"Karabasan gibi saran virüs salgının karanlığında insanlığın girmiş olduğu karanlık tünelde bir kez daha ışığa ihtiyacımız var."
MUSTAFA KUMANOVA
Bir yıl önce dile getirilse "çok film seyretmişsin" karşılığını alabilecek distopik bir atmosferin habercisi bir virüsün gölgesinde başkaldırı ve coşkunun timsali 1 Mayıs'ı isyanın kaldırımları yerine buruk bir hüzünle evlerimizin balkonlarında kutluyoruz. Tüm dünya bir kapana kısılmış durumda. Labirent analojisi ilk defa tüm gerçekliğiyle karşımıza dikiliyor. Çıkış belirsizliğine rağmen 1 Mayıs bir nebze de olsa, bir gün de olsa umudun meşalesini her sene taşımayı sürdürüyor.
Kapitalizmin kar hırsının arşa tırmandığı ve işçi sınıfının haklarının her geçen gün daha fazla işçilerin ellerinden alındığı bir zamanda aniden ortaya çıkan bir virüs salgını sebebiyle 1 Mayıs alışıla geldik şekilde sokaklarda ve meydanlarda tüm coşkusuyla kutlanamıyor. Dünyanın genelinde 1 Mayıs online etkinliklerle sanal ortamda şarkılar ve marşlar eşliğinde kutlanıyor.
İsveç'te siyasi partiler ve sendikalar 1 Mayıs'ı sanal ortamda kutlarken, bir avuç emekçi de başkent Stokholm'de bir araya gelerek 1 Mayıs'ı şarkılar ve marşlar eşliğinde kutladılar. (evrensel.net) Rusya'da, Rusya Federasyonu Komünist Partisi (KPRF), koronovirüs salgını nedeniyle geleneksel 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü bu yıl internet ortamında gerçekleştirdi. İnternette düzenlenen konferansta konuşan KPRF lideri Gennadiy Zyuganov, "Böyle bir etkinlik gerçekleştirebilmek için fikir sahibi olmak gerek. Bizde dahiyane Lenin fikirleri, işçi sınıfının gücü ve adaleti var," dedi. (turkrus.com) İsviçre'de "daha iyi ücret ve çalışma koşulları" talebi balkonlardan haykırıldı. (evrensel.net) Belçika'da İşçi Partisi bin kişilik bir toplulukla internet üzerinden "Ciao Bella" şarkısını söyledi.
Almanya'nın bir çok şehrinde sembolik 1 Mayıs kutlamaları yapıldı.
Yunanistan'da corono virüs nedeniyle uygulanan yasaklara rağmen cadde ve sokaklarda 1 Mayıs kutlamaları düzenlendi.
Fransa'da Paris ve diğer şehirlerde corono virüs kapsamında toplanma yasağına rağmen bir araya gelip kutlama yapmak isteyen gruplara polis müdahale etti.
Tüm dünya şaşkınlık içerisinde 1 Mayıs'ı kutluyor. Kimse neyin ne olduğunu bilmiyor. Meçhul bir virüs tüm şaşkın bakışlar altında tarihin belki de hiç bir evresinde olmadığı kadar çaresizlik içinde tüm insanlığı allak bullak ediyor. Ve tüm bu musibet içinde insanlar yollarını bulmakta zorlanıyorlar, ekonomik çıkarlar insani değerler karşısında galebe çalıyor ve insanlık, tarihin pek çok döneminde olduğu gibi, bir kez daha ezen seçkinlerin ve onun politik uşaklarının prangası altında yalpalamaya devam ediyor.
Yaşasın işçinin ve emekçinin bayramı
Oysa,
tarihte umutsuzluğun her yeri kapladığı bir anda ölü toprağı serpilmiş umudun üstünü aralayanlar her zaman ezilenler oldu. En umutsuz yerlerde umudun kapısını ardına kadar açanlar hep ezilenler oldu. Kimi zaman Paris'in sokaklarında, kimi zaman Chicago'nun Haymarket Meydanı'nda, kimi zaman 1917 Şubat'ının St. Petersburg'unda, kimi zaman Fatsa'nın çamurlu yollarında umut ışığını yakanlar hep onlar oldu.
Toplumun tüm ezilenleri, yoksulları ve baldırı çıplakları, toplumun bir araya gelmesi imkansız görünen tüm kimlikleri devrim bayrağı altında kimi zaman "tarihin lokomotifi" kimi zaman da "tarihin imdat freni" oldular.
Ve şu anda tüm dünyayı bir karabasan gibi saran virüs salgının karanlığında insanlığın girmiş olduğu karanlık tünelde bir kez daha ışığa ihtiyacımız var. Ve karanlık tüneldeki bu ışığın umut ışığı mı yoksa tren farı mı olduğuna ezilenler karar verecek?
Yaşasın işçinin emekçini bayramı
Yaşadığımız zamanlar mutlu zamanlar değil. Hapsedilmek zorunda kalınan zamanlar. Ve belki de meçhul bir karanlığa giden zamanlar. Belki de göz yaşları yaşayacağımız zamanlar. Gerçi gözyaşlarımızın eksik olmadığı zamanlar oldu mu ki? Acılar, işkenceler, toplu katliamlar, yargısız infazlar, cinayetler ve ortadan kaybetmeler ile geçen onlarca seneler. Düşünebiliyor musunuz bu kadar tehdide rağmen hala vazgeçmedik. Günümüzde delice bir hızla yükselen ulusal gerilimlere, gerici milliyetçi söylemlere, ırkçı kışkırtmalara, militarist baskılara, despotlara, diktatörlere, faşistlere, korkutmalara, sindirmelere, şantaja, komploya ve de ezilenlerin gittikçe artan bir sayıda aşırı milliyetçi ve dinci duygular tuzağına düşerek devrimci demokratik mücadeleden uzaklaşmasına rağmen hala yılmadık. Neden mi? Çünkü bizler umudumuzu hiçbir zaman kaybetmedik! Çünkü bizler sosyalizme olan bağlılığımızı hiçbir zaman yitirmedik! Çünkü bizler düşüncelerimizin metalaştırılmasına ve paranın tahakkümüne ve bizi ele geçirmesine karşı çıktık. Çünkü bizler biliyoruz ki tüm virüslere rağmen özgürlük, adalet, eşitlik ve sevgi paylaştıkça güzel. Çünkü bizler "Yeryüzünü vatan, tüm insanlığı millet" yapmaya ant içtik!
1 MAYIS İŞÇİNİN EMEKÇİNİN BAYRAMI
DEVRİMİN ŞANLI YOLUNDA İLERLEYENLERİN BAYRAMI!
Yasşasın işçinin emekçinin bayramı
Yasşasın işçinin emekçinin bayramı
Kahrolsun zorbalar!