Türk Tabipleri Birliği OHAL döneminde cezaevlerinde sağlı hakkı ihlallerinin çoğaldığını ifade etti.
TTB Merkez Konseyi Üyesi Selma Güngör, cezaevlerinde sağlık hakkı ihlalleriyle ilgili kendilerine özellikle OHAL döneminde çok sayıda başvuru geldiğini söyledi. Güngör, mahpusların sağlık hakkına erişiminin ve sağlıklı yaşama haklarının önünde engel olan sorunların giderilmesi için başta Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri göreve çağırdı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) İnsan Hakları Kolu, cezaevlerindeki sağlık hakkı ihlallerine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Türk Tabipleri Birliği Genel Merkezi'nde gerçekleşen açıklamayı, TTB Merkez Konseyi Üyesi Selma Güngör okudu. Güngör, tabip odalarına son yıllarda mahpuslar, avukatları ve yakınları tarafından çok sayıda başvuru yapıldığını, OHAL döneminde ise başvuruların daha da arttığını belirtti. Mahpusların herhangi bir şekilde yasalara göre suç sayılan eylemleri yapmış kişiler olsa dahi dokunulmaz haklara sahip olduğunu ifade eden Güngör, başta yaşam hakkı olmak üzere sağlığa erişim, eğitim ve kendini geliştirme gibi hakların, mahpusların da sahip olması gereken haklar olduğunun altını çizdi. Güngör, hapishane koşulları ile ilgili sorunların yanı sıra, TTB'ye en çok başvuru yapılan konuların sağlık hakkı ihlalleriyle ilgili olduğunu ifade etti. Güngör, hekim yetersizliği, uzman hekime ulaşmada zorluk, randevulara zamanında gidememe, ring araçlarının bakımsızlığı, sevk evraklarına örgüt ismi yazılması, insan onuruna aykırı şekilde muayene ve ilaçlar ile önerilen besinlere ulaşamamanın en çok karşılaşılan sorunlar olduğunu dile getirdi. İHD verilerine göre cezaevlerinde 357'si ağır, bin 25 hastanın bulunduğuna dikkat çeken Güngör, her yıl cezaevlerinde 215 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Güngör, mahpusların sağlık hakkına erişiminin ve sağlıklı yaşama haklarının önünde engel olan sorunların giderilmesi için başta Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri göreve çağırdı. 696 sayılı KHK ile getirilen siyasi mahpuslara tek tip kıyafet dayatmasına da değinen Güngör, özellikle mahkemelere gelirken yapılacak bu uygulamanın, insan onuruna ve masumiyet karinesine aykırı ve ayrımcı bir uygulama olduğunun altını çizdi. Güngör, “KHK iptal edilmeli, insan onuruna aykırı olan tek tip düzenlemesi geri alınmalıdır” dedi.