SES, 2021 bütçesinin "kurumsallaşan faşizmin bütçesi" olduğunu belirterek, şehir hastanelerine bütçe ayrılırken, üniversite hastanelerine ve personele bütçeden kaynak ayrılmadığına dikkat çekti.
SES, bütçeye karşı yapacağı eylemlerin takvimini açıkladı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Meclis Genel Kurulu'nda görüşmeleri süren 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Teklifi'nde, Sağlık Bakanlığı bütçesine ilişkin değerlendirme raporunu ve önümüzdeki döneme ilişkin yapacağı eylemlerin programını açıkladı.
SES Genel Merkezi'nde yapılan basın toplantısına SES Genel Eşbaşkanları Selma Atabey ve Hüsnü Yıldırım ile yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Bütçeye ilişkin hazırladıkları raporu açıklayan Atabey, 2021 yılı bütçe teklifinde 1,4 trilyon liralık bir harcama ve 1,1 trilyon liralık bir gelir ve 245 milyar liralık bütçe açığının hedeflendiği hatırlattı. Atabey, Şehir hastanelerine yapılan bütçe aktarımlarına devam edildiği, üniversite hastanelerine ve personele bütçeden kaynak ayrılmadığına dikkat çekti.
'KURUMSALLAŞAN FAŞİZMİN BÜTÇESİ'
2021 bütçesini "kurumsallaşmakta olan faşizmin bütçesi" diye tanımlayan Atabey, bu yılki bütçenin ödenek karartma bütçesi tekniğiyle hazırlandığını kaydetti. Risk grubunda olan 25 milyondan fazli insan için sadece 1,3 milyon aşının tedarik edilerek, yaşam hakkının önemsenmediğine dikkat çeken Atabey, "2021 Sağlık Bütçesi bu gerçekleri görmezden gelen ve sadece salgın ile mücadele değil, genel olarak toplum sağlığının korunması konusunda son derece yetersiz bir bütçedir. Bakanlığa toplamda 2020 yılında 58,9 milyar lira ödenek ayrılmışken, 2021 yılında bu ödenek 77,6 milyar liraya çıkartılmıştır. Bu, görünürde, yaklaşık yüzde 32'lik bir artıştır. Ancak enflasyondan arındırıldığında bu oran yüzde 28'in altında kalmaktadır" dedi.
'2021 BÜTÇESİ UTANÇ BELGESİDİR'
AKP iktidarı döneminde koruyucu hizmetlerden uzaklaşıldığını ifade eden Atabey, "2020-2023 bütçe öngörülerine göre memurlara ayrılan bütçede yüzde 36 artış görülmekteyken, sözleşmeli personelde yüzde 60 düzeyinde artış görülmektedir. Bu durum istihdam rejimi olarak sözleşmeli statünün tercih edileceğini göstermektedir. Yine salgında en ön safta yer alan sağlık emekçilerine yönelik bütçeden ayrılan pay oranında değişikliğe gidilmemiş, 'hakkınız ödenmez' denilen emekçiler canları pahasına hizmet üretirken yeni personel alımına pay aktarılmadığı gibi ücretlerinde de artış yaşanmamıştır. 2021 sağlık bütçesi bu haliyle bir utanç belgesidir" şeklinde konuştu.
Atabey, bütçeye ilişkin şu talepleri sıraladı:
-Genel bütçe gelirleri içinde gelir vergisi payı artırılmalıdır. Bu artış, gelir vergisi içinde kurumlar vergisi payı artırılarak sağlanmalıdır. Yoksullardan, emekçilerden, ücretlilerden alınan direk ve dolaylı vergi payları azaltılmalı, sermaye sahiplerinin vergi sorumluluğu arttırılmalıdır.
-Sağlık hizmetleri harcamalarında merkezi bütçenin payı arttırılmalıdır. SGK pirim gelirleri içinde çalışanların ve kendi hesabına çalışanların payı azaltılmalı, patronların payı artırılmalıdır. SGK'ye genel bütçeden aktarılan pay artırılmalıdır.
-Sağlık hizmetleri harcamalarında merkezi devlet harcamalarının payı artırılmalı, SGK ve hane halkları harcamalarının payı azaltılmalıdır. Katkı-katılım, ilave ücret gibi hiçbir ad altında halktan sağlık hizmetleri için ücret alınmamalıdır."
-SGK'nin özel hastanelerden hizmet satın alması hizmet başına (fee-for-services) ve vaka başına (case payment) ödeme ile değil, toptan bütçeleme (global butgetting) ile olmalıdır.
-Sağlık personeli sayısı OECD ortalamasına güvenceli ve kadrolu istihdamla çıkarılmalıdır.
-Sağlık personeline ek ödeme, döner sermaye vb. adlarla yapılan, ekip anlayışını bozan, rekabet oluşturan ve çalışma barışını bozan ödeme yöntemi yerine yoksulluk sınırının üzerinde, tek kalemde, tamamı emekliliğe yansıyacak şekilde maaş ödenmesine başlanmalıdır.
-Özel sağlık kurumlarına aktarılan her türlü pay kaldırılmalıdır. Kamu sağlık kurumları ve sağlık eğitimleri için bütçeden ayrılan pay yükseltilmelidir.
-Kovid-19 pandemisinde gördüğümüz gibi sağlık sistemleri çökme aşamasına gelmiştir. Mevcut kapitalist sistemin doğaya olan tahakkümü nedeniyle yeni pandemilerin olacağı da öngörülmektedir. Bu nedenle toplum sağlığı için Sağlık Bakanlığı'nın kentleşmeden tarım politikalarına, çevre politikalarına ve üretim ilişkilerine kadar müdahil olacak bir yapıya büründürülmesi gerekmektedir. Ayrıca yaşanması muhtemel yeni salgınlara karşı da bütçe kalemi oluşturulmalıdır.
-Sağlıklı bir toplum için tedavi edici hizmetler yeterli değildir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yeniden ele alınması ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda açlık, işsizlik, yoksulluk ve savaş politikaları halk sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle istihdamın arttırılması, ülke içinde ve dışında savaşa karşı barış politikalarının geliştirilmesinde sağlık alanın söz sahibi olması gerekmektedir.
-Hukuksuz bir şekilde ihraç edilen ve hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan sağlık personeli derhal işe başlatılmalıdır.
-Sağlık hizmetlerinin üretilmesi planlanması ve sunulmasının tüm aşamalarında sağlık emekçileri örgütleri aracılığıyla, halkın siyasi partileri aracılığıyla karar alma süreçlerine dahil olacak mekanizmalar oluşturulmalıdır.
Atabay'ın ardından SES Genel Eşbaşkanı Hüsnü Yıldırım, eylem takvimini açıkladı.
Yıldırım, bugünden itibaren bir çok ilde bütçeye ilişkin taleplerini dile getirecekleri eylem ve etkinlikler yapacaklarını belirterek, buna ilişkin hazırladıkları dosyayı ziyaret edecekleri siyasi partilere vereceklerini söyledi. Yıldırım, 20 Kasım'da kadar eylem ve etkinliklerini sürdüreceklerini kaydetti.