Sınava  geç kaldığı gerekçesiyle sına alınmayan öğrenciler ve öğrenci velileri tarafından yapılan açıklamada,  ÖSM’nin bu uygulmasına tepki gösterildi. Öğrenci ve veliler.” ÖSYM bu uygulama ile 4 yıldır bu sınava hazırlanan binlerce öğrencinin hakkını ihlal etmiştir. Sınavın başlama saatinden sonra sınava almamak doğru kabul edilebilir. Ancak sınav daha başlamadan okul kapılarını kapattırmak kesinlikle hukuksuzdur, hak ihlalidir.”dediler.

Öğrenci ve veliler yaptıkları açıklamada şöyle dediler:

"Bu gün yapılan YGS sınavında ÖSYM yeni sınav yönetmenliğinde bazı değişiklikler yaparak uygulamaya koymuştur.  Yeni uygulamalardan birisi de, sınava giriş saatlerinde yapılan değişiklik olmuştur. Buna göre önceden sınav başlama saatinden sonra ilk 15 dakika içerisinde gelenler sınava alınırken, yeni uygulamayla bu değiştirilerek, sınava son giriş saati, sınavın başlamasına 15 dakika kala olarak belirlenmiştir. Yani sınav saat 10.00'da başlıyor ve sınava son giriş saati 09.45 olarak uygulanıyor ve okul giriş kapıları 09.45' de kapatılarak o andan itibaren kapıya gelenler sınava alınmıyor...

Bu uygulama nedeni ve sonucu bu gün binlerce öğrenci sınav mağduru edilmiştir. Bu uygulama hukuksuz ve keyfi bir uygulamadır.

ÖSYM bu uygulama ile 4 yıldır bu sınava hazırlanan binlerce öğrencinin hakkını ihlal etmiştir. Sınavın başlama saatinden sonra sınava almamak doğru kabul edilebilir. Ancak sınav daha başlamadan okul kapılarını kapattırmak kesinlikle hukuksuzdur, hak ihlalidir.

Hukukta bir hakkın kullanımı, o hakkın koşullarının var olduğu sınırlar içinde geçerlidir. Kimse o sınırları keyfi olarak değiştiremez. Değişiklik lehte olabilir ancak aleyhte olamaz. Yani sınav giriş saatini 15 dakika ileri alabilirsiniz ancak sınav saatinden önceye alamazsınız. Öğrencinin sınav saatine kadar sınava girme ve katılma hakkı doğal bir haktır. Sınavı da bir kamusal "görev" gibi kabul edersek, göreve geç gelmek bir kabahat, ancak saatinde gelmek kabahat değildir. Görev saatini 15 dskika öne alarak, 15 dakika beklettikten sonra görevi başlatmak keyfi bir uygulamadır... 

Sonuç olarak ÖSYM bugün büyük bir hataya imza atmıştır. En kısa sürede bu hatadan dönülerek mağduriyetler telafi  edilmelidir. Aksi taktirde mağdur olanların  yargıya giderek tazminat talebi ile birlikte adalet aramaları en doğal hak olacaktır."