Güncel

Nisan ayında en az 145 işçi yaşamını yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Nisan ayı iş cinayetleri raporu'nu yayınladı. İSİG raporunda şu görüşlere yer verildi:

7 Mayıs 2019 Saat: 14:04
Nisan ayında en az 145 işçi yaşamını yitirdi
Nisan ayında en az 145 işçi yaşamını yitirdi

"Raporumuzun başında işçi sağlığı ve iş güvenliği direnişinin 63.gününde olan Silivri Kale Kayışları işçilerini selamlıyoruz...

İlk önce Nisan ayı iş cinayetlerine dair bilgileri satırbaşları halinde paylaşacağız. Ardından on gün önce hazırladığımız, matbaadan da basılan “İş Kazaları Kader Değildir! Ne Yapmalı? Nasıl Davranmalı?” broşürümüzü paylaşacağız...

Nisan ayında 145 iş cinayeti: 2’si çocuk, 7’si kadın ve 10’u göçmen...
Yüzde 76’sını ulusal ve yerel basından; yüzde 24’ünü ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve sendikalardan öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla Nisan ayında en az 145 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi... Raporumuzda meslek hastalığı nedeniyle gerçekleşen iki iş cinayeti var. Oysa ILO ve WHO verilerine göre 1 “iş kazası sonucu ölüm” karşılığında yaklaşık 6 “meslek hastalığı sonucu ölüm” olmaktadır...

• Şubat ve Mart ayına dair yeni iş cinayeti bilgileri elimize ulaştı. Bu noktada; Ocak ayında en az 159, Şubat ayında en az 127, Mart ayında en az 114 işçi ve Nisan ayında en az 145 işçi olmak üzere; Türkiye’de 2019 yılının ilk dört ayında en az 545 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi…

• 145 emekçinin 129’u ücretli (işçi ve memur), 16’sı kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor...

• Ölenlerin 7’si kadın işçi, 138’i erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri tarım, tekstil, eğitim ve sağlık işkollarında gerçekleşti…

• İki çocuk işçi can verdi. Çocuk işçi cinayetlerinin tarım işkolunda gerçekleşti…

• 10 mülteci/göçmen işçi yaşamını yitirdi. Mülteci/göçmen işçilerin 5’i Suriyeli, 2’si Afganistanlı, 1’i Çek, 1’i Gürcistanlı ve 1’i Özbekistanlı...

• Ölümler en çok inşaat, tarım, taşımacılık, ticaret/büro, metal, belediye/genel işler, konaklama/eğlence, madencilik, tekstil ve sağlık işkollarında gerçekleşti. Bu ay tarımda ölenlerin en az yüzde 46’sı ücretli. Yüzde 54’ünü oluşturan çiftçi ölümlerinin ise bir kısmının başkasının tarlasını işleme ya da çobanlık vasıtasıyla ücretli olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmekle beraber net olarak bir oran veremiyoruz...

• En fazla ölüm nedeni trafik/servis kazası, ezilme/göçük, yüksekten düşme ve kalp krizi...

• Nisan’da Türkiye’nin 48 şehrinde ve yurtdışında beş ülkede iş cinayeti gerçekleştiğini tespit ettik. En çok iş cinayeti Antalya, Bursa, İzmir, İstanbul, Gaziantep, Ankara, Manisa, Sakarya, Kocaeli, Konya, Şanlıurfa ve Tekirdağ’da yaşandı...

• Ölenlerin 2’si (yüzde 1,37) sendikalı işçi, 143 işçi ise (yüzde 98,63) sendikasız. Diğer yandan ölen başka sendikalı işçiler de olabilir. Ancak kâğıt üzerinde olan sendikal üyeliklerinin gerçek bir örgütlülük olmaması ve birçok sendikanın ölen üyelerini sahiplenmemesi sonucu net bir bilgi verme şansımız olmadığını da belirtelim. Bu durum özellikle kamu çalışanı/memur sendikaları açısından daha da tespit edemediğimiz bir husus...

