RedHack'in ele geçirdiği dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın e-maillerini haberleştiren gazetecilerin yargılandığı davada karar 14. duruşmada çıktı.

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi BirGün çalışanı Mahir Kanaat, Diken eski editörü Tunca Öğreten, kapatılan DİHA'nın Haber Müdürü Ömer Çelik, muhabir Metin Yoksu, Yolculuk Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın'ı "verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme" suçlamasıyla 1 yıl 8 ay hapse mahkum etti.

ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan'ın ise beraatına karar verdi. Tüm gazeteciler "örgüt propagandası" suçundan da beraat etti.

9 Aralık'taki son duruşmaya iki gün kala dosyaya mütalaasını sunan savcı gazetecilerin "verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçundan, Okatan, Eray, Yoksu ve Çelik'in de "zincirleme örgüt propagandasından" cezalandırılmalarını istemişti.

Bugün görülen karar duruşmasında Derya Okatan ve Mahir Kanaat hazır bulunurken Ömer Çelik ve Metin Yoksu bulundukları kentlerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) duruşmaya katıldı.

Savcı, gazetecilerin cezalandırılmasına yönelik sunduğu mütalaasını tekrar etti. Berat Albayrak'ın avukatı da gazetecilerin cezalandırılmasını istedi.

Esas hakkındaki mütalaaya karşılık ilk olarak söz alan Derya Okatan "Lehteki delillerin aleyhe gösterildiği bir mütalaa var. Savcılık sorumlu müdür olmam sebebiyle ETHA hesabını benim kullandığımı ön görerek cezalandırılmamı istiyor fakat ispat yok. Şüphe ile yargılanmaya başlandım, şimdi de şüphe ile hakkımda ceza isteniyor" dedi.

"ETHA'da çalışıyor olmam neden suç oluyor?" diye soran Okatan savcının mütalaasında en azından bunu açıklamasını beklediğini söyledi. Okatan şöyle devam etti: "Maillerin yayılmasında ne benim ne de ETHA'nın ilgisi var. Bırakın yaymayı bu veriler bende mevcut bile değil. Redhack hesabını takip etmek suç ise şu anda yüzlerce kişinin bu salonda olması gerekmez miydi? Ayrıca bir hesabı takip etmek nasıl suç olabilir? Berat Albayrak'a dair bilgi ve belgeler açık olarak paylaşıldı, Wikileaks'te yayınlandı. Bunlar haberdir, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Bu paylaşımlar propaganda içermiyor."

Daha sonra söz alan Mahir Kanaat 5 yıl önce yargılanmaya başladıklarını hatırlatarak "Verileri yaymaktan suçlanıyorum. Savcılık bütün dijital materyallerime el koydu. El konulan materyallerde yaydığıma dair bir tane kanıt yok. Kaldı ki biz gazeteciyiz. Bir şeyin haber değeri varsa yapılır. Bir insan işini yaptığı için yargılanabilir mi? Mesleğimizi yaptığımız için yargılanamayız. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı istiyorum" diye konuştu.

Metin Yoksu da RedHack hesabını takip etmesinin suç unsuru olarak görüldüğünü söyleyerek "Gazetecilik mahkemelerde yargılanacak bir meslek olmamalıdır" dedi ve beraatını istedi.

Ömer Çelik'se "Bugün burada gazeteci olarak bulunuyorum. Her gün de adliyeye gazeteci olarak geliyorum. Verileri yaymakla itham ediliyoruz ama bu verilerin ne olduğu konusuna ne mahkemeniz ne savcılık makamı dönüp bakmadı. O verilerde, silah sevkiyatı, mültecilerin siyasi malzeme haline getirilmesi, kamu kuruluşlarına liyakat dışında onlarca insanın yerleştirilmesi söz konusu. Haberin konusu olan verilerin suç olarak işlem görmesi gerekirken bu haberleri yapan gazeteciler yargılanıyor. Yargıya dair inancım oldukça azaldı. Bu karanlık tablonun azalmasını istiyorum. Yeni bir yıla giriyoruz, umutlu olmak istiyorum, hakkaniyetle karar vereceğinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum" diye savunma yaptı.

Gazetecilerin ardından avukatların beyanlarına geçildi. Derya Okatan avukatı Ali Koç savunma yaptığı sırada, mahkeme başkanının kendisini dinlemediğini belirterek "Beni dinliyor musunuz" diye sordu. Mahkeme başkanı yanıt vermeyince Koç savunmasına ara verdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Koç'un savunmasını sonlandırarak sözü diğer avukatlarına verdi. İtirazlar üzerine sözü tekrardan Koç aldı.

Avukatlar yaptıkları ayrı savunmalarda sanıkların gazeteci olduğunu, yaptıkları haberlerden dolayı yargılandıklarını söyledi.

Savcının iddialarını destekleyecek somut bir kanıt sunamadığını belirten avukatlar mahkemenin kararının basın özgürlüğü açısından önemli olacağını söyledi.

Avukatların beyanlarının ardından duruşmaya ara veren mahkeme ardından kararını açıkladı. Mahkeme, Tunca Öğreten, Metin Yoksu, Ömer Çelik, Eray Sargın ve Mahir Kanaat'e 'verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme' suçlamasıyla 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi, 'propaganda' suçundan da beraatlarına hükmetti. Derya Okatan'ın ise tüm suçlardan beraatına etti.

Mahkeme, Yoksu, Öğreten, Sargın, Kanaat ve Çelik'e verilen hapis cezalarının ertelenmesine karar vererek gazetecilerin 2 yıl denetime tabi tutulmasına hükmetti. Mahkeme, tüm sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerini kaldırdı.