Öte yandan işyeri çalışan bir işçinin maaş kartına el koyarak, maaşını gasp ettiğini, işçilerin zorla e-devlet şifrelerini aldıklarını duyuran Gıda İş Genel Başkanı Aslan, yetkililere patronların keyfi ve hukuksuz uygulamalarına son verilmesi için çağrı yaptı. 

DİSK'e bağlı Gıda İş Sendikası tarafından Yasin Çakır Un Sanayi ve Ticaret A.Ş'de sendikalarının çoğunluk sağladığı halde patronla yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldı. 

Bir buçuk ayda fabrikada örgütlenme çalışması tamamlanırken, patrona toplu iş sözleşmesi için çağrı yapıldı. Yönetim kurulu başkanıyla yüz yüze görüşmeler gerçekleşti. 

Süreç yürütülürken dün 15.00'te sendikanın basın açıklamasına katılan işçiler işe alınmadı. Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan, konuya ilişkin dün fabrikanın önünde açıklama yaptı. Aslan, "Bugün burada bir kez daha basın açıklamasıyla bu işyerinin sendikalı olduğunu, örgütlü olduğunu, bu işyerinde eskisi gibi bir çalışma düzeninin olmayacağını oturup masada toplu iş sözleşmesi yapmadan herkesin kendi hukukunu, kendi hakkını savunacak çalışma düzeninin devam etmesini istedik. Biz basın açıklamasını yapıp daha buradan ayrılıp Atışkan Alçı'nın işçilerine ziyarete gidip grev yerinde dayanışmamızı gösterelim derken haber geldi. Saat 15.00'te işe girecek vardiyayı işe almadılar. Hem diyorlar geri işbaşı yapın üretim olsun hem de bizimle birlikte basın açıklamasına katılan işçi arkadaşlarının işe alınmadığını öğrendik. Bu tamamen kanun dışı, hukuk dışı, yasalara ve anayasaya aykırı" dedi.

Yetkililere, bakanlara ve bakanlığa, bölge çalışma müdürlüğüne seslenen Aslan, patronların keyfi ve hukuksuz davranışlarına son verilmesini istedi. Aslan, şöyle devam etti: "Bu işletmede biraz önce bir arkadaşımız vardı. Bu arkadaşımızın banka kartı elinden alınıyor. Bu arkadaşımızın maaşını çekiyorlar. Hiç vermiyorlar. Bir işçinin elinden banka kartını almak hırsızlıktır. Başka bir şey değil. Hırsızlık. İşçi arkadaşlarımızın e-devlet şifrelerini ellerinden almak, onların özel hayatına müdahaledir. Bu böyle bilinsin. Burası yasalarla kurulmuş bir işletme. Ben işçinin banka kartını elinden alırım, ben işçinin e devlet şifresini elinden alırım, ben işçiyi istediğim zaman işe alırım, istediğim zaman atarım. Böyle bir yasa böyle, bir hukuk yok."

Eylem, "Haklıyız, hakkımızı alırız" sloganıyla sona erdi.