Tüm saldırılara rağmen Suruç şehitleri için adalet istemekten vazgeçilmeyeceği kaydedilen anmada, 20 Temmuz'da Suruç şehitlerinin sokak sokak anılacağı vurgulandı.

Gezi'nin direniş ruhuyla, barbar IŞİD çetelerinin yakıp yıktığı Kobanêyi yeniden inşa etmek, Rojava kadın devrimini topraklarında solumak için çıktıkları yolda, Urfa'nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi'nde düzenlenen katliamda aramızdan ayrılan 33 düş yolcusu, ölümsüzlüğünün 83. ayında Kadıköy Halitağa'da anıldı.

Gençlik örgüleri, Yeldeğirmeni'nde bulunan Nuh Köklü heykeli önünden "7. yılında Suruç için adalet herkes için adalet" yazılı pankart ve "Suruç için adalet herkes için adalet", "Suruç'u unutma unutturma" sloganlarıyla yürüyerek anma alanına geldi.

Gençleri aileler alkış ve sloganlarla karşıladı.

"Kalplerimiz adalet için atsın" ve  "7. yılında Suruç için adalet herkes için adalet" yazılı pankartlar ve Suruç şehitlerinin fotoğraflarının taşındığı eyleme; Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Başkanı Deniz Aktaş da katıldı.

GENÇLİK ÖRGÜTLERİ: SURUÇ'UN HESABINI SOKAKTA SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Gençlik örgütleri adına söz alan Umut Doğan, katliamın ardından sokak sokak Suruç için adalet istediklerini, Suruç'un hesabını sorduklarını söyledi ve ekledi: "Suruç için adalet demek herkes için adalet demektir; Ankara için, Amed için, Roboskî için Berkin Elvan için, Hrant Dink ve Deniz Poyraz için adalet demektir."

33 düş yolcusunun Kobanê'ye gitmekteki tek amacının sadece dayanışma olmadığını hatırlatan Doğan, "Tüm katledilenlerin düşlerini, tüm ezilenlerin, yok sayılanların iradelerini orada karanlığa ve barbarlığa karşı savaşan iradeyle buluşturmak istiyorlardı. Bu düşlerden korkan AKP-IŞİD ortaklığı onları katlederek, bu düşleri yok edebileceğini sandı. Ama bizler gençlik örgütleri olarak 7 yıldır onların düşlerin kuşanarak ,onların katillerinin tam karşısında onların hesabını sorma iradesinden düşlerini gerçekleştirme iradesinden bir adım geri adım atmadık ve bir adım da geri atmayacağız. Beraber dövüştük, beraber hesap soracağız. Suruç için adalet herkes için adalet."

SEVEN: KATLİAMDA PARMAĞI OLANLAR YARGILANMADI
Suruç yaralılarından Çağla Seven, Suruç katliamı davasında bir arpa boyu yol alınmazken Suruç aileleri ve yaralıları, Suruç için adalet isteyenlere yönelik baskılara dikkat çekti.

2015 yılında katledilen Tahir Elçi davasının görülen 15 Haziran'da görülen son duruşmasında "Siyasi bir suikast" olduğunu söyleyen dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun tanık olarak dinlenmesine karar verildiğini hatırlatan Seven, "Verilen bu kararın emsal kabul edilerek başbakanlık yaptığı döneme ilişkin verdiği bütün beyanlarla ilgili başta Suruç katliamı dosyası olmak üzere tanık olarak dinlenmesini istiyoruz. Yargılama sürecinde bunları yaşarken Suruç ailelerimiz ve yaralılarımız tutuklanmaya devam ediyor. Suruç yaralımız Koray Türkay, hapishanelerde artan hak gasplarına karşı yapılan eylem gerekçe gösterilerek 13 haziranda tutuklandı. Katliamda parmağı olanlar yargılanmazken Suruç ailelerimiz ve yaralılarımızın tutuklanmasını kabul etmiyoruz. Şu anda değişik hapishanelerde tutuklu bulunan Suruç ailelerinden Kübra Barutçu, Besra Erol ve Suruç yaralılarımız Efe Çatalbaş ve Koray Türkay'ın serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.

'SOKAK SOKAK ANACAĞIZ'
Tüm bu yaşanan zorluklara rağmen adalet yürüyüşünün devam edeceğini ve her  yıl olduğu gibi bu yıl da katliamın yıldönümünde anma etkinlikleri düzenleyeceklerini duyuran Seven, şöyle devam etti: "20 Temmuz'a giderken bu 1 ayda yapacağımız anmalarla ve etkinliklerle 33 düş yolcumuzun ismini şehir şehir sokak sokak anacağız."

33'LERİN İSİMLERİ SAYILDI
Basın açıklamasının ardından 33 düş yolcusu için bir süre sessiz oturma eylemi yapıldı. Daha sonra Suruç şehitlerinin isimleri tek tek sayıldı ve "yaşıyor" diye yanıtlandı.

Eylem, "Suruç şehitleri ölümsüzdür", "Unutmak yok affetmek yok", "Suruç için adalet herkes için adalet" sloganlarıyla sona erdi.