Sağlık emekçileri, Çemberlitaş'taki İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı.
İSTANBUL
Sağlık emekçileri, "güvenlik soruşturması" uygulamasını iptal eden Anayasa Mahkemesi (AYM) kararının uygulanmasını, AKP iktidarının bu kararı hiçe sayarak yeni bir yasa yoluyla çalışma hakkını gasp etme girişimlerinden vazgeçmesini istiyor.
Kamuda çalışma hakları "güvenlik soruşturmaları" ile engellenen sağlık emekçileri İstanbul Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul şubelerinin (SES) çağrısıyla İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi.
Sağlık emekçileri, "güvenlik soruşturması" uygulamasını iptal eden AYM kararının uygulanmasını, AKP iktidarının bu kararı hiçe sayarak yeni bir yasa yoluyla çalışma hakkını gasp etme girişimlerinden vazgeçmesini istiyor.
17 Aralık 2019 günü İstanbul'da İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen sağlık emekçileri " AYM 'nin İptal Kararı Uygulansın / Güvenlik Soruşturması Engellemesi Kaldırılsın" yazılı bir pankart açarak, çalışma hakkının hukuksuz bir biçimde gaspına son verilmesini isteyen dövizler taşıdı.
Basın açıklamasına odamız adına Odamız Başkanı Dr. Pınar Saip, Genel Sekteri Dr. Osman Öztürk ve Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Dr.Murat Ekmez, Dr.Güray Kılıç, Dr.Recep Koç katıldı.
Basın açıklamasında ilk sözü Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk aldı. Dr. Öztürk konuşmasında; "Hükümet özellikle kamuda kendisi gibi düşünmeyen, kendisine biat etmeyen kamu çalışanlarını tasfiye etmek için 15 Temmuz darbe girişimini kullandı. Güvenlik soruşturmasını geçemediği bahanesiyle, hukuka dayalı olmayan bir gerekçe ile 6 yıl tıp okumuş, binlerce sayfa okumuş insanların hekimlik yapmasını yasakladılar. 12 Eylül'de bile hekimlik yasaklanmadı. Hekimler, sağlık çalışanları, on binlerce kamu çalışanı mağdur edildi. Biz baştan beri haksız, hukuksuz olduğunu söylüyoruz. AYM de bunu tescil etmiş oldu. Bu düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğunu tespit etti. Ama AKP zihniyeti, herkesin uymakta olduğu AYM kararına rağmen hukukun arkasından dolanmaya çalışıyor. Yeni bir torba yasanın arkasına sığınıyor. Biz buna karşı mücadele ettik, ediyoruz. Tek bir arkadaşımızın bile mesleğini icra etmesinin önündeki engeller kalkana dek mücadele edeceğiz" diye konuştu.
Dr. Öztürk'ün ardından SES İstanbul Şubeler Platformu adına Abuzer Arslan ise; "En üst mahkeme olana AYM’nin kararı uygulanmayacaksa, hangi mahkemenin kararı uygulanacak? Olacak iş değil. Eğitimi, çalışma hakkını almış insanları çalıştırmamak hangi vicdana sığar? Mahkemenin vermiş olduğu karara uyun, arkadaşlarımızın geri iadesini sağlayın" dedi.
Arslan'ın konuşmasının ardından söz alan KHK ile ihraç edilmiş oda üyesi Dr. Mihriban Yıldırım ise konuşmasında; "Ben asistan hekimdim, bir gecede ihraç edildim. Çalışma ve eğitim hakkım engellendi. Benim gibi yüzlerce insan bu süreci yaşadı. Güvenlik soruşturmaları tamamen keyfi, hiçbir hukuki dayanağı olmayan, istihbari, yalan yanlış bilgilerle dolu. Biz eğitim hakkımız, çalışma hakkımız için mücadele edeceğiz" ifadelerini kullandı.
TTB 2. Başkanı Dr. Ali Çerkezoğlu ise; "Sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin her yerinde hakkını arayanlar il müdürlüklerinin önünde açıklamalarımızı yapıyoruz, dilekçelerimizi veriyoruz. Bir ülkenin çimentosu anayasasıdır. Bin bir zahmetle elde edilen diplomaların engellenmesine hiç kimse karar veremez, bu hak en despotik ülkelerde bile yok. Hastanede hasta muayene ederken mi güvenlik sorunu oluşturuyoruz? Ameliyat etmek ne zaman milli güvenlik sorunu haline geldi?" dedi.
Açıklamaların ardından ortak basın açıklamasını İlknur Ayık okudu.
Basın açıklaması metni için tıklayınız