PEN Türkiye Yazarlar Derneği’nin Duygu Asena Ödülü bu yıl Cumartesi Anneleri’ne verildi.
PEN Türkiye Yazarlar Derneği’nin Duygu Asena Ödülü bu yıl Cumartesi Anneleri’ne verildi. Türkiye’nin önemli feminist yazarlarından Duygu Asena, 2006’da yaşamını kaybetmişti. PEN Duygu Asena ödülü 2007’den beri veriliyor.
PEN tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
Şiirimizin annesi, Türkçenin en incelikli şairi, kadın özgürleşmesinin yolunu hayatıyla ve şiirleriyle açan Gülten Akın polis tarafından dövülerek öldürülen genç gazeteci Metin Göktepe için yazdığı “Anneler İlahisi”nde şöyle der: “Anneler olmasa kim kimi severdi / saklı tuttun o insanı insana bağlayan güvenci / yollar boyu, eskitilmiş alanlarda / solgun bir bedeni gezdirmedin Metin’in annesi.”
Metin’in annesi, Hasan’ın annesi, bazılarının ablası, kızkardeşi, babası, hepsi; yakınlarını, yitiklerini, gidip de dönmeyenleri, bir daha haber alınamayanları, işkencede, gözaltında kaybedilenleri, bir geceyarısı götürülenleri, faili meçhule gidenleri, yargısız infaz edilenleri, dirisi değil ölüsü bile bulunamayanları arıyor onlar yıllardır.
Yağmurda çamurda, karda kışta, ayazda, yağmurda soğukta sıcakta devam
Kaybedilenlerin bazen kimsesizler mezarlığında bulunduğu da oluyor ama çoğu hiç bulunamıyor, bulunamadı. Kaybedilen kişilerin yakınları da 1995 Mayıs’ından bugüne İstanbul’da Galatasaray Meydanı’nda her Cumartesi saat 12’de oturma eylemine başladılar. Seslerini duyurmak, sorunu kamuoyuyla paylaşmak, duyarlılığı artırmak için başlatılan bu eylemler kararlı biçimde, yağmurda çamurda, karda kışta, ayazda, yağmurda soğukta sıcakta devam etti. Çoğu kez polis müdahalesiyle karşılaşan ve“Cumartesi Anneleri”adıyla anılmaya başlayan kitle ne yazık ki 700. Buluşmayı gerçekleştiremedi. Galatasaray Meydanı kayıp annelerine yasaklandı. İnsan Hakları Derneği’nin katılımı ve katkılarıyla sürdürülen eylemler şimdi derneğin Beyoğlu’ndaki binası önünde basın açıklaması biçiminde gerçekleştiriliyor.
Türkçenin kadın haklarına en duyarlı kalemlerinden, kadın hareketinin öncülerinden sevgili Duygu Asena adına düzenlenen PEN Ödülünü özellikle bir kadın direnişi olarak öne çıkan ve süren Cumartesi Anneleri’ne sunmak hem doğal hem de çok anlamlı olur diye düşündük. 2019 PEN Duygu Asena Ödülü’nü, kayıpları kayıbımız, acıları acımızdır duygusuyla, yılmaz Cumartesi Anneleri’ne saygıyla, hayranlıkla sunuyoruz. PEN Türkiye - 2019"
İlki 2007’de İpek Çalışlar'ın "Latife Hanım" adlı çalışmasına verilen PEN Duygu Asena Ödülü'nü, 2008’de iki kitap arasında paylaştırılmıştı: Ayşe Gül Altınay ile Yeşim Arat'ın ortak eseri olan Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet (TÜBİTAK) ve Handan Çağlayan'ın eseri Analar Yoldaşlar Tanrıçalar-Kürt Hareketinde Kadınlar ve Kadın Kimliğinin Oluşumu (İletişim).
2009’da Pınar Selek, 2010’da Nevin Bektaş, 2012’de Büşra Ersanlı ve Ayşe Berktay, 2013’te Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, 2014’te Mücella Yapıcı, 2015’de Latife Tekin ve Gümüşlük Akademisi almıştı. Ödülün 2017’deki sahibi yazar Sevgi Özel, 2018’de İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği(İKKB)’nin Koordinatörü, Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Nazan Moroğlu’na verilmişti.
Duygu Asena kimdir?
Gazeteci ve yazar Duygu Asena Kadıköy Özel Kız Koleji'nde okudu, İstanbul Üniversitesi (İ.Ü.) Pedagoji Bölümü'nü bitirdi. Pedagog olarak Haseki Hastanesi Çocuk Kliniği ve İ.Ü. Çocuklarevi'nde çalıştı.
Gazetedeki ilk yazısı 1972 yılında Hürriyet gazetesinin Kelebek ekinde yayımlandı. 1992-1997 arası TRT-2 televizyon kanalında "Ondan Sonra" isimli bir program hazırlayıp sundu.
Gazetecilik hayatı boyunca Kadınca, Onyedi, Ev Kadını, Bella, Kim, Negatif dergilerini yönetti. Milliyet gazetesinde başladığı köşe yazarlığını Cumhuriyet ve Vatan gazetelerinde sürdürdü.
Yazar olarak ilk kitabı Kadının Adı Yok'la adını duyuran Duygu Asena geniş bir okur kitlesine ulaştı.
Kadının Adı Yok, 1998'de müstehcen bulunarak yasaklandı. Yayınına iki yıllık dava süreci sonunda izin verilen kitap, yönetmen Atıf Yılmaz tarafından filme alındı.
Asena, Aslında Aşk da Yok (1989); Kahramanlar Hep Erkek (1992); Değişen Bir Şey Yok (1994); Aynada Aşk Vardı (1997); Aslında Özgürsün (2001); Aşk Gidiyorum Demez (2003); Paramparça (2004) adlı kitaplara da imza attı.
PEN Türkiye Merkezi'nin ilk Duygu Asena Ödülü'nü alan İpek Çalışlar onu "Duygu dünyaya doğru yerden bakmayı öğrenmişti. Kim haklı, kim haksız, ezen kim, ezilen kim hep bilirdi.
Gazeteciliğini, yazarlığını ve yaşamını eşitlik ve demokrasi üzerine kurmuştu. Toplumun en geniş ezilen kesimi olan kadınları güçlü kılmak için verdiği bunca çabanın altında da bu yatıyordu" diye anlatmıştı.
30 Temmuz 2006'da hayatını kaybetti.