2019/ Nisan ayında iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 145 işçiyi saygıyla anıyoruz / İSİG Meclisi
Murat Ünlü, Akın Kovan, Adem Yılmaz, Mehmet Emin Köse, Mahsun Kabak, Hikmet Şahin, Sedat Kara, Önder Çiçek, Mustafa Mustafa, Şura Şensoy, İsmail Kasap, Ferhat Göral, Serdar Güre, Sani Şen, İbrahim Ergin, Özcan D., Mehmet Emin Akbulut, Sevda Doğru, Turgay Matban, Hasan Karatay, Erdal Aydınlı, Seyrani Mersin, Necmettin Kuyucu, Şerif Alan, Mehmet Hatipoğlu, Mümin Durmaz, Enes Atraş, İsmail Oğuz, Nuri Serbest, Mustafa Bulut, Mustafa Mızrak, Kerim Nişancı, Serkan Ergen, Halil Yalçın, Fatih Demiray, İlyas Topuz, Mehmet Parlak, Erdoğan Daşkıran, Cengiz Topsakal, Rıza Karaca, Mehmet Küpçü, Serhan Selçuk Nariçi, Yiğit Çavuş, Ferhat Delibaş, Yahya Yiğit, Erdoğan Çamoğlu, Hasan Demirtaş, Adem Acarca, Aslan Durman, Ahmet Koç, Murat Akduman, Ferman Keserci, Mehmet Kılıç, Muhyittin Beytür, Osman Keskin, Miraç Reisoğlu, İsmail Turgut, Fevzi Doğan, Mehmet Karayılan, Yasin Özdemir, Halil Hamidaş, Selim Eco, Muammer İnci, Emin Eliş, Naim Yıldız, Barış Mısır, Ali Arslan, Şehmus Kökçü, Murat Karakuş, Murat Ay, Mehmet Mazıbaş, Alamettin Kaymaz, Adem İzmirli, Bayram Özkul, Ercan Yıldırım, Erdal Sezer, Mehmet Nergiz, Mehmet Kırıtan, Guram Sharadze, Naci Emsal Zidani, Fatih Durmaz, Ali İhsan Kocabıyık, Kubilay Kaya, Doğukan Kocaoğlu, Ferhat Taş, Aziz Ergün, Osman Özden, Mehmet Gümüşsoy, Zeki Cayş, Murat Kaplan, Mevlüt Çelenk, Birol Yılmaz, Tolga Yazıcı, Fatih Nergiz, M.Ç., Sencer Eravcı, Mahmure Silleli Bukis, Josef Sural, Gürkan Helvacıoğlu, Muammer Özkaya, Engin Karahisar, Mustafa Kervan, Elbeği Koçkar, Mustafa Demir, Fatih Töngelcioğlu, Fatih G., Mahmut Yıldırım, Sedat İşler, Recep Hantaş, Cafer Şensoy, Rahmi Gümüştaş, Mehmet Olçun, Lale Öztürk, Bekir Yiğit, Mahmut Kızılkaya, Mehmet Çakır, Emin Ceylan, Mehmet Sezer, Ahmet Ergün Tarıtörü, Abit Kavuşat, Vural İbli, İsmail Orha, Mehmet Özgü, Hasan Demir, Veli Davan, Niyazi Durdu, Ali Sungur, Emiş Köken, Sedat Öngören, İsrafil Şen, Zeki Ceylan, Devran Çoban, Tevfik Fukra Erikli, Gülfezar Zengin, Sedat Yıldırım, Ahmed El Ahmed, Mamatkulov Keldiyor, Sahure Ertay, Yaşar Arslan, Ahmet Bayram, Eymen Osman ve ismini öğrenemediğimiz dört işçi...


İş Kazaları Kader Değildir! Ne Yapmalı? Nasıl Davranmalı? 

İş kazası nedir?
İş kazası yasal olarak, işçinin işyerinde bulunduğu, işini yaptığı sırada ya da görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında ya da kadın işçinin emzirme zamanında meydana gelen, işçiye hemen veya sonrasında bedenen ya da ruhen zarar veren olaya iş kazası denir.

Ancak, İSİG Meclisi olarak; bütün iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilir olduğunun ve de tüm bunların işçinin bağımlı olduğu çalışma ilişkileri içinde meydana geldiğinin bilinciyle, yaşanan işçi ölümlerini ‘iş kazası’ olarak değil ‘iş cinayeti’ olarak tanımlıyoruz.

Tehlike durumunda işçinin çalışmaktan kaçınma hakkı vardır!
İşçi, sağlık veya can güvenliği ile ilgili ciddi ve yakın tehlikenin varlığını sezdiği anda varsa işyerindeki İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu’na, yoksa işverene bildirip, tedbir almasını istemelidir. Talep kabul edilirse, tedbir alınıncaya kadar işçi çalışmayı reddedebilir. (İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası 13. madde). Bu sürede, işçi ücretini hak etmeye devam eder.

Eğer ciddi ve yakın tehlike önlenemiyorsa, işçi yukarıdaki kurala uymadan işyerini, tehlikeli bölgeyi terk edip, önceden belirlenmiş olan güvenli bir yere gitmelidir, bu işçinin hakkıdır.

İş kazası gerçekleştiğinde ilk olarak yapılması gereken nedir?
İş kazası yaşandığında yapılacak ilk şey, iş kazası geçiren işçiye varsa öncelikle işyeri hekimi, yoksa ilk yardım sertifikası sahibi bir işçi tarafından, o da yoksa en kısa sürede 112’yi arayarak sağlık ekiplerince acil müdahale yapılmasının sağlamasıdır.

Bu arada özellikle iş kazasının meydana geldiği bölümün/birimin yetkili amiri, iş güvenliği uzmanı, yetkili sendika varsa sendika temsilcisi, yoksa çalışan temsilcisi bilgilendirilmelidir.

İşveren, iş kazası geçiren çalışanın en kısa sürede sağlık hizmetini almasını sağlamakla görevlidir. Bu görevin kapsamında; kaza geçiren çalışana en kısa sürede bir sağlık ekibi tarafından acil müdahale yapılmasını sağlamak; sağlık ekiplerinin işyerine gelmesini sağlamak veya en uygun şekilde bir sağlık kuruluşuna kaza geçiren personeli ulaştırmak yer alır.

İş kazasını kim bildirecek?
İşveren, iş kazasından sonraki 3 iş günü içinde bu kazayı SGK’ya bildirmekle yükümlüdür. (6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının 14. maddesi). Bu bildirimi yapmayan işverene idari para cezası uygulanır. İşveren, “iş kazası raporu” tutmakla görevli kılınmıştır. İşveren ayrıca iş kazasını derhal o yerde yetkili polis, jandarma ve savcılık birimlerine bildirmekle yükümlüdür.(5510 sayılı Yasa 13/2-a mad.)

Not: Bu bildirimlerin kaza geçiren işçi veya yakınları tarafından da ayrıca yapılması önerilir. İşçinin ve tanıkların kolluk kuvvetlerine verecekleri ifadede olayın iş kazası olduğunu belirtmeleri önemlidir.

İşyeri hekimlerinin iş kazalarında görev ve sorumlulukları nelerdir?
İşyeri hekimleri, ilk yardım müdahalesini yapmakla görevlidir. Ayrıca kazaya uğrayan kişinin muayene bulgularını mutlaka ayrıntılı olarak kayıt altına almak, varsa tetkik sonuçlarını ve grafileri saklamak işyeri hekiminin sorumluluğudur.

Hastaneye ulaşınca neler yapılmalıdır?
İş kazasında, en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Ancak, iş kazası kayıt ve bildirimlerinin kamu hastanelerinde (devlet hastanesi) daha kolay yapıldığını unutulmamalı.

Sağlıkla ilgili müdahale ve gerekenler yapıldıktan sonra hastane kayıtlarına “iş kazası kaydı”nın girmesi sağlanmalıdır.

Ayrıca, İş kazası geçiren işçi veya yakınları, hastanede olayın iş kazası nedeniyle olduğunu mutlaka bildirmelidir.

Hastanelerin iş kazasını bildirim görevi var mıdır?
Hastaneler, iş kazalarını 10 gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirmekle görevlidir. Görevli doktorların hasta hikayesini alırken kazanın nedenini tespit etmeye çalışmaları, bu kapsamdadır.

Ayrıca, hastanedeki hekim de çalışan, “iş kazası” olduğunu söylemediğinde bile yaralanmayla ilgili şüpheli bir durum varsa sorgulamayı derinleştirmelidir.

İş kazası sırasında işçinin sigortasız olması durumu etkiler mi?
Sigorta bildiriminin işverence yapılmamış olması, yani kayıt dışı çalıştırma başlı başına ayrı bir usulsüzlüktür. Bunun yanında, sigortanın yapılmamış olması olayın iş kazası olduğu gerçeğini değiştirmez.

Bu durumda sigortasız çalıştırma şikayeti için, iş kazasına ilişkin belge, bilgi ve raporlarla SGK İl Müdürlükleri’ne başvuru yapılmalı, idari inceleme yapılması talep edilip, olayın iş kazası olduğunun tespitine çalışılmalıdır. İdari incelemeden sonuç alınamadığı takdirde hem işveren hem de SGK dava edilip hizmet tespiti ve iş kazasından doğan hukuki sonuçlar talep ve dava edilmelidir.

İş kazası soruşturmasında nelere dikkat edilmeli?
SGK ve kolluk kuvvetlerinin, iş kazası soruşturmasını kaza yerini kapsayacak şekilde yapması gerekmektedir. Bu soruşturmanın yapılması sırasında gerek işyerindeki işçilerin, gerekse şikayetçi işçi veya ailesinin olayın oluş biçimini doğru şekilde soruşturmaya yansıtması, sonraki aşamalarda yararlı olacaktır. Bu nedenle, soruşturma safhasında nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda sendikalardan,
hukukçulardan ve İSİG Meclisi’nden bilgi alabilirsiniz.

İş kazası geçirdiğimizde haklarımız nelerdir?
İş kazası geçiren işçiye tedavisi boyunca geçici iş göremezlik ödeneği bağlanır. Bu ödenek maaşın üçte ikisidir.

Olaydan kaynaklı maluliyet durumu varsa bunun oranı tespit edilir. Eğer bu maluliyet yüzde 10’un üzerindeyse sürekli iş göremezlik ödeneği bağlanır.

İşçinin ölümü söz konusuysa, ölen işçinin hak sahiplerine gelir bağlanır, ölen işçi için cenaze ödeneği verilir ve gelir bağlanan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilir.

İş kazası geçiren işçinin, yaşadığı iş kazasından dolayı kendisine maddi ve manevi tazminat verilmesini talep etme ve işverene dava açma hakkı vardır. Eğer işçi, iş cinayeti sonucu yaşamını kaybettiyse, aynı şekilde ailesinin de bu hakkı bulunur.

Böyle bir durumda işçinin ya da yakınlarının Cumhuriyet Savcılığı’na başvuruda bulunması ve sorumlular hakkında şikayetçi olması gerekir.

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız