SES Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol, taşeron işçilerin kadro talebiyle, kamu emekçilerinin iş güvencelerinin ellerinden alınmak istenmesine karşı verdikleri mücadelelerin “güvence” talebiyle birleştiğine dikkat çekti.

SES Aksaray Şube’nin örgütlü olduğu İstanbul Üniversitesi’ne bağlı Çapa ve Cerrahpaşa hastanelerinde ebesinden hemşiresine, taşeron işçisinden öğretim görevlisine kadar her kesimin sesi yükseliyor. Bu sesler birleştikçe kazanımları da beraberinde getiriyor.

İZİN HAKKI KAZANILDI

Cerrahpaşa’da kamu emekçisi olarak çalışan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol, izin hakkı için verdikleri mücadeleyi örnek veriyor: “Önce taşeron işçilerin izin haklarıyla ilgili bir mücadele verdik. Burada 15 yıldır çalışmalarına rağmen yıllık izin kullanamayan insanlar vardı. İzin hakkını yasal bir statüye kavuşturmak için çabaladık. Bize, ‘İzin hakları ihale süreci içerisinde, biz izin veremeyiz’ diyorlardı. Çeşitli eylemler, görüşmeler yaptık. Nihayetinde açtığımız davalar da lehimize sonuçlandıktan sonra, Hükümet cephesinden açılan davalar da işçi lehine sonuçlandığı için her taşeron işçi izin hakkını almaya başladı. Bir kişi geçmişe dönük kullanamadığı izinleri dahi kullandı.”

YOL ÜCRETLERİ

İzin hakkının kazanılmasının yaşanan diğer sorunların aşılmasında umut olduğunu ifade ediyor Erol. Ve ardından yol ve yemek ücretleri için bir eylem başlattıklarını anlatıyor: “2011 yılında ise önümüzde kesilen yol ücretleri ve yemek ücretleri vardı. İtirazımız sonucu hastane tarafından yemek verilmeye başlandı. Ancak yol paraları kesilmeye devam etti. 1 hafta devam eden eylemlerden sonra da yol ücretleri verilmeye başlandı. Şimdi yaklaşık 140-150 lira yol parası veriliyor. Buradaki çalışanlar haklarını almaya devam ettikçe, bu birliktelik sürecini de daha güçlü bir şekilde devam ettiriyorlar.”

Şimdi ise taşeron işçilerin kadroya alınması için ve 657 sayılı yasada yapılan değişiklikle kamu emekçilerinin iş güvencesinin ellerinden alınmasına karşı bir mücadele verdiklerini söylüyor.

‘BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ’

Aydın Erol, “Birleşe birleşe kazanacağız”ın, eylemlerde en çok sahiplenilen slogan olduğuna dikkat çekerek şöyle devam ediyor: “Burada yaşanan sorunlar üzerinden kamu emekçisi de taşeron işçi de birleşti. İki kesim de birbirinin sorununu sahipleniyor ve onu çözmek için çaba gösteriyor. Bu da bir mücadelenin sonucudur.”

‘KADRO SÖZÜ TUTULSUN’

CerrahpaşaTıp Fakültesinde çalışan taşeron işçiler hükümetin seçimden önce vaat ettiği kadro sözünü tutmasını istiyor. Dev Sağlık-İş İşyeri Temsilcisi Alibey Yılmaz, “Taşeron işçiye kadro müjdesi şeklinde manşetler attılar, şimdi taşeronu yaygınlaştırmaya çalışıyor. 657 sayılı yasayla da kısmi iş güvencesi bulunanları da güvencesizleştirmek istiyorlar. Taşeron düzenin hukuksuzluğu mahkemelerce de tespit edilmiştir. Biz taşeron işçilerin kadroya alınmasını istiyoruz” dedi.

 Dev Sağlık-İş Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Çelik ise son birkaç yıldır bu tepkilerin daha örgütlü bir şekilde verildiğine dikkat çekti.

Genel-İş 1 Nol’u Şube Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Aydın da “Biz haklarımızın mücadelesini veriyoruz” diye konuştu. “Hükümet kadro verilmesinde asıl iş-yardımcı iş ayrımı yapıyor” diyen Aydın, asgari ücret tartışmalarını hatırlatarak “Hani zamanında 1300 lira asgari ücreti bile veremeyiz diyorlardı. Ama şimdi 1300 lira vereceğiz diyorlar. Demek ki yapılıyor. Kadro da verilebilir ve biz bunun için mücadele edeceğiz” dedi.(Fırat Turgut-Evrensel gazetesi)