TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin yıl dönümü öncesi açıklama yaptı.
1999 Gölcük depreminin yıl dönümü öncesi açıklama yapan TMMOB Kocaeli İKK, “Deprem ve yol açacağı tüm sonuçlara karşı yasal mevzuatlar tamamlanmalı, denetim, gözetim ve uygulama sisteminin taşıdığı sorumluluğu yerine getirmesi sağlanmalıdır” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Mimarlar Odası Taş Bina’da yaptığı açıklamada deprem gerçeğine değindi. 9 sayfalık bir bildirgenin basın ile paylaşıldığını açıklamada konuşan TMMOB Kocaeli İKK Sekreteri Murat Kürekçi, “Kocaeli'nin de ciddi boyutlarda etkileneceği İstanbul ve çevresinin deprem riski giderek artmakta, süre kısalmaktadır” ifadelerini kullandı.
Merkezi ve yerel yönetimlerin deprem öncesi ve sonrası yaşananlardan sorumlu olduğunu aktaran Kürekçi, şöyle konuştu: “Üniversiteler, bilim çevreleri, meslek odaları ve konuya duyarlı medya organlarının Marmara depreminden yıllar önce ısrarla gündeme getirdiği sorunların çözümü doğrultusunda merkezi ve yerel yönetimler adım atmadı. Bu yönetimler kaçak yapılaşmadan, sağlıksız, güvensiz ve adaletsiz kentleşmeden, son yıllarda meslek odalarının açık bir şekilde kamu denetiminden de tasfiye edilerek mühendislik hizmeti almadan üretilen yapı stokundan, deprem bilincinin güdük kalmasından birinci derecede sorumludur.”
‘PLANSIZ KENTLEŞME KONTROL ALTINA ALINMALI’
Plansız kentleşmenin kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayan Kürekçi, “Yerleşim alanlarımızın 1. ve 2. derece deprem bölgesinde yer alıyor olması, jeolojik koşulları, denize kıyısı olması, aşırı nüfusu, yapı stoku, denizel dolgu alanları, düzensiz yerleşimi, hızlı ve çarpık kentleşmesi, kentsel dönüşüm konusundaki sorunları Kocaeli'nin de içinde bulunduğu bölgemizi deprem zararları konusunda büyük bir risk altına sokmaktadır. Nüfus artışı ve plansız kentleşme kontrol altına alınmalıdır” diye konuştu.
“Toplumsal yaşamın sürdürülebilirliği ve temel yaşam alanları, kamu çıkarı doğrultusunda yeniden organize edilmeli ve bu bilimsel bir bakış açısıyla hayata geçirilmeli” diyen Kürekçi, yetkililerin kamuoyu ile paylaşması gereken bilgileri de maddeler halinde sıraladı:
■ Çadır kurmak için ilçe bazında planlanmış alan veya alanların konum ve ölçüleri, bu alanlardaki teknik ve yaşam malzemeleri açısından bir hazırlık yapılıp yapılmadığı,
■ Mezarlık alanlarının yerleri ve kapasitelerinin belirtilmesi,
■ Hasar alan alanlar için yeni / geçici konut alanları olarak planlanan alanların olup olmadığı,
■ Arama kurtarma amaçlı ekipman noktalarının varlığı,
■ Acil müdahale yollarının hazır olup olmadığı,
■ Barajların/Yeraltı su sisteminin/Su iletim sisteminin zarar görmesi durumunda, içilebilir su ihtiyacının ne şekilde karşılanacağı,
■ Hastanelerin hazır olup olmadığı,
■ Kolluk kuvvetlerine eğitim verilip verilmediği,
■ Kamu binaları ve okulların güvenlikli hale getirilip getirilmedikleri bilgilerinin kamuoyuyla paylaşılması önem arz etmektedir.”
TMMOB’un olası depremlerin ve diğer afetlerin her aşamasında birikimleri ile sorunlara çözüm olma yolunda istekli olduğunu hatırlatan Kürekçi, bu amaçla bilim ve tekniği halkın yararına sunmaya kararlı olduklarının altını çizdi.