Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüüsü Ömer Çelik: "Hiç kimse mevcut demokratik hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde halkın genelinin karar vermediği bir sistem üzerinde fiili durum yaratamaz"
AKP Sözcüsü Ömer Çelik öz yönetim tartışmalarına ilişkin, "Hiç kimse mevcut demokratik hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde halkın genelinin karar vermediği bir sistem üzerinde fiili durum yaratamaz. Ben ülkenin şu bölgesinde şunu ilan ettim. Öz yönetim ilan ettim derseniz, bu sadece siyasi bir durum olmaz. Türkiye'deki mevcut hukuk düzenini, barış geleneğini tahrip etmeye dönük bir siyasi suikast girişimi olur. Bunu tartışıyoruz demiyorlar ilan ettik diyorlar" dedi.
Ömer Çelik, basın açıklaması yaparak gündemi değerlendirdi. Yeni anayasa görüşmeleri ve HDP ile olan randevu iptaline değinen Çelik, "Türkiye'nin kayıtsız şartsız yeni anayasaya ihtiyacı var. Yarından itibaren başlayacak temaslardan sonra bu konuda ayrıntılı bilgi vermeye devam edeceğiz. HDP'ye verilen randevunun iptaline gelince, HDP'nin hemen bu randevunun arkasından özellikle Rusya ziyareti çerçevesinde yaptıkları açıklamalar fevkalade yadırganacak açıklamalardır. Türkiye'ye dönük eleştirel tutum yadırganması gereken bir tutum. Randevu talebine karşılık saygı sınırlarını aşan ifadeler kullanmaları, 'bir çay içer ondan sonra gider' gibi içini boşaltmaya çalışan tutum ile değerlendirmeleri bu ziyaretin yapılmasını gereksiz kılmıştır. Askeri siyasi nezaketin korunması fevkalade gereklidir" ifadelerini kullandı.
Çelik , "Sayın Başbakanımıza dönük ifadelerinden sonra özür dilemeleri gerekirken hala bu ifadelerin arkasında duran ve randevu iptaline yol açan sözler nedeniyle özeleştiri yapmak yerine hala o sözlerin arkasında duran bir siyasi tutum geliştirmeleri kuşkusuz randevu talebinin iptalinin haklılığını göstermektedir. Bu siyasi hareket, meşru bir zeminde hareket ettiği sürece muhatap alınır. Vatandaşlarımızın oy verdiği bir partidir" dedi.
‘ÖZ YÖNETİM İLAN ETTİM DERSENİZ SİYASİ SUİKAST GİRİŞİMİ OLUR’
Öz yönetim tartışmalarına ilişkin Çelik, "Hiç kimse mevcut demokratik hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde halkın genelinin karar vermediği bir sistem üzerinde fiili durum yaratamaz. Ben ülkenin şu bölgesinde şunu ilan ettim. Öz yönetim ilan ettim derseniz, bu sadece siyasi bir durum olmaz. Türkiye'deki mevcut hukuk düzenini, barış geleneğini tahrip etmeye dönük bir siyasi suikast girişimi olur" dedi.
‘BUNU TARTIŞIYORUZ DEMİYORLAR İLAN ETTİK DİYORLAR’
Çelik, "Bu ikili siyasetin farkındayız. Bunu tartışıyoruz demiyorlar ilan ettik diyorlar. Sürekli olarak Kürt halkı adına istiyor diyorlar. Kendi stalinist siyasetlerini, pratiklerini vatandaşlarımızın bir kısmına mal ederek konuşmaya hakları ve yetkileri yok. Geçmişte de bir takım insanlar darbeyi Türk milleti adına yaptık derlerdi. İlk seçimde de tasfiye edilirlerdi. Bir yerlerde öz yönetim ilan ederek hendek ve barikat siyasetini, eli silahlı teröristlerin halk üzerinde baskı kurmasını savunursanız bu meşru bir siyaset zemini olmaz. Bunu hiçbir şekilde kabul etmez sonuna kadar karşısında dururuz" diye konuştu.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "Bu ilçelerde sürekli olarak bir çatışma ortamı, olağanüstü durum var diyorlar. Dikkatinizi çekeriz. Durduk yere meşru güvenlik operasyonları olmadı. Eli silahlı teröristlerin halk üzerinde baskı kurmasıdır. Çatışma ortamı dursun diyorlar. Peki sahneyi dondurduğumuzda oradaki hendek ve barikatlar ne olacak? İlçeler üzerinde stalinist bir takım getto yönetimleri şeklinde kurdukları yapılanmalar ne olacak? Bu iki yüzlülüğü artık Türkiye açık bir şekilde görmüş olmalı" diye konuştu.
‘TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ ÇERÇEVESİNDE HER ŞEY KONUŞULUR’
Çelik, "O bölgelerde Kürt vatandaşlarımızın demokratik kazanımlarının bu hendek, barikat şeklindeki getto siyaseti ile tahrip edilmesine asla müsaade etmeyiz. Türkiye'de demokrasi çerçevesinde her şey konuşulur" dedi.
Çelik, "Hiç kimse, farklı bir rejim, filli yönetim olarak rejimi, fiili yönetim olarak ilan ettim diyemez. Bu Türkiye'nin bir arada yaşama iradesine dönük büyük bir suikast girişimidir" dedi.
‘PYD'NİN FIRAT'IN BATISINA GEÇTİĞİ ŞU ANDA TEYİT EDİLEMİYOR’
Çelik, "PYD'nin Fırat'ın batısına geçtiği şu anda teyit edilemiyor. PYD'nin Fırat'ın batısına geçmeye çalışarak oluşturmaya çalıştığı fiili durumu milli güvenliğimiz açısından sıcak karşılık verilmesi gereken bir tehdit olarak algıladığımızı ifade ettik. Çeşitli haberler geliyor bunlar teyit edilemiyor şu anda. Türkiye'nin bu silahlı güçlerin oluşturduğu tehdide tavır koymasının Türkiye, Suriye'de Kürtlerin kazanımına karşı çıkıyor diye bir yalan propagandaya dönüştürülmesine de dikkat çekiyoruz. Biz Suriye'deki bütün etnik grupların, mezhep gruplarının ortak kazanımlarını destekliyoruz. Orada bir silahlı örgütün kazanımını Kürt halkının kazanımı gibi sunulmasının da bir yalan siyaseti olduğunun altını çiziyoruz. Hiç kimse Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek oluşumların içerisine girmemeli. Suriye'nin geçiş dönemine destek vermeli, meşru siyasi zeminde yer almalı. Herkes bugün attığı adımlara bakarken bölgedeki kaos ve günü birlik gelişmeler ışığında kendisine stratejik alan açıldığını düşünmesin. Uzun vadeli baksın. Bölgedeki bir takım güçlerin yarın pozisyon değiştirebileceğini unutmasın. Uzun ve orta vadede atılan aşırı adımların bir Tsunami etkisi yaratarak nasıl ters döneceğini de hesap etmeleri gerekir" açıklamasında bulundu.
‘HALKIN KURDUĞU SİYASİ PARTİNİN KAPATILMASI DOĞRU OLMAZ’
Çelik, "Siyasi partilerin kapatılmasına karşıyız. Partiyi halk kurar. Halkın kurduğu siyasi partinin kapatılması doğru olmaz. Halkın kurduğu siyasi parti içinde meşru anayasal düzene ve meşru siyasete karşı olanlar varsa onlar bunun bedelini ödemesi gerekir. Hiç kimse terörü övemez, hiç kimse de terörist faaliyetlere destek de veremez" dedi.
Çelik, "Hiç kimse anayasal düzen içerisinde fiili durum yaratamaz. Fiili durumla Türkiye'nin belli bir yöresinde yönetim şemasını değiştirdiğini ilan edemez. Bunun karşısında mevcut hukuk sistemi ve savcılar gerekli refleksleri gösteriyor" dedi.
Çelik, "Batıda özellikle İspanya örneğinde bilindiği gibi teröre destek veren siyasi partilerin kapatılması ile ilgili düzenlemeler vardır. İleri demokrasilerin dünyanın her tarafında kırmızı çizgileri teröre destek verilip verilmemesidir. Biz siyasi parti kapatmanın çözüm olmadığını düşünüyoruz. Onun yerine teröre destek verenlerin meşru demokratik zemine karşı aldıkları bu tutum karşısında bu tutumlarının kişisel olarak karşılıklarını adalet mekanizmasının kuralları ve yöntemleri içerisinde görmesi gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
‘BİR TAKIM ÖN YARGILARLA ŞUNU TARTIŞMAYIZ DEMEK SİYASETİN KIZAMIK, ÇOCUKLUK HASTALIĞIDIR’
Yeni anayasa görüşmeleri kapsamında başkanlık sisteminin olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine Çelik, "Bir takım ön yargılarla şunu tartışmayız demek siyasetin kızamık, çocukluk hastalığıdır. Hangi sistemin iyi olduğuna yönelik tartışma yürütürsek Türkiye çok büyük şeyler kazanır. Gelin karşı veya yandaş olsanız da içerik kalemlerini tartışalım. Temel hak ve hürriyetler kapsamında tartışalım" diye konuştu.