Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Dünya Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında "Pandemi günlerinde ekolojik yıkıma karşı direniyoruz" temasıyla Gündoğdu Meydanı'nda açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve ekolojist katılırken, basın metnini EGEÇEP Eş Sözcüsü Berna Babaoğlu okudu.
Kapitalist üretim tarzının her geçen gün dünyayı daha da kirlettiğine dikkat çeken Babaoğlu, gelecek kuşaklara yaşanılası bir dünyayı miras bırakamayacaklarını söyledi. Tüm dünyada büyük bölümü ormanlık olmak üzere milyonlarca hektar arazide, madencilik adı altında yürütülen talanlar olduğunu vurgulayan Babaoğlu, maden ve sanayi tesislerinin yer altı sularını ve tüm canlıların ortak varlığı olan yerüstü sularını sorumsuzca tükettiklerini kaydetti.
'HES VE RES'LER YAŞAMI TEHDİT EDİYOR'
Babaoğlu, enerji bahanesi ile en küçük akarsuların bile üzerine kurularak yöre halklarının kullandığı sulara el koyan HES ve RES’lerin aşırı su tüketip, hava kirliliğine neden olduğunu belirtti.
Genetiği değiştirilmiş ve sadece bir kez kullanılan tohumlarla köylü ve çiftçinin sömürüldüğünü anlatan Babaoğlu, daha çok verim alınması için toprağı sömüren ve bu nedenle her yıl daha fazla kullanılmak zorunda kalınan tarım ilaçlarının insanların sağlığını bozduğunu belirtti. Babaoğlu, ekolojik dengelerin alt üst olması ile giderek sıklaşan salgın hastalıkların tarımla geçinemeyen köylülerin kentlere göç etmesiyle alt üst olduğunu vurguladı.
'DOĞAMIZI KORUMAYA KARARLIYIZ'
Doğaya karşı yıkım ve talan devam ederse daha büyük salgınlarla karşı karşıya kalacaklarının altını çizen Babaoğlu, "Buradan dünyadaki bütün yöneticilere sesleniyoruz. Artık yeter sağlıklı yeni bir yaşam biçimi kurmak için doğanın talanına son verin. Doğamızı korumaya kararlıyız" dedi.