İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu yaptığı açıklamada, "bugün 8. defa yetkililere sesleniyoruz 696 sayılı KHK iptal edilsin."dedi.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu tarafından düzenlenen basın toplantısında şu görüşlere yer verildi:
İnsanı insan yapan bizzat haklarıdır. İnsan haklarının temelinde yatan en derin amaç ise insan onuru ve haysiyetidir. Sebebi ne olursa olsun insan haklarına aykırı hiçbir uygulama kabul edilemez. Nitekim 2 yıllık OHAL sürecinde 696 sayılı KHK ile politik mahpuslara giydirilmesi düşünülen tek tip elbisenin gerekçesi de ne olursa olsun kabul edilemez. Tek tip elbise insan haklarına da hukuk devleti anlayışına da aykırıdır, insan onurunu ayaklar altına alır, kişiyi kimliksizleştirir. Başlı başına bir işkencedir.
Hapishaneler, ne yazık ki insan haklarının en asgari düzeyde korunduğu yerler olarak ülkemiz adına birer “kara leke” olma gerçeğini devam ettirmektedir. Ancak özellikle son dönemlerde ceza politikaları daha da sertleşmiş ve bunun neticesinde mahpuslara tek tip elbise giydirilmesi gündeme gelmiştir.
Mahpusa iradesi dışında bir kıyafetin giydirilmesi, onu hem kendi hem de başkalarının gözünde suçlu ve değersiz gösterir. Tek tip elbise, mahpuslara nasıl bir muamelenin reva görüldüğünün çok açık ve somut bir örneğidir. Ancak özellikle de bunu politik mahpuslara uygulamayı tasarlıyor olmak aslında tek tip elbisenin saikini de ortaya koymaktadır. Zira tek tip elbisenin asıl amacı intikam almak ve toplumun genelinde bir biat sistemi kurmaktır. Tek tip elbise bir tehdit aracı olarak aslında tüm toplumu hedef almaktadır. İktidarın kendince belirlemiş olduğu standartların dışına çıkan her bir birey doğrudan tek tip elbise tehdidiyle karşı karşıyadır.
Ne topluma ne de mahpusa hiçbir yararı olmayan tek tip elbise, geçmişte de uygulanmaya çalışılmıştır. Ancak bu zorlama mahpuslar tarafından direnişle karşılanmıştır. Mahpuslar bu tekleştirici, onur kırıcı, kişinin kimliğini ortadan kaldıran elbiseleri giymemek için çok ciddi bedeller ödemişlerdir. Dünden bugüne tek tip elbiseye bakış açısı değişmemiştir. Bugün de politik mahpuslar her fırsatta “bedeli ne olursa olsun tek tip elbise giymeyeceğiz” demekte ve buna karşı direneceklerini ifade etmektedirler.
Mahpuslara yönelik insanlık dışı uygulamalar tek tip elbise ile sınırlı değildir. Ayakta sayım, süngerli odalara kapatma, hücre cezaları, iletişim yasağı, revire götürülmeme, hem fiziksel hem de psikolojik işkence yapılması ve daha nice örneği hapishanelerde her gün yaşanan olaylardır.
Hapishane koşullarının düzeltilmesi bir ülkenin insan haklarının gelişmesi açısından en önemli aşamadır. Mahpus haklarını hemen hemen her fırsatta ayaklar altına almanın ve onları itibarsızlaştırma politikasıyla hareket etmenin hiç kimseye faydası yoktur. Toplumsal barış ve uzlaşı ancak insan haklarına riayet etmekle sağlanabilir.
Tek tip elbise yasası her ne kadar şu anda uygulanmıyor olsa da iptal edilmediği müddetçe bir tehdit ve insanlık ayıbı olarak kalmaya devam edecektir. 696 sayılı KHK’nın iptali için güçlü bir sesin çıkması gerekir. Biz insan hakları savunucuları olarak buradan tüm vicdanlı kamuoyuna sesleniyoruz; tek tip elbise işkencedir, hayata geçirilmesine izin vermeyin, vermeyelim. Gerek bu ülkede gerekse tüm dünyada insan haklarının korunması için atılacak her bir adımda ön ayak olmak insan olarak her birimizin boynunun borcudur.
Hapishane koşulları düzeltilsin ve mahpus hakları korunsun, tek tip elbiseyi yasalaştıracak olan 696 sayılı KHK iptal edilsin...
İNSAN HAKLARIYLA İNSANDIR!
TEK TİP ELBİSEYE HAYIR!
TECRİT ÖLDÜRÜR, DAYANIŞMA YAŞATIR!
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ
HAPİSHANE KOMİSYONU