Adil yargılanma talebiyle 256 gündür sürdürdüğü ölüm orucu direnişine ara veren Gökhan Yıldırım, mücadele sayesinde tahliye edildiğini belirterek tüm halkı adil yargılanma hakkı için direnişe çağırdı.
Adil yargılanma talebiyle 256 gündür ölüm orucunda olan ve dün tahliye edilen Gökhan Yıldırım, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) ile birlikte Eyüp'te bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, Gökhan Yıldırım, Sibel Balaç ve İleri Kızılaltun'un resimlerinin bulunduğu "Delilimiz bedenimiz! Yaşasın ölüm orucu direnişimiz!" pankartı asıldı.
'ÖLMEK DEĞİL ADİL YARGILANMAK İSTİYORUM'
Gökhan Yıldırım, haksızlığa karşı yapılacak tek şeyin direnmek olduğunu vurgulayarak, her yolu denediğini ve sonuç alamadığı için ölüm orucuna başladığını söyledi. 256 gün süren ölüm orucunda kendilerinin içeriden, aile ve yoldaşlarının dışarıdan bütün taleplerini haykırdığını kaydeden Yıldırım, hastaneye kaldırılarak zorla müdahale etme çabasına karşı bir ay direndiğini ifade etti. Bu süreçte her an ölebileceğini dile getiren Yıldırım, "Her zaman yaptıkları şeyi yaptılar ve benim için, ‘Yemek yiyor' dediler. Gökhan, ‘800 gram kalori almış' diyorlardı. Bunu hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Çünkü bu saldırıdır. Ama biz başımız dik onurumuzla, aklımızla, fikrimizle direnmeye devam ettik" dedi.
Ölüm orucunda olanların ölmek değil adil yargılanmak istendiğini vurgulayan Yıldırım, "Adil yargılanma olsun ölmeyelim. Mustafa, İbo, Helin, Ebru hepsi direnişte şehit düştü" dedi. Kendisini tahliye ettirenin ATK kararı değil mücadele olduğunun altını çizen Yıldırım, Sibel Balaç ve İleri Kızılaltun'un direnişe devam ettiğini, kendisinin ise ara verdiğini açıkladı. "Ara vermemin sebebi, adil yargılanma talebimin büyük kısmını ortaya çıkardık. Çünkü, biz, her zaman söyledik ölmek en kolay şey. Ölürsek de ölürüz ama biz yaşamak istiyoruz. Ve yaşayarak da taleplerimizi hayata geçireceğiz" ifadelerini kullanan Yıldırım, diğer ölüm orucu direnişçilerinin sesini dışarıya taşıyacağını ifade etti.
Yıldırım, direniş sayesinde dışarıda olduğunu belirterek, "Bütün halkımıza çağrı yapıyorum; eğer kazanmak istiyorsanız, eğer bir şeyler almak istiyorsanız, bunun yolu direniş. Direnmeden hiçbir şey kazanamayız" dedi.
TAYAD: ADİL YARGILANMA MÜCADELESİ ETRAFINDA KENETLENELİM
TAYAD adına basın açıklamasını okuyan Naime Kara, devrimciliğin bu topraklarda en onurlu görev olduğuna vurgu yaparak "Yoksul halk çocukları zulme adaletsizliğe karşı yüzyıllardır mücadele etmiştir. Nerede bir haksızlık varsa bunun karşısında duran halk önderleri devrimciler tüm bedelleri göze alarak direnmişlerdir. Bu geleneğin en somut temsilcileri bugün adil yargılanma hakkını ölümüne savunan Sibel Balaç, Gökhan Yıldırım ve İleri Kızılaltun'dur. Ölüm orucu direnişçileri ‘delilimiz bedenimizdir' diyerek itirafçılığa, işbirlikçiliğe karşı adil yargılanma hakkı için direniyorlar" ifadelerini kullandı.
Adil yargılanmanın bir hak mücadelesi halini aldığını belirten Kara, tüm halkı Gökhan Yıldırım, Sibel Balaç ve İleri Kızılaltun'un öncülüğünü yaptığını adil yargılanma hakkı mücadelesi etrafında kenetlenmeye çağırdı. Kara, "Gökhan Yıldırım'ı 256 günlük dişe diş bir mücadelenin sonunda tahliye ettirdik. 5 Eylül 2022 tarihinden itibaren bu mücadele dışarıya taşınmıştır. Şimdi Gökhan'ın direnişini duyurmak onu sahiplenmek hepimizin omuzlarındadır" dedi.
(Etha)