Kadıköy Bostancı'da Birleşik Metal iş Sendikası toplantı salonunda bileşeni işçiler, sendikalar, akademisyenler ve kamu çalışanların olduğu Sınıf Tavrı Platformu bir kurultay düzenledi.
Kurultayın açılışında şu görüşlere yer verildi:
"Bu kurultayın amaç ve kapsamı olarak,Türkiye işçi sınıfının güncel ve tarihsel çıkarlarını savunan bir örgütlenme olarak Sınıf tavrı sermayenin ve AKP iktidarının ekonomik krize yönelik açıkladığı yeni ekonomik planın karşısındadır. Bu plan,sermayenin ve onun iktidarının işçi sınıfına krizin faturasını ödetme planıdır. Sınıf tavrı,kriz koşullarında işçi sınıfının siyasal ve toplumsal bakış açısını içeren 'İnsanca bir yaşam için eşitlikçi düzen programı' ile sermayenin karşısına çıkacaktır.
Kriz koşullarının belirginleşmesiyle birlikte AKP ve sermaye sınıfı geçmiş dönemde uygulamaya utangaç bir biçimde koyduğu yada koyamadığı talepleri bir kez daha gündeme getirmiştir. Başta reel ücretlerin gerilemesi olmak üzere,işçi sınıfının tarihsel kazanımları olan kıdem tazminatı ve emeklilik hakkı tehdit altındadır.Sınıf tavrı,herbir başlıkta mücadele kararı almış olup,işçi sınıfının bu haklarının elinden alınmasına karşı tüm işçi sınıfını harekete geçirerek adımlar atacaktır.
Sermaye sınıfı ve AKP yeni bir özelleştirme dalgasına hazırlanmaktadır.Bu yeni özelleştirme dalgası ülke ekonomisinin bir kez daha emperyalist tekellerin yağmasına açılmasıdır.Emekçi halkın değerlerinin teslim edilmesi anlamına gelen özelleştirmelerin karşısında Sınıf Tavrı,güçlü bir mücadele vereceğini karar altına alır.
İşçi sınıfı sermayenin kuşatmasına karşı örgütlü gücünü artırmak zorundadır.Sermaye sınıfı ve AKP’in esnek ve kuralsız ve güvencesiz çalışmayı dayattığı bir ortamda işçi sınıfı işyerlerin den başlayarak örgütlenme platformlarını yaratmalıdır.Sınıftavrı,farklı sektör ve bölgeleri içerecek bir şekilde işyerlerin de işçilerin hak ve talepleri için mücadele edecek işyeri komitelerini örgütler.İşyeri komiteleri ,işçi sınıfının haksızlığa,sömürüye,hakgasplarına,işcinayetlerine.işyerin de taciz ve mobinge karşı mücadelesinin verildiği organlardır.Sınıf tavrı platformu belirli takvim dahilin de 'İşyeri komiteleri'nde örgütlenme kampanyası yürütecektir.
Sermayenin ve AKP iktidarının programın da kitlesel bir işsizlik,ücretlerin düşürülmesi güvencesiz ve kuralsız çalışmanın yaygınlaştırılması vardır.Hak gasplarının yaygınlaştığı ve kural haline gelmesine karşı işçi sınıfının güçlü bir dayanışma merkezine sahip olması gerekmektedir.
Güvenceli ve güvenli çalışma tüm işçi sınıfının hakkıdır. AKP iktidarı boyunca bu hak sürekli aşındırılmış ve iş cinayetleri olağan hale getirilmiştir.Sınıf tavrı güvenceli ve güvenli çalışma hakkının sağlanması için mücadele etmektir".
Toplantıda söz alan eğitimci Ela Karakaş ise şunları söyledi:
"Ben ataması yapılmayan bir lise matematik öğretmeniyim.AKP’nin her alanda yaptığı müdahalelerin başların da gelebilecek müdahaleleri eğitim alanında yaptığı ve yapmaya devam ettiğini söylesem bilmem abartılımı olur.4+4+4 ile başlayan süreç eğitimin gericileşmesi çocuklarımızı gönderecek imam hatip dışında bir okul bulamamışla kendini gösterdi ve vücut buldu.Her geçen gün artan imam hatip ortaokul ve liselerinin sayısı yetmezmiş gibi,tüm okullarda zorunlu seçmeli ders olarak haftada 12 saati bulan Din kültürü,peygamberin hayatı, Kuranı Kerim, Arapça gibi dersler konuldu.Bu gün gelinen noktada karma eğitimi tartışır olduk.Tabii ki imam hatip okullarına ayrılan bütçe o okullara ücretsiz servis,yemek imkanları sunarken bizim çocuklarımız kilometrelerce yol yürümek veya servis ücretini aile bütçesinden karşılamak zorunda kaldı.Yiyeceğini evden götürmek veya öğle yemeğinde bir şey yemeyerek aç kaldılar.İmam hatip okulların da 5 kişilik sınıf kontenjanı bile varken imam hatip dışın da kalan okullarda kontenjanlar çok yüksek oldu.Okulda ki temizlik malzemelerinin ücreti dahil her masraf ailelerden tahsil edilmeye başlandı.Buna karşın konulan çözüm eğitimin piyasalaşması oldu.Hiçbir yeterliliği olmayan,bahçesi spor alanı olmayan 3-4 katlı apartman binalarına özel ortaokul,liseler açıldı.Devlet teşviği adı altın da çocuklarımız özel okula yönlendirildi.
Eğitim kalitesi gün geçtikçe düşerken sınavlarda ki sayısal ders matematik ,fen dersleri netleri o kadar düştü ki artık netleri açıklayamaz duruma geldiler.Bütün bu gelişmeler velilerimizi ve çocuklarımızı ciddi oran da etkiledi.
Peki öğretmenlerin çalışma durumu ve koşulları ne idi. Atanan arkadaşlarımız okulların da istemeye,istemeye velilerden para istemek zorunda kalmış,okula gelir getirme adımları atmak zorunda kalmıştır.
Peki ya atanamayanlar,karşıların da iki seçenek vardı.Ya ücretli öğretmenlik sistemi,devlet okulların da çalışan taşeron öğretmen demektir.16 gün sigortası yapılan asgari ücretin yarısını biraz geçen bir ücret alarak geçimini sağlamak zorundaydı.Bu koşullarda hiçbir sosyal hakkı,öğleyemeği,yıllık izin hakkı gibi hakları olmamasının yanın da net bir maaşı bile olmamaktadır.
Diğer seçenek olan özel okul öğretmenliğin de sabah dokuz akşam ondokuz olacak şekilde haftada 6 gün çalışmakta,yasal olan yarıyıl tatili,yaz tatili izinleri gaspetilmekte, sigorta pirimleri asgari ücret üzerinden ödenmekte ve kapitalist sistemin ücretli köleleri haline dönüştürülmekte.
Tabii ki öğretmenlik okulda geçirdiğin zaman kadar evde derse hazırlanma,sınavhazırlama,sınav okuma gibi bir sürü ön hazırlık gerektiren bir meslek olduğu için en az günde 2 saat daha evde mesai yürütmek zorundadırlar.Bu koşullara dayanamadığı için son 2 yılda intihar eden öğretmen sayısı 50’ye yaklaştı.
Atanamayan öğretmenlerin örgütleneceği bir sendikanın olmaması,sorunların gün geçtikçe büyümesi,hamile kalmama sözü vererek işe girmeleri gibi bir çok sorun yaşamalarına neden olmuştur.
Artık örgütlenecek bir sınıf hareketimiz var.Sınıf tavrının kuruluşunu coşkuyla selamlıyor, mücadelemizin kazanımlarla sonuçlanacağından emin olduğumu dile getirmek istiyorum."
Katılımcılar sırasıyla söz alarak görüşlerini dile getirdiler.
Kurultaya katılanlar;
Cargil işçileri,Florma rişçileri,Böhler işçileri,İnşaat işçileri,Cam işçileri,tekstil işçileri,işçi avukatlar ve İlerici Kadınlar Derneği katıldılar.
Toplantı sonuç bildirgesinin okunmasıyla son buldu.