TP'nin yürüttüğü faaliyetlerin başka şirketlere devri yoluyla küçültülmesine karşı 14 Kasım Pazartesi günü 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirildi.
Türkiye Petrolleri'nin (TP) yürüttüğü faaliyetlerin başka şirketlere devri yoluyla küçültülmesine karşı 14 Kasım Pazartesi günü 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirildi.
TP Bölge Müdürlükleri ve Ankara Genel Müdürlük'te 14 Kasım 2016 tarihinde gerçekleştirilen eylemde, işyerlerinde basın açıklamaları yapıldı. Açıklamalarda, TP'de örgütlü Adıyaman, Batman, Trakya ve Ankara Şubelerimizin başkan, yönetici, temsilcileri yer alırken, Genel Sekreteri Ahmet Kabaca Adıyaman Bölge Müdürlüğü'nde, Genel Mali Sekreterimiz Turgut Düşova Trakya Bölge Müdürlüğü'nde, Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterimi Mustafa Mesut Tekik Batman Bölge Müdürlüğü'nde yapılan basın açıklamalarına katıldı.
Yapılan basın açıklamalarında, bu faaliyetlerin Türkiye Petrolleri bünyesinden çıkarılmasının bölge ekonomisini, istihdamını ve halkını olumsuz etkileyeceği vurgulandı.
Ayrıca, bu adımın ülkemizde 1954 yılından bu yana kamu yararı ve ülke ekonomisi için faaliyet gösteren TP'nin küçültülmesi ve zayıflatılması anlamına geleceği belirtildi. Söz konusu işlerin devredilmesinin, TP'nin özelleştirilmesinin de önünü açacağının altı çizildi.
TPAO'daki bu faaliyetlerin TPIC'e devri meselesinin ülkeye,TPAO'ya ve işçi sınıfına büyük zararlar vereceği, Türkiye'deki enerji ihtiyacının bu tür düzenlemelerle karşılanamayacağı belirtildi.
Petrol-İş Sendikası olarak özelleştirmeye, taşeronlaştırmaya geçit vermemek için sonuna kadar mücadele edileceği ve Türkiye Petrolleri'nin bir kamu kuruluşu olarak kalacağı ifade edildi.
Yapılan açıklamalarda Petrol-İş'in talepleri şöyle sıralandı:
• TP Adıyaman, Batman ve Trakya Bölge Müdürlükleri bünyesindeki sahalarda sürdürülen kuyu tamamlama ve sondaj faaliyetlerine son verilmesini öngören planlardan vazgeçilmelidir. Bu bölgelerden alınması düşünülen kuyu tamamlama ve sondaj faaliyetleri, Ankara Genel Müdürlük bünyesindeki jeofizik operasyonlar ve workover işleri ile birlikte, bugüne kadar olduğu gibi TP çatısı altında sürdürülmelidir.
• Ülke çıkarı ve kamu yararı doğrultusunda faaliyetlerde süreklilik sağlanmalı ve üretim sürmelidir. TP yönetimi, kamuda istihdamın güvenceli, kadrolu ve sürekli olması ilkesini gözetmelidir.
• TP'de hizmet alımlarının yaygınlaştırılmasına ve taşeronlaştırmaya son verilmeli, dolaylı yollardan da olsa “kiralık işçilik” uygulamalarına gidilmemelidir. Kurumda asıl işi yapan taşeron işçiler, özel güvenlikçiler,üyemiz olan geçici işçiler ve farklı statüde çalışanlar kadroya geçirilmelidir.
• TP'nin yapısı güçlendirilmeli ve taşeron uygulamalarına son verilerek daha önce kurum bünyesinden koparılmış olan TPIC, diğer daire başkanlıkları statüsüyle TP'ye yeniden bağlanmalıdır.
• Petrol fiyatlarındaki düşüş gerekçesiyle, güvencesiz ve esnek çalışmanın yaygınlaştırılması kabul edilemez. Toplu iş sözleşmesi hükümlerinin ihlal edilmesi ve kazanılmış haklarımızın geri alınmasına yönelik girişimlere son verilmelidir.
• Stratejik petrol sektöründe dikey entegrasyonun kamu eliyle yeniden sağlanmasının gerekliliği ortadadır. Sektörde özelleştirme politikaları nihayetlenmeli, üretimden rafinaja, petrokimyadan akaryakıt dağıtıma TP çatısı altında entegrasyon yeniden sağlanmalıdır.
• Petrol-İş Sendikası ve TP işçisi, TP'nin zayıflatılmasına ve taşeronlaştırmaya izin vermeyecek, petrolümüze ve TP'ye sahip çıkmaya devam edecektir.