TTB ve tabip odaları yaptıkları basın toplantısında sağlık emekçileri haklarını alana kadar mücadele edeceklerini kaydetti.
Yapılan toplantıda, sağlık çalışanları sadece kendileri için değil tüm toplumun sağlık hakkı için mücadele ettiklerini söyledi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları, "Emek bizim söz bizim" başlıklı mücadele programı kapsamındaki Beyaz Yürüyüş, Beyaz Forum ve 15 Aralık g(ö)rev eylemleri ile önümüzdeki süreci değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenledi.
İstanbul Tabip Odası Sevinç Özgüner Toplantı Salonu'nda düzenlenen toplantıda TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Osman Küçükosmanoğlu ve Dr. Osman Öztürk yer aldı. Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Batman, Bolu-Düzce, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir-Bilecik, Gaziantep-Kilis, Hatay, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Manisa, Mersin, Muğla, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ ve Van-Hakkari tabip odalarının yöneticileri ise çevrimiçi olarak toplantıya katıldı.
FİNCANCI: HAKLARIMIZI ALANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ
Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, ekim ayında başlatılan mücadele sürecine toplum desteğinin 15 Aralık g(ö)rev eylemiyle birlikte daha da görünür olduğunu belirtti. Korur Fincancı sözlerine şöyle devam etti: "Mesleki değerlerimizin tahrip edilmesine ve sağlık emekçilerinin değersizleştirilmesine karşı bir mücadele kaçınılmaz. Biz beyaz eylemlerimize bundan sonra da devam edeceğiz; ta ki haklarımızı alana, değerimizi bulana kadar!"
SAİP: SAĞLIK HAKKINA KAVUŞANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, sağlığın hiç bu kadar niteliksiz hale gelmediğini, sağlık emekçilerinin hiç bu kadar tükenmediğini dile getirdi. Saip, "Haklarımızı alana, halkımız sağlık hakkına kavuşana, performans sistemi ortadan kaldırılana, iyi hekimlik değerleriyle nitelikli hizmet verene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz" diye konuştu. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Osman Öztürk ise g(ö)rev eyleminde hem asistan ve genç hekimlerin yoğun katılımının hem de tüm sağlık çalışanlarının omuz omuza vermesinin önemine dikkat çekti.
HALK DESTEĞİNİN ÖNEMİ VURGULANDI
Basın açıklamasının ardından tabip odalarının yöneticileri de kısa sözler aldı. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık hizmetini piyasalaştıran, sağlık çalışanlarını köleleştiren, halkı ise müşterileştiren bu sistemin artık iflas ettiğinin söylendiği konuşmalarda uzun yıllardır süregelen sorunların Covid-19 pandemisiyle birlikte daha da derinleştiği belirtildi. Konuşmalarda emek sömürüsü, güvencesizlik, 36 saati aşan nöbetler ve yoğun çalışma, özlük haklarının kötüleştirilmesi, 5 dakikada bir randevu dayatması, meslek hastalığı yasası talebinin görmezden gelinmesi, sağlıkta şiddete karşı etkili bir yasal düzenleme yapılmaması gibi sorunlar da sıralandı. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının g(ö)rev eylemine büyük destek verdiğinin aktarıldığı konuşmalarda; aynı zamanda halkın sağlık hakkı için yürütülen bu mücadeleye halkın verdiği desteğinin büyük önem taşıdığında dikkat çekildi. Tabip odaları temsilcileri, önümüzdeki süreçte de bölgesel ve merkezi mitinglerden uzun süreli iş bırakma eylemlerine kadar geniş bir yelpazede mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
'MÜCADELEMİZ TOPLUMUN SAĞLIK HAKKI İÇİNDİR'
Son sözü alan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da tüm tabip odaları temsilcilerinin konuşmalarındaki kararlılığın altını çizdi. Korur Fincancı, "Mücadelemiz sadece kendi haklarımız için değil, toplumun sağlık hakkı içindir. Çünkü tüm sağlık çalışanları haklarını alamadığında ve nitelikli bir sağlık hizmeti sunamadığında, bundan en büyük zararı toplum görüyor" diye konuştu. Tüm meslektaşlarına, tüm sağlık çalışanlarına, tüm sağlık emek-meslek örgütlerine teşekkür eden Korur Fincancı, bundan sonraki süreçte de kararlarını ve mücadelelerini hep birlikte vereceklerini ifade etti.
ARSLAN: SAĞLIK MÜCADELESİNDE YAN YANAYIZ
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan da basın metnini okudu. 15 Aralık'taki grevin bir başlangıç olduğunun altını çizen Arslan, "Tabip odalarımızla birlikte oluşturacağımız yeni eylem takvimimizi önümüzdeki günlerde açıklayacağız ve hayata geçireceğiz. Bir daha haklarımızın gasp edilmeyeceği, bizlerin görmezden gelinmeyeceği; sağlığın hak olduğu, hastanelerin satılamayacağı bir sağlık sisteminin kurulması, bizlerin sağlıklı bir toplum için asli hekimlik görevi olduğunu biliyoruz. Emek bizimse söz de bizimdir. Topluma sesleniyoruz; taleplerimiz sizin için, bizim için, hepimiz için. Sağlık mücadelesinde yan yanayız! G(ö)rev etkinliğimizde olduğu gibi destek ve dayanışmanızla geleceğimize ve sağlığımıza sahip çıkacağız" dedi.