Güncel

Şili'de Amerikancı faşist cuntanın darbesi sonucu katledilen Allende her yerde anılıyor

Şili'de 1973 yılında Amerikancı bir askeri faşist darbe ile iktidardan düşürülen ve katledilen Marksist devlet Başkanı Salvador Allende, dünyanın her yerinde çeşitli etkinliklerle anılıyor.

11 Eylül 2018 Saat: 22:34
Şili'de Amerikancı faşist cuntanın darbesi sonucu katledilen Allende her yerde anılıyor
Şili'de Amerikancı faşist cuntanın darbesi sonucu katledilen Allende her yerde anılıyor

SALVADOR ALLENDE KİMDİR?

Salvador Allende, 26.07.1908 yılında Valparaiso ‘da dünyaya geldi.  Amerika ‘daki devletler arasında serbest seçimle iktidara gelen ilk Marksist devlet başkanı olmasıyla, tarihte kendine ilginç bir yer bulmayı başarabilmiştir. 

Zengin bir aileye mensup olan Allende’nin babası Salvador Allende Castro ve annesi Dona Laura Gossens Uribe ‘dir. Marksist düşüncelerle tanışması lise yıllarına denk geldi.  Eduardo de la Barra Lisesinde öğrenim görürken, Marksist görüşlere karşı ilgi duymaya başladı ve bu konuda kendini geliştirmeye çalıştı.  Marksist düşüncelere olduğu kadar derslere de düşkün olan Allende, başarılı bir öğrenciydi. 1926 yılında Şili Üniversitesinde tıp eğitimi almaya başladı. Marksist düşüncelere o denli kendini kaptırmıştı ki, üniversitede arkadaşlarını Marksizm üzerinde tartışmalara davet ederek kendi küçük grubunu oluşturdu.  Artık düzenli olarak toplanıp ülke meseleleri ve Marksizm gibi konular üzerine kafa yoran bu öğrenci grubu, artık dikkat çekmeye başladı. 

1930 yılına gelindiğinde Allende, popüleritesi iyice artmış bir öğrenciydi ve 1930’da Şili Öğrenci Federasyonu başkan yardımcısı oldu.  Düşüncelerini burada da söylemekte bir mahsur görmeyen Allende, artık Carlos Ibanez ‘in aleyhinde yaptığı siyaset yüzünden göze batar biri halindeydi. Bu durum çok sürmeden sonuçlarını getirdi ve Allende tutuklandı.  Okuldan uzaklaştırma da aldı; ancak bunların hiç birisi uzun sürmedi. Çünkü Carlos Ibanez ülkesi maddi bunalımından ötürü devrildi. Daha doğrusu Arjantin ‘e kaçmak zorunda kaldı. (Temmuz 1931 ) 

Diktatör ‘ün yıkılması üzerine artık daha da rahatlamıştı Allende.  1933 yılında bazı sosyalist arkadaşlarını bir araya getirerek, Şili Sosyalist Partisini kurdu. Bu esnada doktorluk diplomasını almış anotomist-patolog olarak çalışmaktaydı.  1937 yılına kadar parti içinde pek çok değişik görevlerde ( bölge yöneticiliği, genel sekreter yard.) bulundu. 

1939 yılına gelindiğinde sağlık konusunda pek çok yazı yayınlayan Allende ‘yi dönemin devlet başkanı Pedro Cerda, Allende ‘yi Sağlık Bakanlığına atadı.  Allende ‘nin yoksullara karşı iyimser davranışları, halk içinde “Yoksulların Başkanı” olarak anılmasına neden oldu.  Sağlık bakanlığı süresince ülkesinin sağlıkla ilgili sıkıntılarına yönelik etkili çalışmalar yapan Allende, sosyal yasalar çıkarılmasında büyük çaba sarfetti.  Allende, toplumun alt katlarında yakaladığı popüleriteyi kullanıp seçimleri kazanmayı hedefledi.  Bir kaç solcu partiyi bir araya getirerek, Halk Cephesini kurdu. Bu partiyle girdiği seçimde sadece 60 bin oy alabilen Allende, istediği sonucu alamasa da kendine dersler çıkararak daha fazla partiyi bünyesine katmaya çalıştı. 

