Şair Sultan Karataş, bu kez okuyucu karşısına 'Kısacıktı Boyu Elma Ağaçlarının’ adlı anı/anlatı kitabı ile çıktı.
Dilsiz Bir Ağıt, Metristen Mektup Var, Metristen Mektuplar kitaplarının yazarı Sultan Karataş, yeni kitabı için şöyle diyor:
'Zamana yolculuğu; sevdiklerimizi yaşattıkları, kahramanları yalansız olduğu için; en önemlisi de bizi köklerimizle, geldiğimiz yerlerle yüzleştirdiği için seviyorum. Gerçek dışı olsalar da bazen, yine de düşünü seviyorum. Çirkinleşen dünyanın güzel yüzünü çizdiği için, geçmiş de olsa bugünü aydınlattığını düşündüğümde, seviyorum. Öğreticiliğinden, görmüş geçirmiş edasını, çok bilmenin yanılgısını ters yüz etmesini seviyorum. Bugünün de yarına güzel bir şeyler bırakabileceği umudumu tazelediği için seviyorum; bu 'archaic' olabilecek nitelikteki hikâyeleri.'
----------------------------------------
'Çocukluğumun siyah beyaz seyreden günlerinde yediklerimizin tadı, her hâliyle damağımda ve belleğimde hâlâ! Hani siyah beyaz dememe bakmayın, biz o renksiz gibi görünen günleri, kışın poşetlerle kaydırak, sonbaharda saplama, baharlarda seksek oynayarak, yazları da piknikler yaparak rengârenk kılardık; günleri, ayları, mevsimleri dopdolu yaşardık.
-------------------------------------
Yokluklara gocunmazdık da, sevdiklerimizin yokluğunu düşünmek dahi istemedik. Böyleydi bizim çocukluğumuz... Marka kıyafet nedir bilmez, pazardan alınacak, diz kapakları yırtılana kadar giyeceğimiz pantolonlara razı olurduk. Ya da yamalı pantolonlara, çoraplara itirazımız yoktu, çıplak kalmadığımız sürece. Karnımızın aç kalmayacak kadar doymasıydı çoğunlukla yeterli olan. Bir de, tek eksikliğine tahammül edemediğimiz şey, sokaklarda oynayamamak, arkadaşsız kalmaktı.Tek tahammülsüzlüğümüz, sevgisiz kalmaktı, demek abartı olmayacak sanırım.
---------------------------------
'Çevrenizde bir aydınlık varsa, mutlaka topluma da yansıması oluyordu. Bunu yaşayarak görmüştük. Tüm acılarına rağmen, 1980’lere uzanan o hareketli günlere rağmen, sıcak dostluklar ve dayanışma diye bilinen insani değerlerle, en üst seviyede yaşamıştık o dönemi yaşayanlar olarak.'