Atatürkçü Düşünce Derneği’nin başlattığı imza kampanyasında toplanan 100 bin imza Meclis’e sunuldu. CHP’li Arslan, ‘İktidar, şeker çiftçisine, işçisine, nakliyecisine değil, ABD taleplerine bel bağlıyor’ dedi.

Hükümetin ulus ötesi şirketlerinin talepleri doğrultusunda özelleştirme kararı aldığı 14 şeker fabrikası için tepkiler çığ gibi büyüyor. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkezi’nin şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı başlattığı imza kampanyasında sayı 100 bini buldu. CHP’li vekillerin de destek verdiği imza kampanyası, Meclis’te düzenlenen ortak basın toplantısının ardından TBMM Dilekçe Komisyonu’na teslim edildi.

Basın toplantısında konuşan CHP Denizli Milletvekili ve ADD Eski Genel Başkan Yardımcısı Kazım Arslan, “İktidar şeker çiftçisine, işçisine, nakliyecisine değil ABD taleplerine bel bağlıyor. Şeker fabrikaları değil, israf batağındaki saray rejimi bu millete yüktür” dedi.
Arslan, Şeker Fabrikaları’nı satmaya kalkanların pancar çiftçisinin insanca yaşam sürmesini engelleyeceğini, çiftçileri işsizliğe mahkum edeceğini, emperyalizmin ürettiği kanser yapıcı GDO’lu tatlandırıcıyı halka yedireceğini ve yabancı şirketlerin kârını katlamasının önünü açacaklarını söyledi.
‘Geleceği uçuruma itiyorlar’
Genç kuşakları ithal ve nişasta bazlı şekere teslim etmenin Türkiye’nin geleceğini uçuruma itmek anlamına geldiğini söyleyen Arslan, “Cumhuriyetin temel kurumlarından, ulusal tarımın ve yerli ekonominin belkemiği olan şeker fabrikalarını kapatmaya kalkmak, Atatürkçü toplumsal kalkınma modelini çökertmek, işsizliği artırmak demektir. Atatürkçü ekonomi ve tarım modelini yok sayarak tarımı ve sanayiyi yabancı şirketlerin kâr hırsına terk etmeye çalışanlar, gaflet ve dalalet uykusundadır” şeklinde konuştu.
Saray, 13 günlük masrafını kıssa...
Şeker fabrikalarını devletin sırtında yük sayan Saray’ın sadece 13 günlük masrafının bile şeker fabrikalarının zararını kapatmaya yettiği bilgisini de veren Arslan, “Çok değil, Saray harcamalarının 30’da 1’ini tasarruf edin, 1200 odalı sarayın sadece 8 odasının bu millet yükünü azaltın çok şeyin değiştiğini göreceksiniz. Et ve Balık Kurumu’nu, TELEKOM’u yok pahasına özelleştiren, son 4 yılda 4 milyar lira vergi borcunu affeden, Türkiye’yi ithal şirket cennetine çeviren bu hükümet, yerlilik ve millilik arıyorsa, dönüp Cumhuriyetin ilk 15 yılına bakmalı” dedi.
İktidar ‘yerli ve milli’ değil
Bugüne kadar affedilen vergi borcuyla şeker fabrikalarının tam 142 yıllık borcunun silinebileceğini ifade eden Arslan, sözlerini “Meydanlarda esip gürleyenler, 3 milyon vatandaşı besleyen şeker fabrikalarını milletin sırtında yük görenler, yandaşın borcunu silerken Atatürk’ün kurdurduğu ulusal şeker fabrikalarını özelleştirmeye kalkıyorsa, ortada açıkça milli ve yerli olmayan bir iktidar mevcuttur. Bu tutumundan vazgeçmelidir” diyerek sonlandırdı.