Sosyalist, komünist Hristiyan Demokrat ve Liberallerinde arasında bulunduğu grupları bünyesine dahil ettikten sonra, Halk Birliği ‘ni meydana getirdi.  1970 seçimlerinde artık hedefine ulaşmış ve oyların yüzde 36.3 ‘ünü alarak ülkenin başına geçmişti. Bu kadar aykırı insanları bir araya getirebilmesinin sırrı, demokratik bir hukuk devleti kurma hayali ve basın özgürlüğüne verdiği önemdir; demenin sanırım bir sakıncası olmasa gerek. Allende 4. kez girdiği seçimi kazanmış ve artık istediklerini yapmaya hazırdı. ( Önceki seçimler : 1952 – kaybetti, 1958 – kaybetti, 1964 – kaybetti ) 

Öncelikli hedefi, Şili ‘yi işçi sınıfının Cumhuriyetine dönüştürmekti. Ülkedeki mallara el koyarak eşit paylaşım için kolları sıvadı. Tabi bunu herkes hoş karşılamadı. Yaptığıyla büyük tepkiler çekmiş hatta tehditler bile almaya başlamıştı. Yoksullar ve muhtaçlara karşı olan ilgisi gün geçtikçe daha da kendini belli ediyordu.  Ülke çapında 15 yaşından küçüklere ve emziren annelere günlük ücretsiz yarım litre süt dağıtılması projesini başlattı. En düşük ücretleri tespit ettirip bütün bu ücretlere, ücretin iki katı ve daha fazlası olmak kaydıyla zam yaptı. Buna karşılık devlet memurlarının maaşını bir üst sınırda sabitledi. Ülkesinde ki yabancı işletmeleri satın alarak yerli sermayeye dönüştürdü. Yabancı şirketlerin çoğu genellikle Amerikalılara aitti ve bu durum özellikle bakır madenlerine el konulmasından sonra, ABD tarafından hoş karşılanmadı.  1970 ‘in Kasım ayında Küba ile politik ilişkilerin geliştirilmesi ABD ile Şili ‘nin iyice arasını açmış ve artık iki ülke arasında soğuk savaş yaşanır olmuştu. 

1972 yılına gelindiğinde ABD artık gayri resmi olarak Şili ‘nin iç işlerine müdahalelerini arttırmış, Allende ‘yi ikna edemeyeceğini anlayarak muhalefeti sıkıştırma yoluna gitmişti.  1970 yılında ülke içindeki yabancı şirketlerin devletleştirilmesini oy birliğiyle kabul eden muhafazakar muhalefet, 72 yılına gelindiğinde bu kararın sağlıklı olmadığını düşünerek bundan sonraki devletleştirme politikaları için parlamentonun onayının alınması gerektiğini savunmuştur. Bu konuda düzenlemeler yapılması sağlanarak Allende ‘nin devletleştirme politikası sekteye uğratılmıştır. Bütün olanlara rağmen Allende ‘nin hala aklındakileri yapmaya çalışmış ve 1970 ‘ten beri en ufak bir sapma yapmadan yoluna devam etmek istemiş olması, ABD Şili ilişkilerinin iyice gerilmesine sebep olmuştur.

1973 yılına gelindiğinde ise ülke terör saldırıları karşısında huzurunu kaybetmeye başlamış, bu da yetmezmiş gibi, zırhlı bir birlik darbe girişiminde bulunmuştur.  Allende ise hala politikasından taviz vermemekte dirense de, 1973 Haziran ‘ında parlemento ABD baskısıyla, Allende ve yönetimini yasadışı ilan etmiş devletleştirme politikaları esnasında bir kaç kez anayasayı çiğnediğini iddia ederek şuçlamıştır.  1973 ‘ün Ağustos ayında Allende Silahlı kuvvetlerin başına General Augusto Pinochet ‘i getirdi; ancak Pinochet 11.09.1973 tarihinde Allende ‘ye ihanet ederek darbe girişiminde bulundu. Darbe girişimi sırasında CIA tarafından yoğun destek alan Pinochet, Başkanlık Sarayını ele geçirerek anayasayı geçersiz kıldı ve kendi diktatörlüğünü ilan etti. 

Bu darbeden geriye, Allende ‘nin saldırılar sırasında intihar mı ettiği, yoksa öldürüldüğü mü hiç açıklanamayan bir sır olarak kaldı.  Allende ‘nin ölümünden sonra Şili ‘de devletleştirme kapsamında alınan bakır madenlerinin tamamı, ABD ‘li şirketlere teslim edildi ve Şili ABD bağımlısı bir devlet haline geldi. 

