İZMİR - TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, cezaevlerinde bulunan tutukluların neredeyse tamamının koronavirüs salgınına karşı gerekli önlemler alınmadığı için hasta tutuklu olma yolunda hızla ilerlediğini söyledi.
Koronavirüs (Kovid-19) salgınına dair ilk vakaların Türkiye’de görülmeye başlandığı günden bu yana, meslek örgütleri ve uzmanlarca yapılan uyarıların kulak arkası edilip, gerekli önlemlerin alınmasında kaynaklı vaka ve ölüm sayıları bugün daha da artmış durumda. Kış aylarına girilmesiyle büyüyen salgını tehdidi karşısında, en riskli alanların başında ise cezaevleri ve hasta tutuklular geliyor.
Sağlığa erişim imkanları salgınla birlikte daha da kısıtlanan hasta tutukluların durumu, kaygı verici bir hal almış durumda.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, pandemi ile birlikte cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini ve hasta tutukluların karşı karşıya bırakıldığı risklerini değerlendirdi.
KAYGILAR ARTTI
Cezaevindeki hasta tutukların durumunun yıllardır zaten kamuoyunu gündeminde olduğunu belirten Üsterci, salgınla birlikte bu kaygıların daha da arttığını ifade etti. Üsterci, cezaevleri gibi kalabalık ortamların özellikle salgın koşullarında yaşlı ve kronik hastalığı olan tutuklular için ciddi risk taşıdığını vurguladı.
NET SAYI BİLİNMİYOR
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün şeffaflıktan uzak tutumu nedeniyle cezaevlerinde kaç hasta tutuklu bulunduğu bilgisini tam olarak bilemediklerini söyleyen Üsterci, “TİHV olarak biz İHD’nin verilerine itibar ediyoruz. İHD’nin 31 Mart tarihindeki verilerine göre; Türkiye cezaevlerinde halen 590'ı ağır olmak üzere en az bin 564 hasta tutuklu bulunmakta. Ancak hasta tutuklulara dair bilgilere ulaşmak giderek zorlaşıyor. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 8 Kasım tarihinde 'Kovid-19 Pandemi Sürecinde Ceza İnfaz Kurumları' başlıklı raporuna göre; 368 cezaevinden 117’sinde koronavirüs testi pozitif çıkan tutuklu var. Ancak testleri pozitif çıkan toplam tutuklu sayısı verilmedi. Söz konusu rapora göre, salgın nedeniyle cezaevlerinde 12 tutuklu yaşamını yitirdi. İHD’nin tespitlerine göre ise; 2020 yılı içinde hastalık nedeniyle yaşamını yitiren hasta tutuklu sayısı en az 49. Fakat gerçek sayı bunun çok üzerindedir” diye konuştu.
CİDDİ SORUNLAR YAŞANIYOR
Yapılan tüm düzenlemelere rağmen, cezaevlerinde kapasitenin üzerinde tutuklu bulunduğunu dile getiren Üsterci, koğuşlarda fiziksel mesafe oluşturmanın imkânsız olduğunu kaydetti. Yine tutuklulara yeterli dezenfektan ve maske gibi temizlik malzemelerin verilmediğini aktaran Üsterci, şunları söyledi: “Bu tür malzemeler cezaevi kantinlerinde olsa bile fiyatları oldukça yüksek. Bu sebeple tutukluların büyük bir bölümü bunları temin edemiyor. Bunun yanı sıra infaz koruma memurlarının ve görevli diğer personelin koğuş aramaları sırasında fiziksel mesafe kurallarına uymadıkları, ellerine eldiven ve maske takmadıklarına ilişkin bize sık sık şikayetler geliyor. Hastalık belirtileri gösteren tutuklular koronavirüsü testi yaptırma konusunda ciddi sorunlar yaşamakta.”
3 TUTUKLU KARANTİNADA YAŞAMINI YİTİRDİ
Üsterci, bu sorunların yanı sıra salgın gerekçe gösterilerek hasta tutukluların cezaevi revirine ve ya hastaneye sevklerinin geciktirildiğini de belirtti. Bazı cezaevlerinden acil durumlarda bile hastane sevklerinin yapılmadığına dair şikayetler aldıklarını paylaşan Üsterci, “Yine hasta tutukluların ilaçları düzenli verilmediğine dair şikayetler var. Koronavirüs salgını nedeniyle hasta tutuklular hastane sevki dönüşünde karantina koğuşuna konuluyorlar. Bu nedenle pek çok hasta tutuklu hastaneye gitmek istememektedir. Dahası dokümantasyon merkezimizin tespitlerine göre usulen yapılan ve etkisiz olan bu tür karantina uygulamaları sonucunda en az 3 tutulu hastane dönüşü tutuldukları karantina koğuşunda yaşamını yitirdi” dedi.
BİR YILDA 5 HASTA TUTUKLU YAŞAMINI YİTİRDİ
Tedavileri yapılmadığı için yaşamını yitiren hasta tutukluların sayısı hakkındaki veri ve bilgilerin yetersiz olduğunu söyleyen Üsterci, bu konuda şunları ifade etti: “Örneğin, ağır hasta tutukluların karşı karşıya kaldıkları en ciddi sorunlardan biri de ‘cezaevinde kalamaz’ yönünde raporlar verilmesine karşın tahliye edilmiyorlar. Bu durumda olan tutuklular son aşamaya kadar bekletilip, sağlık durumları iyice ağırlaşınca tahliye edilmektedirler. Dolayısıyla hasta tutukluların bazıları son aşamaya gelindiği için tahliye edildikten kısa bir süre içinde yaşamlarını yitirmekte. Yine İHD’nin verilerine göre; bu yıl içinde en az 5 ağır hasta tutuklu tahliye edilmelerinden çok kısa bir süre sonra yaşamlarını yitirdi.”
DİSİPLİN SORUŞTURMALARI
Üsterci, salgın koşullarında tutukların yaşadıkları hak ihlallerini ancak aileleri aracılığıyla basına duyurabildiğine de dikkat çekti. Cezaevi yönetimlerinin bu nedenle tutuklulara disiplin soruşturması açtığını söyleyen Üsterci, “Bunun son örneği yakın bir zamanda Kayseri-Bünyan 1 No'lu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşandı. Burada tutulan bir tutukluya salgın ile ilgili gelişmeleri basına ve bir milletvekiline anlattığı gerekçesiyle disiplin cezası verildi. Cezaevlerinde bulunan tutukluların neredeyse tamamı koronavirüs salgınına karşı gerekli önlemler alınmadığı için hasta tutuklu olma yolunda hızla ilerliyorlar. Böylesi bir fikre kapılmamıza yol açan da cezaevlerinden basına ve bizlere ulaşan şikâyetlerdir” diye konuştu.
Kaynak: MA / Esra Solin Dal