Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi, Devrimci Sağlık İş ve Antalya Tabip Odası Akdeniz Üniversitesi Hastanesi önünde ortak basın açıklaması yaptı.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi önünde açıklama yapan sağlık örgütleri, iktidarın promosyon, ek ödeme, teşvik ödemesi, sabit ek ödeme gibi çeşitli kavramlar üreterek kendilerini oyalamaktan vazgeçmesini ve sağlık emekçilerinin taleplerinin kabul edilmesini istedi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi, Devrimci Sağlık İş ve Antalya Tabip Odası Akdeniz Üniversitesi Hastanesi önünde ortak basın açıklaması yaptı.
"Banka promosyon sözleşmeleri yenilensin", "Teşvik ve ek ödeme değil insanca yaşamaya yetecek emekliliğe yansıyacak temel ücret" yazılı pankartı açıldığı eylemde, geçen günlerde yayınlanan ve üniversite hastanelerini kapsam dışı bırakan ek ödeme yönetmeliğinin değiştirilmesini, bir yönetmelik çıkarılacaksa herkesi kapsayan bir yönetmelik çıkarılmasını ve sağlık emekçileri için banka promosyon sözleşmelerinin yenilenmesi talep etti. Sağlık emekçileri attıkları
sloganlarla ve taşıdıkları dövizlerle taleplerini dile getirdiler.
Basın metnini SES Antalya Şube Eşbaşkanı Şükran İçöz okudu. Üniversite hastanelerindeki sağlık emekçileri başta olmak üzere tüm sağlık emekçilerinin acil ve çözülmesi gereken sorunları ortadayken, Sağlık Bakanlığı tarafından "beyaz reform" diyerek çıkartılan ödeme yönetmeliğinin yeni bir sorun haline geldiğini belirten İçöz, "Çözüm belli ve yapılması gereken tek şey artık bizimle dalga geçmeyi bırakın. Promosyon, ek ödeme, teşvik ödemesi, sabit ek ödeme gibi çeşitli kavramlar üretip bizi oylamayı bırakın. İnsanca çalışabileceğimiz ortam ve koşullar sağlayıp, insanca yaşayabileceğimiz ve emekliliğimize de yansıyacak temel ücretimizi verin. Bu haklı taleplerimizi dile getirmekten ve mücadeleyi yükseltmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin bu taleplerini duymak ve görmek istemeyen tiwitçi sağlık bakanlığı artık yüzünü bize dönsün ve sahadan yükselen çığlığımıza çare bulsun. Yine ısrarla diyoruz ki Kurtuluş yok tek başına ya hep ya hiçbirimiz" dedi.