....................................................................................................................................................................

BİR BAŞKA AÇIDAN SALVADOR ALLENDE PORTRESİ

Tarih 26 Temmuz 1908. Şili-Valparaiso’da burjuva bir ailenin, Salvador-Dona Laura çiftinin bir oğulları oldu. Yıllar sonra “seçimle iktidara gelen ilk Marksist devlet başkanı” olarak anılacak olan bu çocuk Salvador Allende’nin ta kendisiydi. Her daim aklı başında bir çocuk olan Salvador’un Marksizm’le tanışması ise lise yıllarında oldu. Eduardo de la Barra Lisesi’nde okurken, hem dersleriyle ilgilendi, hem de Marksist literatürde kendini geliştirmeye çalıştı.

Marksizm’e hakim üniversiteli bir genç

1926’da Şili Üniversitesi’nde tıp okumaya başladı. Bu dönemde Marks’ı hayatının baş köşesine oturttu. Hayatının o kadar içindeydi ki Marksizm, küçük bir grup oluşturup arkadaşlarıyla tartışmalara başladı. Bu grup düzenli olarak toplandı ve Marksizm ekseninde ülke meselelerini konuşur oldu. Tabii bu konuşmalar ve toplantılar, Allende’nin dikkatleri üzerinde toplamasına sebep oldu.

Muhalif söylemlerin doğal sonucu: Tutuklanma

1930, Salvador’un iyiden popüler olduğu yıl oldu. O yıl, Şili Öğrenci Federasyonu başkan yardımcısı oldu. Federasyonda da düşüncelerini açık bir şekilde dile getirdi her zaman. En çok da dönemin devlet başkanı Carlos Ibanez aleyhinde söylemlerde bulundu. Bu söylemler, iyiden iyiye göze batmasına sebep oldu. Tüm bu aleyhte edilen sözlerin sonucu olarak da tutuklandı, okuldan uzaklaştırıldı. Neyse ki bu durum uzun sürmedi, zira Ibanez devrildi ve Arjantin’e kaçmak zorunda kaldı. Tüm bunlar olduğunda yıl 1931’di. 1933’te de siyasi bir girişimde bulunarak bazı sosyalist arkadaşlarıyla Şili Sosyalist Partisi’ni (Partido Socialista) kurdu. 1937’ye kadar bu parti içinde farklı görevlerde bulundu.

Her daim yoksuldan yana oldu

Tabii tüm bunları gerçekleştirirken üniversiteden mezun olmuş doktor olarak çalışıyordu ve sağlık konusunda yayımlanmış pek çok yazının da sahibiydi. O dönemin devlet başkanı Pedro Cerda, Allende’yi Sağlık Bakanlığı’na atadı. Allende’nin tavrı her zaman yoksuldan yana oldu ve bu tavır onun “Yoksulların Başkanı” olarak anılmasını sağladı. Sağlık Bakanlığı’nda geçirdiği süre boyunca, yaşanan sıkıntılara yönelik somut çözümler üretti, sosyal yasaların çıkarılması için çaba gösterdi.

Toplumun alt katmanlarında, yani sefaletten geberen kesimde çok popüler oldu, çünkü çalışmaları hep onlara yönelikti. Bu, siyasi olarak da hedef büyütmesini sağladı Allende’nin. Birkaç sol partiyi çevresinde toplayarak Halk Cephesi’ni (Frente del Pueblo) oluşturdu, fakat seçimde bir başarı gösteremedi. Ama vazgeçmedi. Yenilgisinden dersler çıkardı ve yoluna devam etti.

Geniş çaplı Allende oluşumu: Halk Birliği

İlerleyen süreçte Sosyalistler, Komünistler, Liberaller ve Hıristiyan Demokrat grupları da bünyesinde topladı ve daha geniş çaplı bir oluşum kurdu. Halk Birliği (Unidad Popular) adını alan bu oluşumda bambaşka düşünceden toplulukları bir araya getirmeyi başardı Allende. Bunu yapabilmesinin sebebi basitti. İnsanlar demokrasi, hukuk ve özgürlük istiyorlardı.

