat çekildi. Buna göre asgari ücretlinin eline son 3 aydır AGİ dahil 1346 TL geçiyor. Torba yasa ile aradaki kayıp işçilere geri ödenecek. Ancak asgari ücretlinin kaybı vergi diliminden kaynaklanan kayıpla sınırlı değil. 

TÜİK tarafından Kasım 2017 için enflasyon (TÜFE) oranı yüzde 13 olarak gerçekleşti. Buna göre asgari ücret vergi kaybı dahil enflasyon karşısında alım gücünü yüzde 9.6 seviyesinde kaybetti. Vergi diliminden kaynaklı olarak yaşanan kayıp telafi edilse bile asgari ücretlinin enflasyon karşısında alım gücü kaybı yüzde 4.6 seviyesine ulaştı. Gıda enflasyonu karşısında kayıp ise vergi dilimi nedeniyle yaşanan gelir kaybı dikkate alınırsa yüzde 11.8’e ulaştı. Vergi dilimi kaybı telafi edilse bile asgari ücretlinin alım kaybı yüzde 6.8 olacak.

Buna göre asgari ücretli gerçek ücretli ile Aralık 2016 tarihinde 10 kilograma doldurduğu gıda sepetini, Aralık 2017 tarihinde 9 kilogram ile 1 kilogram eksik doldurabiliyor.

Asgari ücretlinin alım gücü, enflasyon karşısında, sebzede yüzde 14, süt, peynir ve yumurta grubunda yüzde 13, meyvelerde yüzde 12, yağlarda yüzde 8 azaldı. Bu kayıp vergi dilimindeki azalışla beraber, sebzede yüzde 18, süt, peynir ve yumurta grubunda yüzde 17, meyvede yüzde 17 olarak hissedildi. 

Asgari ücretli geçtiğimiz yılın aynı ayına göre alım gücünü enflasyon karşısında (vergi dilimi kaybı dahil) ette yüzde 5.9, balıkta yüzde 18.9, kirada 6.6 oranında kaybetti.

Asgari ücrete geçtiğimiz yıl aralık ayında 2017 yılı için tek bir ücret artışı yapılmıştı. Ancak asgari ücretli, yüksek enflasyon oranları karşısında, her ay bir önceki yılın aynı dönemine göre alım gücü kaybı yaşamaya devam etti. Bunun yanında vergi dilimindeki artıştan kaynaklı olarak da son 3 aydır gelir kaybı yaşıyor. Bekar bir asgari ücretli eylül, ekim, kasım ve aralık ayları için toplamda 302 TL eksik maaş almış olacak. Ancak asgari ücretli bu tutardan fazlasını enflasyon karşısında kaybetti. Enflasyon karşısındaki alım gücü kaybı (vergi dilimi kaybı hariç) aylık ortalama yüzde 2.9 oranına ulaşmış durumda. Bu oran asgari ücretlinin ücretine yansısaydı, asgari ücretli   Asgari ücretlinin 11 ayda eline 448 TL daha fazla geçmiş olacaktı. Bir başka ifade ile asgari ücretli geçtiğimiz yılın aynı dönemine (ocak-kasım) göre reel olarak 448 TL daha az gelir elde etti.

ENFLASYON HESAPLAMASI YOKSULLAŞMAYI GİZLEDİ

BİSAM, TÜİK Tüketim Harcamaları İstatistikleri ve TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi Harcama Gruplarına Göre Endeks Sonuçlarını kullanarak farklı gelir grupları için enflasyon hesaplaması yapıyor.

Bu hesaplamaya göre enflasyon çeşitli gelir ve tüketim grupları için farklı sonuçlar yaratıyor. Buna göre;

1) Kasım 2003-Kasım 2017 dönemleri arasında genel TÜFE yüzde 214 artış gösterirken bu oran düzenli ücretlilerde yüzde 233,

2) Yevmiyeli çalışanlar için yüzde 246,

3) Emekli aylığı ile geçinenlerde yüzde 238,

4) Nüfusun en yoksul yüzde 20’lik kesiminde yüzde 241 oldu. En zengin yüzde 20’lik dilim için ise enflasyon yüzde 229 olarak gerçekleşti. Buna göre enflasyon hesaplaması yoksulu daha da yoksullaştırdı.

