Suruç İçin Adalet Platformu ve çok sayıda hukuk örgütü, Suruç Katliamının 7 Ağustos’ta görülecek davasına katılım çağrısı yaptı.
Suruç İçin Adalet Platformu, 20 Temmuz 2015’te Urfa'nın Suruç ilçesine giden Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğündeki 34 gencin Amara Kültür Merkezi'nin bahçesinde IŞİD'in canlı bomba saldırısı ile katledilmesine dair açılan davanın Hilvan’da bulunan Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek duruşmasına katılım çağrısı yaptı.
Evrensel'in haberine göre, Taksim’de bulunan İstanbul Barosu Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen basın toplantısına Sosyal Haklar Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Asrın Hukuk Bürosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Demokrasi İçin Hukukçular'ın yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü katıldı.
Basın açıklamasını yapan avukat Gökhan Soysal Suruç, katliamın 4 yılını, katliam ana davasının da 10 duruşmasını geride bıraktığına dikkat çekerek geçen 4 yılda iktidarın katliamın faillerini gizlediğini ve koruduğunu savundu.
"MAHKEME KEYFİ HAREKET EDİYOR"
Mahkeme heyetinin katliamın siyasi sorumlularıyla ilgili araştırma yapmaktan kaçındığını aktaran Soysal, “Demokratik Suriye Güçleri tarafından tutuklu bulunan çok sayıda IŞİD militanı ifadelerinde Suruç başta olmak üzere IŞİD katliamlarının tamamında devlet yetkililerinin payına işaret etmektedir. Uluslararası hukuk kamuoyunda son derece sarsıcı etki yaratan bu beyanlar mevcut yargılamaları doğrudan etkileyecek niteliktedir“ dedi.
DURUŞMAYA KATILIM ÇAĞRISI
Soysal davaya ilişkin talepleri şu şekilde sıraladı:
Suruç'ta ve tüm IŞİD katliamlarında adalet sağlanana kadar, sorumluluğu olan herkes yargılanana kadar faillerin peşini bırakmayacaklarının altını çizen Soysal, 7 Ağustos tarihinde Hilvan’da görülecek duruşmaya davet etti.
"TOPLUM DESTEĞİ ÖNEMLİ"
Açıklamanın ardından söz alan Demokrasi İçin Hukukçular’dan Avukat Yıldız İmrek, 10 Ekim Katliamı, Suruç Katliamı ve Antep Katliamı davalarına katıldıklarını belirterek, tüm katliamların Suruç’ta başladığını vurguladı. İmrek, suç işleyen kamu görevlilerinin bağımsız soruşturma sürecinden geçmesi gerektiğini dile getirerek, bu tür davaların insanlığa karşı suç olarak kabul edilmesini gerektiğini ve kamuoyunun duyarlılığının davanın sonuçlanması için önemli olduğunun altını çizdi.
‘HAKİKATİ ORTAYA ÇIKARMAKLA GÖREVLİYİZ’
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği adına konuşan Avukat İbrahim Bilmez de kamuoyunun takibinin önemli olduğunu ifade ederek, “Gerçeğin ortaya çıkmasını sağlarsak bu tür katliamların önüne geçmiş oluruz” dedi.
Türkiye’nin toplu katliamların gerçekleştiği bir ülke olduğunu belirten Sosyal Haklar Derneği avukatı Akçay Taşçı da katliam sonrasında ailelerin her birinin bir platform kurup gerçeklerin ortaya çıkarmasını sağlamaya çalıştıklarını ve ailelerin gerçeklerin ortaya çıkarılması için mücadele ettiklerini vurguladı.
"DEVLET SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMİYOR"
Suruç Katliamı davasına müdahil olmak istediklerini ancak taleplerinin reddedildiğini söyleyen İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, insanlığa karşı suçların tekrar etmemesi için hakikat ve adalet mücadelelerinin hiç bitmeyeceğini belirtti. Devletin yaşam hakkını koruma görevini ihlal ettiğine vurgu yapan Yoleri, devletin sorumluluklarını yerine getirmediğini ifade etti.
"AVUKATLAR İĞNE İLE KUYU KAZIYOR"
Asrın Hukuk Bürosu’ndan avukat Özgür Erol ise Diyarbakır, Suruç, 10 Ekim ve Antep’teki düğün katliamının ortak yargılamalara konu olması gerektiğine dikkat çekti ve davanın sonuç bulması için toplum desteğinin gerekli olduğunu vurguladı.