Allende’nin varlık sebebi: Yoksulluğun yok edilmesi

Bu ekiple girdi seçimlere. 1952, 1958 ve 1964’te kaybettiği seçimleri, 1970’te kazandı, hem de yüzde 36.3’lük oy oranıyla. İktidara gelir gelmez kolları sıvadı. Amacı malı mülkü eşit olarak dağıtmaktı (uzak amaç sosyalist bir Şili’ydi), ama bu kolay olmadı. Yaptıkları belli bir kesim tarafından hoş karşılanmadı. Tepkilere tehditler de eklendi. Yoksulların artık yoksul olmaması birilerinin işine gelmiyordu, ama onlara hizmet etmek Allende’nin var oluş amacı haline gelmişti.

Dibine kadar sosyal devlet

15 yaşından küçük çocuklar ve emziren anneler için ücretsiz yarım litre süt dağıtılırdı Allende’nin Şili’sinde. Düşük ücretlere zam yapıldı, memurların maaşlarına bir üst limit koyuldu. Yabancı işletmeler satın alındı ve yerli sermayeye dönüştürüldü. Esas problem ABD’lilere ait bakır madenlerinin devletleştirilmesinde başladı.

Yabancı sermayenin tekerine çomak sokuyor

Bu yabancı şirketlerin çoğu Amerikalılara aitti ve bu durum elbette onların hoşuna gitmedi. Kasım 1970’te Şili’nin, devrimci Küba’yla ilişkilerin geliştirilmesi yönünde adım atması, ABD-Şili ilişkilerini iyice gerdi. Bu gerginlik soğuk savaşa dönüştü. ABD, Şili’nin iç işlerine müdahalelerini artırmaya başladı, ama Allende halkının aleyhine olacak kararlarda ikna edilebilecek bir adam değildi.

Muhalefetin kösteğiyle uygulamalar sekteye uğruyor

Allende’yi ikna edemeyeceğini fark eden ABD, Şili muhalefetini sıkıştırmaya başladı. 1972’de muhalefet, yabancı şirketlerin devletleştirilmesi konusunda mırın kırın etmeye başladı. Oysa ki 1970’te onların da desteğiyle girişilmişti devletleştirme politikasına. Muhalefet çirkinleştikçe çirkinleşti ve Allende’nin devletleştirme politikasını sekteye uğratmaya başladı. Allende’nin devletleştirme konusundaki katı tutumu, ABD’nin birtakım konularda düğmeye basmasına sebep oldu.

15 yaşından küçük çocuklar ve emziren anneler için ücretsiz yarım litre süt dağıtılırdı Allende’nin Şili’sinde. Düşük ücretlere zam yapıldı, memurların maaşlarına bir üst limit koyuldu. Yabancı işletmeler satın alındı ve yerli sermayeye dönüştürüldü. Esas problem ABD’lilere ait bakır madenlerinin devletleştirilmesinde başladı.

Yabancı sermayenin tekerine çomak sokuyor

Bu yabancı şirketlerin çoğu Amerikalılara aitti ve bu durum elbette onların hoşuna gitmedi. Kasım 1970’te Şili’nin, devrimci Küba’yla ilişkilerin geliştirilmesi yönünde adım atması, ABD-Şili ilişkilerini iyice gerdi. Bu gerginlik soğuk savaşa dönüştü. ABD, Şili’nin iç işlerine müdahalelerini artırmaya başladı, ama Allende halkının aleyhine olacak kararlarda ikna edilebilecek bir adam değildi.

Muhalefetin kösteğiyle uygulamalar sekteye uğruyor

Allende’yi ikna edemeyeceğini fark eden ABD, Şili muhalefetini sıkıştırmaya başladı. 1972’de muhalefet, yabancı şirketlerin devletleştirilmesi konusunda mırın kırın etmeye başladı. Oysa ki 1970’te onların da desteğiyle girişilmişti devletleştirme politikasına. Muhalefet çirkinleştikçe çirkinleşti ve Allende’nin devletleştirme politikasını sekteye uğratmaya başladı. Allende’nin devletleştirme konusundaki katı tutumu, ABD’nin birtakım konularda düğmeye basmasına sebep oldu.

Bir yanda terör, diğer yanda darbe girişimi

1973, Şili’de huzurun da sekteye uğramaya başladığı yıl oldu. Terör saldırılarının yanı sıra bir birliğin darbe girişimi de Allende’yi sarstı. Allende her şeye rağmen politikalarından taviz vermedi. Şili parlamentosu, ABD baskısıyla Haziran 1973’te Allende ve yönetimini yasa dışı ilan etti. Bunu da, devletleştirme uygulamaları esnasında anayasayı çiğnediği suçlamasıyla yaptı.

