Samsun Bafra Hapishanesi'nde kalan ve hastalığına rağmen tahliye edilmeyen ağır hasta mahpus Koçer Özdal, yoğun bakıma alındı
Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan’ın haberine göre; Özdal’ın hastanede tedavisinin yapıldığını ancak hastalığının da çok ilerlemiş olduğu bilgisini paylaşan Çevirmen, şunları kaydetti:
“Daha önce önlemler alınmış olsaydı bu boyutlara ulaşmayacaktı. İlk getirildiğinde Mesane kanseri olmasından kaynaklı idrar torbasının alınacağı doktorlar tarafından belirtilmişti. Ayrıca iki böbreğinin de dolaşım sistemi bozukluğundan kaynaklı görevini yerine getirmediği için diyalize giriyordu. Diyaliz tedavisi ardından son aldığımız bilgiye göre böbreklerinde kısmi düzelme olmuştu ve diyalize girmesine gerek kalmamıştı. Tetkikler devam ederken akciğerlerinde problem olduğu tespit edildi.”
Ellerinde herhangi bir rapor olmadığını sadece doktorlardan aldıkları bilgiye sahip olduklarını vurgulayan Çevirmen, tüm gecikmelerin yanı sıra hastanelerin yoğun bakım ünitelerinin dolu olması gerekçesiyle de tedavisinin geciktirildiğini söyledi. Çevirmen, Özdal’ın yoğun bakım ünitesine alındığı bilgisinin kendilerine de yeni ulaştığını ve önümüzdeki hafta içinde Özdal’ın ailesinin görüşme yapmak için Ankara’ya geleceğini paylaştı. Aileye izin verilip, verilmeyeceğini bilmediklerini söyleyen Çevirmen, “Tedavi sonuçlarını ve durumunu ancak ailesi geldikten sonra öğrenebileceğiz. Akciğerlerinden sıkıntıdan kaynaklı yoğun bakım ünitesine alınacağını biliyorduk ama ne zaman alınacağı belli değildi. Şuan alınmış” dedi. Türkiye’de hasta mahpuslara yapılan bu uygulamaya artık son verilmesi gerektiğini dile getiren Çevirmen, şöyle devam etti:
“Bu bir insan hakları problemidir. Yaşama hakkı ihlalidir. Yaşam hakkının sağlanmasıyla ilgili şartların düzeltilmesi gerekiyor. Yaşam hakkı amasız, fakatsız bir haktır. Hasta mahpuslar gerektiği zamanda bırakılmıyor. İnfazları ertelenenler oluyor ama hasta mahpuslar ömrünün sonuna getirilmiş oluyor ve hastalıklar artık geriye dönülemez bir noktada böyle bir çözüm kabul edilemez. Hastalıklar ilk teşhis edildiğinden itibaren gerekli tetkik ve tedavilerin yapılması, infazının ertelenmesi gerekiyor. Yaşam hakkı ihlaline son verilmelidir.”
Koçer Özdal’ın kızı Süheyla Özdal ise geçtiğimiz günlerde babasının telefonda, “Akciğerlerim su toplamış. Vücudu şişmiş durumda. Elbiselerimi değiştiremiyorum. Sancılarım çok fazla kendi işimi göremiyorum” diyerek durumunu anlattığını söyledi. Özdal, önümüzdeki hafta Ankara’ya geleceklerini de belirtti.
Ne olmuştu?
Ağır hasta tutuklu Koçer Özdal, bulunduğu Samsun Bafra T Tipi Kapalı Hapishanesi’nden Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne (CİSST) gönderdiği mektupta yaşadığı sıkıntıları anlatmış ve tedavi edilebilmek için yardım istemişti. Özdal mektubunda, 4 yıl önce Muş’ta gözaltına alınıp, tutuklandığını aktararak, hiçbir delil ve kanıt olmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığını belirtmişti. Cezasının onaylanmasından sonra tek kişilik hücrede yaşamak zorunda kaldığını dile getiren Özdal, hapishane koşullarından kaynaklı mesane kanseri olduğunu ve hastalığa bağlı olarak böbreklerinin iflas ettiğini ve her gün diyalize girmek zorunda kaldığını dile getirmişti.
Ağır hasta tutuklu Koçer Özdal (70), bulunduğu Samsun Bafra T Tipi Kapalı Hapishanesi’nden sağlığının kötüye gitmesi nedeniyle 19 Temmuz’da Ankara Numune Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Özdal ile görüşmek için 21 Temmuz’da Bursa’nın Gemlik ilçesinden Ankara’ya gelen ailesi savcılık izni olmadığı gerekçesiyle görüştürülmemişti.