Bursa’da ek zam için yaklaşık 2 aydır mücadele eden Renault işçilerinin talepleri karşılanmadığı gibi sözcülerin de içinde bulunduğu en az 15 işçi işten atıldı.
Bursa’da ek zam için yaklaşık 2 aydır mücadele eden Renault işçilerinin talepleri karşılanmadığı gibi sözcülerin de içinde bulunduğu en az 15 işçi işten atıldı. TOFAŞ örneğini veren Renault işçileri, “Direnmekten başka çaremiz yok” dedi.
Birleşik Metal-İş Sendikası’nın 5 Mayıs Şubesinde yaptıkları toplantıda bundan sonraki sürece dair yeni kararlar alan Renault işçilerine pazar gecesinden itibaren üretimin durdurulduğu bilgisi verildi. Sabah işe gidecek işçilere de “Üretim olmayacak” denilerek işçiler işe çağrılmadı. Fabrikada işten atılan 15 işçiye, telefonla aranarak işten atıldığı bildirildi.
İşten atma sonrası Renault işçileri Birleşik Metal-İş Sendikası 5 Mayıs Şubesinde toplanmaya başladı. Arkadaşlarının yemekhane eylemleri bahane edilerek işten atıldığını belirten Renault işçileri, fabrikada işten atmaların devam edeceğini söyledi. Departman sözcüleriyle yapılan toplantıdan sonra fabrika önüne yürüme kararı alan işçiler polis engeline takıldı. Kısa süreli gerginlikten sonra fabrika önüne yürüyen işçilerin önünü fabrika girişinde bir kez daha polisler tarafından kesildi. İşçiler fabrika önünde bir açıklama yaparak tekrar 5 Mayıs Şubesine döndü.
Burada bir açıklama yapan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, işçilerin eylem beklentisine karşın “uluslararası sözleşmeleri devreye sokacağız” demekle yetindi. Renault patronuyla ‘sosyal diyalog komitesi oluşturmak’ ve ‘seçimlerin yapılmasına dair’ maddelerin yer aldığı bir protokol imzaladıklarını hatırlatan Serdaroğlu, “Protokole sadık kalacağız. İşverenin de bu protokole uymasını bekliyoruz” diye konuştu. TİS’lerin imzalanacağı 2017’ye kadar bekleyeceklerini söyleyen Serdaroğlu, “2017’de Türk Metal’den kurtulacağız” dedi.
İŞÇİLERE POLİS ENGELİ
5 Mayıs şubesi önünde yapılan açıklamadan sonra departman sözcüleriyle bir toplantı alan Birleşik Metal-İş Sendikası, toplantıdan çıkan karar doğrultusunda fabrika önüne yürüyüp orada da bir açıklama yapacaklarını bildirdi. Polis, toplu yürüneceği takdirde müdahale edeceğini söyledi. Polisin tehditlerini ıslıklara ve alkışlarla protesto eden işçiler fabrikaya doğru yürümeye geçti. Yürüyüş boyunca; “Her yer Reno her yer direniş”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı. İşçiler, fabrika önünde barikat kuran çevik kuvvet polislerine, “Sizler kimi koruyorsunuz? Biz bu fabrikanın işçileriyiz. Çoluk çocuğumuzun rızkına sahip çıkmak için buradayız” diye tepki gösterdi. Fabrika önünde oturan işçiler bir kez daha işten atılan arkadaşlarının geri alınmasını talep etti. İşçiler daha sonra tekrar 5 Mayıs Şubesine gelerek bundan sonraki süreci nasıl yürüteceklerini değerlendirmek için toplantı yaptı.
TOFAŞ İŞÇİLERİNDEN UYARI: BİZİM DÜŞTÜĞÜMÜZ HATAYA DÜŞMESİNLER
Renault işçilerine seslenen TOFAŞ işçileri, “Bizim düştüğümüz hataya düşmesinler. Ne olursa olsun birliklerini sağlam tutsunlar ve atılan arkadaşların işe geri alınması için mücadelede olsunlar” dedi.
Metal direnişinde TOFAŞ’ta 3 işçinin işten atılması üzerine işçiler fabrikaya girmiş ve 150 işçi daha işten atılmıştı. Renault’a destek mesajları ileten ROFAŞ işçiler, “Bizim düştüğümüz hataya siz düşmeyin” uyarısında bulundu.
