Sağlık hak savunucuları, şehir hastanelerinde taşeron olarak çalışanların kadroya alındıktan sonra karşılaşacakları sorunlarla ilgili bir açıklama yaptı.
Türk Tabipleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Dev Sağlık-İş ve Türk Diş Hekimleri Birliği tarafından yapılan açıklamada, mevcut dört şehir hastanesi ile yapımı süren 18 şehir hastanesinde çalışacak sağlık emekçilerini karanlık bir geleceğin beklediği ifade edildi.
Kurumlar adına konuşan TTB Başkanı Raşit Tükel, "Sağlık işkolundaki taşeron işçilerin çoğu için kadro bir aldatmaca, bir balon ve belirsizlikten ibarettir. Şehir hastaneleri konusunda kamuoyuna anlattığımız ama Sağlık Bakanı'na kabul ettiremediğimiz gerçek, yani şehir hastanelerinin devlet hastanesi olmaktan çıkartıldığı gerçeği, bizzat Çalışma Bakanı tarafından itiraf edilmiş oldu. Bir başka deyişle, devlet hastanelerinin kamu-özel ortaklığı yöntemiyle 'Şehir Hastaneleri' adını alarak şirket hastanelerine dönüştürüldüğü gerçeği, taşeron sağlık işçilerinin kadro meselesi üzerinden Hükümet tarafından kabul edilmiş oldu." dedi.
SAĞLIK ÖRGÜTLERİNDEN SORULAR
Tükel Sağlık Bakanlığı'na bir dizi soru yöneltti:
"Şimdi soruyoruz; şehir hastaneleri kamunun mudur, yoksa o inşaatı yapan ve destek/tıbbi destek hizmetlerini sunan şirketlerin midir?
"Şimdi soruyoruz; devlet kadrosuna alındığı söylenen, kamunun işçisi olduğu söylenen işçiler neden şehir hastanelerinde çalıştırılmamaktadır? Giderek şehir hastanelerinde bugün devlet memuru statüsündeki kamu çalışanları (hekim, hemşire vb.) da çalıştırılmayacak mıdır?
"Yine soruyoruz; kamuda taşeronu kaldırdık derken, bir yandan belediyeleri kapsam dışında bırakıp diğer yandan kamudaki taşeron işçilerin 70’inin yer aldığı sağlık işkolu tümüyle inşaat şirketlerinin ve onların ortağı olan şirketlerin aracılığıyla topluca taşerona mı verilecektir? Şehir hastaneleri efsanesi daha başından taşeron şirket hastaneleri gerçeğine mi dönüşüyor?
"Bu durum, açıldığı bölgedeki mevcut devlet hastanelerinin kapatılmasına yol açacak olan şehir hastanelerinde taşeron sisteminin doludizgin devam edeceği, dolayısıyla sağlık hizmetlerinde aslında taşeron sisteminin daha da kötü biçimde süreceği, anlamına mı gelmektedir?"