BİSAM tarafından Kasım 2003-Kasım 2017 dönemlerine göre gizli yoksullaşma oranları da hesaplandı. Gizli yoksullaşma genel enflasyon rakamları ile farklı gelir gruplarının enflasyonlarının arasındaki farktan kaynaklanan ve kayıtlara yansımayan yoksullaşma düzeyini ortaya koyuyor.

Buna göre son 14 yıllık dönemde (Kasım 2003-Kasım 2017) gizli yoksullaşmayı en yoğun olarak yaşayanlar, işteki duruma göre yüzde 10.2 ile “Yevmiyeliler”, mesleğe göre yüzde 8.8 ile “Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar”, temel gelir kaynağına göre yüzde 9.4 ile “Diğer Transferlerle Geçinenler” oldu. Enflasyon nedeniyle yaşanan gizli yoksullaşma, en yoksul yüzde 20 için yüzde 8.7 seviyesinde gerçekleşti. Buna karşın en zengin yüzde 20 için gizli yoksullaşma yüzde 4.8 oldu.

Enflasyon toplumun her kesimini yaptıkları harcamalara göre farklı olarak yansıyor. Örneğin gıda fiyatlarındaki artış dar gelirliyi daha fazla etkiliyor. Nitekim farklı gelir gruplarına ve statüye sahip olan kesimler, fiyat atışlarını farklı düzeylerde hissediyor. Tüm gelir grupları için tek bir Tüketici Fiyat Endeksi açıklanıyor. Bunun bir sonucu olarak yaşadığımız enflasyon resmi enflasyon ile uyumsuzluk gösteriyor.

SONUÇ

Enflasyondaki hareketler doğrudan doğruya alım gücüne etki eden bir role sahip. Kişinin kendi yaptığı harcama kalemlerindeki fiyat artışları (enflasyonu) ile resmi Tüketici Fiyat Endeksi arasındaki fark istatistiklere yansımayan bir yoksulluğa neden olmaktadır. Aynı zamanda sepete her yıl müdahaleye olanak tanıyan yöntem, sonuçların güvenilirliği açısından soru işaretlerine neden olmaktadır. Dar gelirli için ağırlığı son derece önemli olan kira ve gıdanın, sepetteki ağırlığının sistematik olarak azalması enflasyon verileri üzerinden yaşanan tartışmaları artırmaktadır. Ayrıca yüksek enflasyonlu günlere geri dönüş yaşandığı bu dönemde ücret kayıpları derhal giderilmelidir. Bu nedenle;

1) Ücret artışlarında dar gelirlileri dikkate alınacak ayrı bir endeks oluşturulmalıdır.

2) Toplum tarafından yaygın olarak kullanılmadığı halde, yüksek değer taşıdığı için enflasyonu önemi oranda etkileyen ürünlerin mal sepetindeki ağırlığı gözden geçirilmeli, teknolojik gelişmeye koşut olarak fiyatları sürekli olarak gerileyen ürünler, sepetten çıkartılmalıdır.

3) Her türlü sübjektif müdahaleye açık olan yıllık sepet değişiminden vaz geçilmeli. Sepetteki değişiklikler 3’er yıllık dönemler halinde gerçekleştirilmelidir.

4) İstatistik konseyinin kapsamı genişletilerek emek örgütlerinin katılımı ve denetimi sağlanmalıdır.

5) Hükümetin TÜİK’e müdahalesi anlamına gelecek yaklaşımlardan ve söylemlerden uzak durulmalıdır.

6) Enflasyon hesaplamasında araştırma kapsamında belirtilen unsurlardan kaynaklı olarak yaşanan gelir kayıpları giderilmelidir.

7) Asgari ücrete yapılan artışın enflasyon verilerinin gerisinde kaldığı görülmektedir. Yıl sonu tahminleri de bu durumun süreceğini göstermektedir. Bu nedenle yaşanan kayıplar derhal giderilmelidir.

ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

TÜİK Tüketim Harcamaları İstatistikleri ve TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi Harcama Gruplarına Göre Endeks Sonuçları üzerinden, farklı harcama gruplarının tüketim kalıpları dikkate alınarak, enflasyon kalıpları oluşturulmakta, bu kalıp üzerinden farklı gruplara göre enflasyon verileri hesaplanmaktadır. Gizli yoksullaşma oranı resmi TÜFE verileri ile farklı gruplar için hesaplanmış enflasyon oranlarındaki fark dikkate alınarak tespit edilmektedir.   Reel kayıp hesabında,  Asgari ücret alım gücü kaybı hesabı = (100 + Asgari Ücret Artış Oranı) / (100 + Madde Fiyat Artış Oranı) – 1 formülü kullanılmaktadır. 

Gelir Gruplarına Göre Gizli Yoksullaşma oranları:

İŞTEKİ DURUMA GÖRE

GİZLİ YOKSULLAŞMA ORANI (%)

 Düzenli Ücretli Çalışanlar

6,1%

 İşverenler

4,6%

 Kendi Hesabına Çalışanlar

6,1%

 Ücretsiz Aile İşçileri

5,0%

 Yevmiyeli Gündelik Çalışanlar

10,2%

 Çalışmayanlar

8,2%

MESLEĞE GÖRE

 

 Büro Hizmetlerinde Çalışan Elemanlar

6,3%

 Çalışmayanlar

8,2%

 Hizmet Ve Satış Elemanları

6,6%

 Nitelik Gerektirmeyen İşlerde Çalışanlar

8,8%

 Nitelikli Tarım, Ormancılık Ve Su Ürünleri Çalışanları

6,1%

 Profesyonel Meslek Mensupları

3,6%

Sanatkarlar Ve İlgili İşlerde Çalışanlar

7,2%

 Teknisyenler, Teknikerler ve Yard. Prof. Meslek Mensupları

5,2%

 Tesis Ve Makine Operatörleri Ve Montajcılar

8,7%

 Yöneticiler

5,0%

TEMEL GELİR KAYNAĞINA GÖRE

 

Ücret, yevmiye

6,3%

Mütesebbis Geliri

6,1%

Emekli aylığı

7,8%

Diğer Transferler

9,4%

Gayrimenkul Kira Geliri Ve Menkul Kıymet Faiz Geliri

7,6%

GELİR GRUPLARINA GÖRE

 

Yüzde 20 En Yoksul

8,7%

Yüzde 20

7,9%

Yüzde 20

7,9%

Yüzde 20

7,9%

Yüzde 20 En Zengin

4,8%

 

Vergi Dilimi Kaybının Giderilmesi Yetmez, Enflasyon Kaybı da Giderilmeli

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Birleşik Metal İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu, asgari ücretin hem vergi dilimi hem de yüksek enflasyon oranları karşısında hızlı bir alım gücü kaybı yaşadığına dikkat çekerek, kamu kaynaklarının sermaye çevreleri için seferber edildiği bir dönemde, asgari ücretin baskı altına alınmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Türkiye’nin kaynaklarının üretmeyen, buna karşın halkın ve emekçilerin ürettiği değerleri yağmalayan kesimlere aktarıldığının ifade edildiği açıklamada, “asgari ücretliden fedakârlık isteniyor. İşçiler için bıçak kemiğe dayandı. Türkiye’nin fedakarlığa değil, Türkiye’nin kaynaklarını yağmalayanlar için hesap sormaya ihtiyacı var. Asgari ücretlinin kazanılmış haklarını vergi dilimi ile elinden alanlar, enflasyon kaybını da görmezden geliyor. Vergi dilimi kaybı yetmez, enflasyon kayıpları da giderilmelidir. Asgari ücretin enflasyondan kaynaklı kaybı, vergi diliminden kaynaklı borcundan yüksektir. Enflasyon karşısında ücreti ay ay mum gibi eriyen asgari ücretlinin kaybı da hem nakden, hem de ek zamla karşılanmalıdır. Asgari ücret insanca yaşanacak bir ücret düzeyine çıkarılmalıdır.” denildi.


YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız