Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, OHAL İnceleme komisyonunun çalışma süresinin bir yıl daha uzatılmasına tepki göstererek, “Açlıkla terbiye etme politikalarını bir yıl daha sürdürecekler." dedi.
İZMİR
Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, OHAL İnceleme komisyonunun çalışma süresinin bir yıl daha uzatılmasına tepki göstererek, “Açlıkla terbiye etme politikalarını bir yıl daha sürdürecekler. Vicdanları bir yıl daha hiç acımadan bu hukuksuz uygulamaları uzatacaklar” dedi.
Pirha'nın haberine göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun görev süresi 1 yıl daha uzatıldı. Komisyonu’nun görev süresinin uzatılmasına Eğitim-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç’tan tepki geldi.
“AÇLIKLA TERBİYE ETME POLİTİKALARI SÜRÜYOR”
15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL’de sendikal hak ve özgürlüklerin tümden askıya alındığı bir dönem yaşadıklarını söyleyen Kılıç, yaratılan korku iklimi nedeniyle kamu emekçilerinin karşı karşıya kaldıkları ihlalleri rapor etmekten imtina etmekte, ihraç edilme kaygısı nedeniyle baskıları sineye çekmeyi tercih ettiğini ifade etti.
Kılıç, 4 bin 283’ü OHAL KHK’leriyle ve 487’si Yüksek Disiplin Kurulları kararlarıyla olmak üzere 4 bin 770 KESK’linin çalışma hakkının gasp edilerek ihraç edildiğini hatırlattı.
OHAL İnceleme komisyonunun çalışma süresinin bir yıl daha uzatılmasının açlıkla terbiye etme politikalarının bir yıl daha süreceği anlamına geldiğini kaydeden Kılıç, “Vicdanları bir yıl daha hiç acımadan bu hukuksuz uygulamaları uzatacaklar” dedi.
“3 YILDIR DİLEKÇELERİMİZE CEVAP VERİLMEDİ”
Komisyon Başkanı Salih Tanrıkulu’nun, “Hukukun emrinde çalışıyoruz. Teknik, detaylı aynı zamanda vicdani bir işlem yapıyoruz. Belirlenen usul ve esaslara göre başvuruları değerlendiriyoruz. Komisyon tarafsız ve objektif bir iş yapıyor” dediğini hatırlatan Kılıç, “Sayın Tanrıkulu bize yaşatılan bu hukuksuz uygulamaları sahte noter misali onaylamanız sizi hiç rahatsız etmiyor mu?”sorusunu yöneltti.
OHAL Komisyonu kararıyla 358 KESK’linin görevlerine iade edilirken, bin 23’ünün başvurusunun ret edildiğini ve halen 2 bin 900 dolayında başvurunun ele alınmasını beklediğine vurgu yapan Kılıç, “3 yıldır itiraz dilekçelerimize cevap vermeyen bir komisyon çalışması var, hukuk bunun neresine sığıyor? Kamu çalışanlarını 41 ay işsiz bırakarak özel sektörlerde çalışmalarını yasaklayarak, seyahat özgürlüklerini kısıtlayarak, yurt dışındaki eşine, kardeşine, annesine, babasına gitmesine engel olarak, okuyan çocuklarına harçlık vermesini engelleyerek, kirasını ve faturalarını ödemez hale düşürerek mi vicdani davrandınız? Hangi vicdan? Demokrasiyi, hukuku, laikliği savundukları için sendikal mücadeleye katıldıkları için verdiğiniz RED kararlarıyla mı tarafsız davrandınız. Sayın Tanrıkulu bize yaşatılan bu hukuksuz uygulamaları sahte noter misali onaylamanız sizi hiç rahatsız etmiyor mu? Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz?” ifadelerini kullandı.
“SİZ SAHTE NOTER, BİZ İSE EMEKÇİLER OLARAK ANILACAĞIZ”
Kılıç, İşçi sınıfının, emekçilerin yüzyıllardır bin bir türlü bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele haklarını sonuna kadar kullanacaklarının altını çizdi.
Komisyon başkanı Salih Tanrıkulu’nun “empati” yapmasını isteyen Kılıç, bir gece yarısı KHK’leri ile işten atılan ve 41 aydır işsiz olan emekçileri hatırlattı. Kılıç şunları söyledi:
“Bir empati yapın. Siz hiç bir soruşturma geçirmeden adli idari yargılanmadan gece yarısı bir KHK ile işinizden atılsaydınız 41 ay işsiz kalsaydınız, çalışmanız engellenseydi, çocuklarınızın ihtiyaçlarını karşılamasaydınız şimdi ne düşünürdünüz? Hiç düşündünüz mü? Geceleri yatmadan önce işine el koyulan çocuk sahibi mesleğini onurlu bir şekilde sürdüren kamu çalışanlarının işsiz kalmasını onaylamanız sizi hiç rahatsız etmiyor mu? Rahat uyuyabiliyor musunuz? Bizler her şeye rağmen onurlu duruşumuzla yaşamımızı sürdürüyoruz. Dayanışma ile daha güçleniyoruz. Barış demokrasi hukuk ve hakikatler mücadelemizi sürdürüyoruz. 128 haftadır İzmir Karşıyaka’da işimize geri dönmek için oturma eylemleri yapıyoruz. Yarın çocuklarınız sizi hukuksuzlukları onaylayan bir sahte noter görevi yapmakla anacak. Bizi ise işi ekmeği ve çocuklarının geleceği için mücadele edenler olarak anacak. Bunu böyle biliyoruz.”