Kasımpaşa'da faşist saldırıya maruz kalan gazeteciler için Çağlayan'da basın açıklaması yapıldı. Tüm saldırılara rağmen gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyeceklerini dile getiren gazeteciler, daha sonra suç duyurusunda bulundu.
Konya'daki ırkçı saldırıya yönelik İstanbul'da gerçekleşen eylem sonrası yürüyen kitleyi takip eden gazetecilere yönelik faşist saldırıda yaralanan gazeteciler basın açıklaması yaptı. Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde yapılan açıklamada, "Nefes alamıyoruz, gazetecilik boğulamaz"yazılı pankart açıldı. Eyleme, HDP Milletvekili Musa Piroğlu, DİSK Basın-İş ve çok sayıda gazeteci katıldı.
Basın-İş adına yapılan konuşmada, sadece dayanışmak için değil saldırıya uğrayan gazeteciler için hak aramak için sık sık yan yana gelindiği belirtildi. Hem polislerin hem de faşistlerin saldırısıyla karşılaşıldığına dikkat çekilen konuşmada, "Manipülasyonun, spekülatif bilgilerle insanların düşmanlaştırıldığı bir atmosfer yaratılıyor. Üzülerek bunun iktidarın yönetme biçimi olduğunu görüyoruz" denildi.
PİROĞLU: İKTİDAR ÖZGÜR BASINI SUSTURAMIYOR
HDP Milletvekili Musa Piroğlu da Konya'daki ırkçı saldırının münferit olmadığı gibi, gazetecilerin maruz kaldığı saldırının da münferit olmadığının altı çizildi. Piroğlu, "Devlet güçleri uzunca bir süredir basını baskı altına almaya çalışıyor. İktidar bunun bir aygıtı, bir aracı olarak ulusal medya denen ana akım medyayı satın aldı ve kendine bağımlı hale getirdi. Düştüğü aciz durumu orman yangınlarında görmeye devam ediyoruz. Ülkenin bir yanı yanı ateş içindeyken, yandaş basın yangını görmezden gelmeye devam ediyor. Aynı şekilde ülkenin kendisi sefalete boğulurken de oluyor. İktidarın temel bir açmazı şu, medyanın bir kısmını satın alabilir, bir kısmını kendine bağlayabilir, ancak özgür basını susturamıyor" ifadelerini kullandı.
'GERÇEĞİ HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Basın metnini saldırıya uğrayan gazetecilerden Derya Saadet okudu. Saldırı anında maruz kaldıkları şiddeti aktaran Saadet, "Bu süreçte olay yerindeki sivil polisler saldırganlara engel olmazken, gazeteciler yine meslektaşlarının yardımıyla saldırganların arasından kurtulabildi. Kasımpaşa'da saldırıya uğrayan ve daha sonra hastaneye giderek darp raporu alan Özgür Gelecek muhabiri Taylan Öztaş, oradan ters kelepçeli olarak çıkartıldı. Bir süre boyunca nerede olduğu öğrenilemeyen Enes Sezgin ise hastanede meslektaşları tarafından üstü başı yırtılmış bir halde gözaltı işlemi için sağlık kontrolüne getirildiğinde görüldü. Bu olayın üzerinden 4 gün geçti. Halen bu şiddeti uygulayan faşist saldırganlar hakkında bir işlem yapılmadı" dedi.
Saadet, şöyle devam etti: "Gazetecilik kamusal bir görevdir. Hakkını aramak için sokağa çıkanları, onlara uygulanan şiddeti haberleştirmek kamusal görevimizdir. Halkın haber alma hakkına yönelik bu saldırıların karşısında durmaya gerçeği haykırmaya devam edeceğiz. Gazetecilik suç değildir. Saldırı, tehdit, baskı işimizi yapmayı engelleyemeyecek. 31 Temmuz günü yaşanan saldırının sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Tüm sorumlular yargılanana kadar sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz."
Açıklamanın ardından saldırıya uğrayan gazeteciler, suç duyurusunda bulunmak için adliyeye geçti.