Güncel

'Sağlık çalışanlarımızın haklarına sahip çıkıyoruz'

İstanbul Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, 2011 yılından beri hastanelerin çökertilme sürecine girdiğine dikkat çekti.

29 Ağustos 2018 Saat: 17:25
'Sağlık çalışanlarımızın haklarına sahip çıkıyoruz'
'Sağlık çalışanlarımızın haklarına sahip çıkıyoruz'

İstanbul Tabip Odası (İTO) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi, sağlık çalışanlarının zor koşullarda çalışması, üniversite hastanelerinin borçlandırılması ve son dönemde çok sayıda hemşirenin ücretlerini alamadıkları için istifa edip, emekliliğe ayrılmalarına ilişkin açıklama yaptı.

Çapa'da bulunan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ana girişinde yapılan basın açıklamasında; "Hastanelerimize sahip çıkıyoruz, haklarımızı istiyoruz" pankartının açılarak, "Eşit işe eşit ücret istiyoruz", "Sağlık hizmeti üretirken sağlığımızdan oluyoruz" ve "Krizin faturasını ödemek istemiyoruz" dövizleri taşındı.

"İnsanca yaşamak istiyoruz", "Sağlıkta tasarruf ölüm demektir", "Üniversiteler halkındır yok edilemez" sloganlarının atıldığı eyleme İTO Başkanı Dr. Pınar Saip, TİHV Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın yani sıra çok sayıda hekim ve sağlık çalışanı katıldı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şube tarafından yapılan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hastanelerinde çalışanların performans maaşları üç aydır ödenmiyor, ne zaman ödeneceği de belli değil. Sağlık hizmetlerinde hekim ve hekim dışı çalışan personele hizmete katkıları oranda döner sermaye bütçesinden yapılan ödemelerin aksaması, ne zaman ödeneceğinin belli olmaması yoksulluk sınırı altında çalışan biz sağlık çalışanlarını zor günler geçirmesine neden olmakta. Daha iyi koşullarda iş bulan yüzlerce hemşire arkadaşımız istifa ederek ya da emekli olarak kurumdan ayrıldılar. 
Performans maaşlarının ödenmemesi bir yana yıllardır hemşire yatakhanesi olarak kullanılan, binanın kamu sosyal tesisi statüsüne dönüştürülerek ücretli hale getirilmesi bardağa taşıran son damla oldu. Kurumun açtığı kadrolara başvuran hemşireler, bu olumsuzlukları duydukları an başvurularını ya geri çekiyor ya da yeterli başvuru yapılmıyor. Hastanelerin olmazsa olmazları hemşirelerin kurumdan ayrılmasından sonra birçok klinik kapatılmak zorunda kaldı. Kliniklerin kapatılması nitelikli sağlık hizmeti sunumunu aksattığı gibi ileri tedavi ve tetiklerin yapıldığı bu güzide kurumlardan hizmet alan hastaları da mağdur etmektedir.

Şu anda tıp fakülteleri mali kriz içinde. Çünkü fakülteler sosyal güvenlik kurumundan hizmet karşılığı aldığı paraya bağımlı hale getirildi. Fakülteler ayakta kalabilmek için para kazanmak zorunda kalıyor, eğitim hastanesi olmaktan çok hizmet hastanesi durumuna dönmekteler. Vergi toplayan devlet bu paraları öncelikle sağlığa ve eğitime harcamalıdır. Tıp Fakültelerine genel bütçeden verdiği hizmetlere yetecek miktarda para ödenmesini talep ediyoruz. Biz sağlıkçıların gelirinin önemli bir kısmı, sosyal güvenlik kurumundan gelen, döner sermaye ek ödemesi ile karşılanıyor. Yapılan ameliyat, bakılan hasta, yapılan girişim gibi hesaplarla yani parça başına yapılan işe göre ücret alıyoruz. Oysa biz herhangi bir rekabet içine sokulmadan hak ettiğimiz miktarda ve emekliliğe yansıyan maaş ödenmesini istiyoruz.

Bu ülkede biz emekçilerin maaşı yoksulluk sınırının altında. Maaş zammı dönemlerinde bütçe dengeleri, ülke ekonomisi, Yunanistan oluruz yoksa diyerek sefalet zammını dayatan hükümet, patronlara gelince vergi kıyakları, teşvikler yapıyor. Patronların kasası; sigorta primlerine getirilen aflar, işsizlik sigortası fonundan verilen faizsiz kredilerle şişiriliyor. Sermaye için bunlar yapılırken, bizlere kırıntı bile verilmiyor. Sendikaların görevi üyelerinin özlük ve mali haklarını korumak geliştirmek ve iyileştirmek için mücadele eder kamuoyu oluşturur. Anayasanın 25. Maddesi Herkes düşünce, vicdan ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce, vicdan ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz denmektedir. Hastanelerimizin sorunlarının çözümü konusunda kılını kıpırdatmayan üniversite yönetimi, aldığımız basın açıklaması kararımızı yasadışı ilan ederek soruşturma ve baskıyla engellemeye çalışmıştır. Buradan bu tutumlarını kınıyoruz, hukuk önünde hesap soracağımız bilinmelidir.

İstanbul Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hastane çalışanlarına üç aydır ödenmeyen performans maaş ödemeleri derhal ödenmelidir. 
Hemşire yatakhanesinde ki hemşirelerinden ücret talebinden vazgeçilmelidir.
İvedi olarak kurumlarımıza merkezi atamayla hemşire alınarak hemşire açığının giderilmesi talep ediyoruz. 
24 saat yataklı tedavi hizmeti veren kurumlarımızda verilen yemeklerin kaliteli ve hijyen koşullarında verilmesini istiyoruz. 
Çalışanlara dönük baskı ve mobbing uygulamasına derhal son verilmesini istiyoruz. 
Üniversite yönetiminin sendikal çalışmalarımıza ve faaliyetlerine dönük sürdürdüğü engelleme tutumundan bir an önce vazgeçmelidir.
Fakültelerimizin içinde bulunduğu mali krizin çözümü için hükümetin ivedi olarak merkezi bütçeden borçlarını ödemesini talep ediyoruz.

Taleplerimiz karşılanmazsa eylemlerimizin devam edeceği bilinmelidir.

Görüntünün olası içeriği: 12 kişi, ayakta duran insanlar, kalabalık ve açık hava

Görüntünün olası içeriği: 6 kişi, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar ve açık hava
Görüntünün olası içeriği: 11 kişi, ayakta duran insanlar, kalabalık ve açık hava
Görüntünün olası içeriği: 8 kişi, ayakta duran insanlar, kalabalık ve açık hava

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız