Sağlıkta Şiddet Yasası’nın çıkarılması için sağlık emekçileri 15 Mart’ta Ankara’da buluşacak. ATO Genel Sekreteri Karakoç ise sağlık çalışanlarının çalışma koşullarına dikkat çekerek mitinge katılım çağrısı yaptı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) verilerine göre son 10 yılda 12 sağlık çalışanı, hasta yakınlarının saldırısına uğrayarak yaşamını yitirdi. Sağlık alanında yaşanan şiddet vakalarının önüne geçmek amacıyla TTB’nin talebiyle 6 yıl önce Sağlıkta Şiddet Yasası çıkması için Meclis İnceleme Komisyonu kuruldu. Hazırlanan şiddet raporu bu komisyona sunulurken, aradan geçen 6 yılda sağlık alanında süren şiddete dair bir gelişme yaşanmadı.
Taleplerinde ısrarlı olan sağlık emekçileri, Sağlıkta Şiddet Yasası’nın çıkarılması için 15 Mart’ta Ankara’da Büyük Beyaz Miting düzenliyor. Beyaz Miting’e, 10 bin kişinin katılması bekleniyor.
“Sağlıkta şiddete karşı mücadele büyüyor” şiarıyla yapılacak mitingin akabinde, “5 Acil Tedbir” talepleri karşılanmazsa 17 Nisan’da ülke genelinde bir günlük iş bırakma eylemine gidilecek.
“Sağlık hakkının gasbıdır”
Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan – Emrullah Acar’ın haberine göre; Ankara Tabip Odası (ATO) Genel Sekreteri Dr. Ali Karakoç, sağlık alanında yaşanılan şiddetin temel nedeninin, 2003 yılında uygulamaya konulan “Sağlıkta Dönüşüm Programı” olduğunu dile getirdi. Hastanelerin birer fabrika, sağlık çalışanlarının da birer köle olarak görüldüğünü belirten Karakoç, Şehir Hastaneleri’nin buna örnek olduğunu belirtti. Karakoç, sağlık alanında yaşanılan problemlere ilişkin, “Hastanelerin içine girdiğiniz sürekli koşturan, sağlık hizmeti almaya çalışan halk, diğer tarafta tükenmiş vaziyette başını bilgisayardan kaldırıp karşısındaki hastaya bakmaya vakti olmayan sağlık çalışanı var. Sağlık emekçileri hasta ile göz teması kuracak vakti bulamıyorlar. Çünkü 5 dakikada bir hasta bakmak durumundasınız. Bunun adı sağlık hizmeti değil, sağlık hakkının gaspıdır” dedi.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sürekli bir tüketmeye teşvik ettiğinin altını çizen Karakoç, şöyle açıkladı: “Kapitalizmin 1970’lerden itibaren kar oranlarındaki düşüşü ile birlikte yeni bir kar, rant alanı bulmaya çalıştı. Bu kar ve rant alanı kamusal hizmetler, eğitim, sağlık gibi alanları kendine model olarak aldı. İlk olarak İngiltere’de uygulanmaya başlandı. Türkiye’de 1990’lı yıllardan itibaren uygulanması planlanıyor ama en iyi uygulayıcısı neo-liberal politikalarla bağı iyi olan AKP ile birlikte dönüşüm başladı.”
AKP iktidara gelmesiyle sağlık alanında yurttaşların “ben istediğim doktora gidebiliyorum ama ben hiçbir zaman tedavi olamıyorum, sağlığa kavuşamıyorum” eleştirisinde bulunduğunu dile getiren Karakoç, “Bunun sebebi de sınırsız sayıda hastaya bakmak. Burada halka çarpıtılmış bir sağlık algısı yaratıldı. Şuanda birinci basamakta hastalara ilaç ve reçete veren bir uygulama sürdürülüyor, tüketimi sağlayan uygulamalar var. Koruyucu hekimlik ne yazık ki uygulanmıyor. Sağlıkta Dönüşüm Programı koruyucu hekimlik uygulamasına engel olup nitelikli bir sağlık hakkı almanın önüne geçti” diye belirtti.
Urfa’da görev yapan emekçilerde Ankara’da olacak
Türk Tabipler Birliği (TTB) Urfa Şubesi’nde bir araya gelen 9 sağlık meslek örgütünün üyeleri, 15 Mart’ta Ankara’da yapılacak olan “Beyaz Önlük” mitingine katılacaklarını yaptıkları açıklama ile duyurdu.
Sağlık emekçileri adına açıklama yapan TTB Urfa Şube Yöneticisi Osman Yüksekyayla, “Biz sağlık çalışanları, emeğimize ve mesleğimize sahip çıkacağımız mücadelemizle sağlıktaki şiddet iklimini sonlandırarak; görevimiz olan sağlık hizmetini şiddetsiz ve barışçıl bir ortamda, aldığımız bilimsel eğitimin gereklerini yerine getirerek ve halkımızın ihtiyaç duyacağı nitelik ve gereklilikte sunmayı başaracağız. Aldığımız eğitimin, bize yüklenen toplumsal ve kamusal sorumluluğu yerine getirecek, emeğimizin karşılığını alacağız” dedi.
Arkasından konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Urfa şube Eşbaşkanı Eylem Salar ise, TTB’nin meclise sunduğu sağlıkta şiddeti önleme yasa tasarısının derhal yasallaşmasını, muayene randevularının yeterli süreye göre ayarlanmasını, iş sağlığı ve güvenliği yasasının uygulanmasını, acil servislerde sadece acil hastalara hizmet verilmesini, ilk derece sağlık kurumlarının güçlendirilmesini istedi.
“5 Acil Tedbir”
Sağlık örgütlerinin karşılanmasını istediği “5 Acil Tedbir” şöyle:
“TTB’nin hazırladığı sağlık emek ve meslek örgütlerinin desteklediği ‘sağlıkta şiddet yasa tasarısı’ Meclis tarafından hemen yasalaştırılsın. Sağlık hizmeti sunarken yaşanan şiddet iş yeri kazası ve meslek hastalığı olarak değerlendirilsin. Muayene randevuları hastaya yeterli süre ayrılacak şekilde düzenlensin. Acil servislerde sadece acil hastalara hizmet verilsin. Birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilsin, sevk zinciri uygulamasına geçilsin hemen şimdi.”