TOFAŞ işçileri, “Metal direnişi sonrası bizler birliğimizi koruyamadık ve ilk etapta iki arkadaşımız işten çıkarıldı. Biz birliğimizi kuramadığımız için bu arkadaşlara sahip çıkamadık ve işten çıkarmaların ardı arkası kesilmedi. Şimdi aynı durum Renault’ta çalışan kardeşlerimizin başına geldi. Bizim düştüğümüz hataya düşmesinler. Ne olursa olsun birliklerini sağlam tutsunlar ve atılan arkadaşların işe geri alınması için mücadelede olsunlar. Yoksa bu süreç bugün 5 işçiyle başlar yarın yüzleri bulur” dedi. TOFAŞ işçileri şöyle devam etti: “Gün birlik günüdür, gün kenetlenme günüdür, birlik günüdür. Sendika ayrımı yapmaksızın bu dayanışmayı yükseltip işten çıkarılan arkadaşlara sahip çıkmalılar. Biz TOFAŞ işçileri olarak Reno’da çalışan onurlu kardeşlerimizin sonuna kadar yanındayız.”
Metal işçileri Birliği de yayınladığı bir bildiri de şu görüşlere yer verdi:
BUGÜN BİRLEŞME ZAMANI!
"Reno'da sermaye sınıfı kendi çıkarları için saldırı hamlesi başlattı. Sermaye sınıfının birliği tam ve güçlü, MESS ve onun işbilikçisi çete sendika, iktidar ki fabrikanın önünde işçiye karşı barikat kurmuş polisten bunu açık net görüyoruz bir bütün olarak sermaye sınıfı güçlü bir saldırı gerçekleştiriyor.
Buna karşın hak edilenin nasıl alınacağını 2015 Mayıs ayından beridir bir çok güçlü pratik ile yani fiili meşru militan mücadele çizgisinde Reno, Tofaş, Mako, Çoşkunöz , Ford, Arçelik, Türk Traktör ve bir çok fabrikanın işi hep bir arada davranıp işi durdurma pratiğinde gördük yaşadık.
Bir sendikanın ne demek olduğunu ne işe yaradığını işçi sınıfı, metal işçileri kendi özgücü ve birliği ile kanıtladı.
Bütün bu süreçler yaşanırken diğerlerini sendikadan saymak zor ama metal sektöründe BMİS sessizlik ve bir takım basın açıklamaları ile geçirip örgütlü olduğu fabrikalardaki işçileri ne güncel mücadeleye örgütledi nede o gün için yarın bu gün için ise içinde bulunduğumuz zamana hazırladı.
Bu günde böyle bir hazırlıktan hareketten uzak olduğunu derdinin sadece üye çoğaltmaktan öte bir dert olmadığını kanıtlıyor.
2017'yi hedef gösteriyor. O zamana kadar ortalık yatışır sancısız kolay bir sadaka sözleşmesi yaparız hesabı yapıyorlar.
Oysa MESS ve devlet hiçte 2017'yi beklemiyor bu günden fabrikalarda oluşmuş direnişçi öncü işçi kuşağını dağıtıp geride kalanları sindirmeye çalışıyor.
Belki de sendikalarda bu öncü direnişçi kuşağı yönetemeyeceğini bildiği için sessizce MESS ve sermaye sınıfı ile işbirliği yapıyor.
Eğer sermaye sınıfı kadar birlik içinde hazırlık ve hareket içinde olmaz isek boynumuzdaki zincir bir kat daha kalınlaşacak.
BMİS ilk iş örgütlü olduğu bütün fabrikalarda cepheden MESS'e karşı iş durdurma ve bu süreci bir genel greve götürme sorumluluğu ile yüz yüzedir.
Bu anlamda işçilere seslenmekte yarar var. 6 Martta tabandan gelen eylem çağrısına tüm işçiler uymalıdır. Sendikalarını da bu harekete geçme konusunda zorlamalıdır. Gelmiyorlar ise kendileri katılmalıdır. Ama gün ayrışma değil birleşme zamandır.
Sermaye sınıfı birlik biz dağınık olursak yeniliriz."