Ülkesine, insanına ihanet eden bir soysuz: Augusto Pinochet

Ağustos 1973’te Allende, sonunu hazırlayan bir karar aldı ve General Augusto Pinochet’yi ordunun başına getirdi. Elbette nereden bilecekti Pinochet’nin aşağılık bir hain olduğunu? Pinochet, 11 Eylül 1973’te CIA tarafından da desteklenen bir darbe gerçekleştirdi Şili’de. Başkanlık sarayını ele geçirdi, anayasayı geçersiz kıldı ve kendi diktatörlüğünü ilan etti. Allende kendi makamında, askerlere teslim olmayı reddederek intihar etti (çarpışarak öldüğü yönünde de iddialar var). Dünyanın halkını düşünen tek tük devlet başkanlarından birisi, hatta en önemlisi, dış destekli bir şekilde katledildi dünyanın gözü önünde.

Ölmeden hemen önce halkına veda etti

Ölmeden hemen önce radyoda yaptığı konuşma şu oldu: “Dostlarım, hiç şüphe yok ki, bu sizlere seslenmek için son fırsatım. Hava Kuvvetleri Magallanes Radyosu’nun vericilerini bombaladı. Sözlerim sitem değil, hayal kırıklığı taşıyor. Umarım, kendi sözlerine ihanet edenlerin utancı olurlar… Şili’nin askerleri, birer unvandan ibaret başkomutanları, kendi kendini Donanma Komutanı ilan eden Amiral Merino, daha dün Hükümet’e sadakatini sunan, bugün ise kendini Carabinero’ların (paramiliter polis) başı ilan eden General Mendoza… Bu koşullarda, sözlerim sadece işçilere: Teslim olmayacağım!” Bu üzücü sözlerin devamına şuradan erişebilirsiniz (dikkat ağlatır).

Baş sorumlu: ITT

Tüm bu olayların bir numaralı sorumlusu –90’lı yıllarda bazı ailelerin televizyon markası olarak bildiği- ITT (International Telephone & Telgraph) denilen şirkettir, zira Allende’nin devletleştirmek istediği bakır madenleri bu şirkete aitti ve CIA’in kurucularından olan Allen Dulles ITT’nin de ortaklarından biriydi (Sheraton Oteli ve 1 Mayıs 1977’de üzerinden göstericilere ateş açılan Intercontinental Otel’in de sahibi bu şirket).

Sanayi, toprak, sosyal haklar

Bir ülkenin belkemiği olan sanayiye el attı Allende (nokta atışı). Hemen hemen tüm sanayiyi ulusallaştırdı ve bunlara Toplumsal Mülkiyet Bölgesi adını verdi. Frei döneminde başlayan toprak reformu sürecini hızlandırdı ve tarımla uğraşan herkesi toprak sahibi yaptı. Sosyal güvenlik politikalarını hızlandırdı, devletin, eğitim ve sağlık gibi aktif olması gereken temel alanlardaki hizmetleri geniş halk kesimlerine ulaştırdı.

 

 Attila İlhan – Allende Allende

 

“ölüm birden boşalmasıdır insanın kendisinden

gizli titreşimler uçar belki boşlukta sesinden

güneş vurunca parıldar görünmez ayak izleri ki

beyhude korularda eski bir yaz gezmesinden

solgun bir gülümseme hani ay büyürken görünür

aynalarda bırakılmış nice yüz birikintisinden

artık hiç olmasa da sonbahar penceresinde o

camların buğulanması her akşam nefesinden

kimsesiz bahçelerde besbelli yalnız dolaştığı

rüzgârsız akşamüstleri yaprakların ürpermesinden

duyulur ardında bıraktığı hayallerin gürültüsü

sinsi bir deprem gibi camları titretmesinden

masasına gelip gittiği açıkça anlaşılır

daktilosu çalışmasa da şeridinin eskimesinden

durduğu yerde patlaması mürekkep hokkalarının

ömrünce biriktirdiği sosyalist öfkesinden

ne kadar yok etse ölüm vuruşu göklerde yankılanan

kocaman bir yürek kalır şili’nin allende’sinden”

Kaynak: https://listelist.com/

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız