TOMİS yaptığı yazılı açıklama ile "Pressan yönetimi, sendikal örgütlenme özgürlüğüne saygı duyuyor mu?" dedi.
İstanbul/Esenyurt-Kıraç bölgesinde bulunan Pressan Madeni Eşya A.Ş. Fabrikası'nda sendikal örgütlenme faaliyeti yürüttükleri için işten çıkarılan TOMİS üyelerinin direnişi 16. gününe girdi.
Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) tarafından dün yapılan açıklamada şöyle denildi:
"15 gündür direniş alanına siyasi partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, milletvekillerinin yanı sıra çeşitli işkollarından işçi, emekçilerin ziyaretleri gerçekleşiyor. Dayanışma ziyaretleri ile daha da güçlenen mücadelemiz kararlılık ve coşkuyla sürüyor. Destek olan, dayanışmada bulunan emekten yana tüm dost kurum, işçi, emekçilere teşekkürlerimizi sunarız.
Direnişimiz sürerken, işçi ve sendika düşmanı Pressan yönetiminin yasal olmayan uygulamalarını, haksız ve hukuksuz saldırılarını da anlatmaya devam edeceğiz.
Pressan patronu Bülent Bilgincan imzalı “Kurumsal Sosyal Politikası” adlı şirket politikalarını incelediğimizde “Çalışanlarımızın yasalara uygun olarak örgütlenme ve toplu sözleşme yapma hakkı dahil olmak üzere, gönüllü örgütlenme özgürlüğüne saygı duyarız” ibaresi yer alıyor.
Peki gerçekte yaşanan durum nedir?
Pressan yönetimine göre sendikaya üye olan işçiler işten atılır. Yıllardır farklı sendikalara üye olan, sendikal faaliyet yürüten işçiler haksız, hukuksuz gerekçelerle işten çıkarıldı. Son olarak anayasal haklarını kullanarak sendikamıza üye olan işçiler de aynı saldırıyla karşı karşıya kaldı. Bu defa öne sürülen gerekçe ise “üretimde daralma” oldu. “Örgütlenme özgürlüğüne saygı duyduğunu” yazan Pressan yönetimi, fabrikada 8’er yıllık çalışma sürelerini geride bırakmış, sendikamızın örgütlenme çalışmasını yürüten işçi temsilcilerimizi işten çıkarmayı tercih etmiştir. Atılan işçilerin performanslarına, iş ahlaklarına dair hiçbir sorunun olmadığı sorumlu amirleri tarafından dahi beyan edilmiştir. “Üst yönetim” kararı denilmiş, açıkça sendikal faaliyet engellenmek istenmiştir.
Pressan yönetimi sendika üyesi olmayı kendine hak görürken, işçilerin sendika üyesi olmasını engelliyor. Çünkü işçilerin daha iyi koşullarda çalışma koşullarına, daha iyi ücretlere sahip olmasını, birlik olmasını istemiyor.
Tüm çabaları nafiledir!
Haklı ve onurlu mücadelemizin sesi her alanda duyuluyor. Fabrika içinde ve dışında mücadelemiz büyüyor. Fabrika önünde direnişimiz sürerken, üretimde çalışan tüm işçileri sendikamıza üye olmaya çağırmaya devam edeceğiz. Sendikalı olma hakkı gasp edilen Pressan işçilerinin insanca çalışma ve yaşama koşullarına sahip olması için mücadelemiz sürecek."