Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimlerini iptal etmesi nedeniyle Trabzon Sanatçı İnisiyatifi bir açıklama yapıp uyarılarda bulundu.
ÖMER TURAN
TRABZON- Trabzon Sanatçı İnsiyatifi tarafından, Trabzon Ruhi Türkkyılmaz Sanatevi'nde yapılan basın açıklamasında şöyle denildi:
Ülkemizin altında ezildiği ağır ekonomik-siyasi kriz koşullarında Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimlerini iptal etmesi nedeniyle Trabzon Sanatçı İnisiyatifi olarak bu açıklama ve uyarıyı zorunlu gördük.
Yüksek Seçim Kurulu’nun asli görevi, seçimleri yasal ve hukuki temelde yürütmektir. Seçim sonuçları kesinleşinceye dek iktidar kanadı da dahil olmak üzere en küçük bir şaibe olmadığı ortak kanaatti. Sonuçlar kesinleştiğinde sırf iktidarın adayı seçilmedi diye seçimi iptal etmek, Yüksek Seçim Kurulu’na biçilmiş yeni bir görev midir? Üstelik sözkonusu kurulun geçmişteki içtihatlarına aykırı olarak…
YSK bu kararıyla, kamu vicdanını kanatmıştır. Hepimiz bilmekteyiz ki; bu iptalin gerçek karar alıcıları siyasi iktidardır. Bu dayatma, Cumhurbaşkanının itiraf niteliğindeki beyanlarıyla da sabittir. Böylelikle hukuk bir kez daha ayaklar altına alınmış, kamu vicdanı ve “milli irade”nin hiçe sayıldığı tescil edilmiştir.
Dünyanın içinden geçmekte olduğu darboğazda, yakın çevremiz yer yer sıcak çatışma alanlarına dönüşmüş ve Akdeniz’de yeni çatışma alanları oluşmaktayken iktidarın önümüze koyduğu gündem İstanbul seçimleridir.
Bu genel tabloda Türkiye resmi daha vahimdir. Gittikçe derinleşen ekonomik kriz, borçlanma batağı, enflasyon, açlık sınırı altındaki ücretler, işsizlik, üretimsizlik, baskılanan demokratik kitle örgütleri, basın hayatımızın zapturapt altına alınması, sanatçıların itibarsızlaştırılması, sanatın kültür hayatından dışlanması, toplumun ayrıştırılarak kamplaştırılması ve daha pek çok sorun…
Tüm bu olumsuzlukların muhakeme mercii olarak yargı ve hukukun etkisizleştirildiği koşullarında;
Üzülerek görüyoruz ki, halkın beklentisi ile iktidarın gündemi örtüşmemektedir. Bu koşullarda pek çok komşu ülke gibi Türkiye için de beka sorunundan bahsedilebilir. Şimdi daha iyi anlaşılıyor ki, iktidarın seçim sloganına dönüştürdüğü beka, kendi iktidar-menfaat hırsıyla sınırlıdır. İktidarın 17 yıllık uygulamalarıyla bu ağır tablonun asıl sahip ve sorumlusu olmasına rağmen ülkemizin zaman, dikkat, enerji ve kaynaklarını bu haksız seçim uğruna heba etmesinin başka ne anlamı olabilir?
Uyarıyoruz!
23 Haziran’da tekrarlanacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde insanları çatışmaya yöneltecek ayrıştırıcı dil kullanmaktan vazgeçin. Süreci lehinize çevirmek adına bizlerin hayal bile demeyeceği komplo ve şeytanlıklardan uzak durun. Kamu vicdanında onarılması mümkün olmayacak yeni gedikler açmayın.
Sözkonusu sanat ve mizahsa tüylerinizin diken diken olduğunu biliyoruz. Türk mizahının önemli çizeri Turhan Selçuk’un ünlü halk kahramanı Abdülcanbaz olarak buradayız. Mazlumun yanında zulmün karşısında Abdülcanbaz. Hakaretlerinizle o şeytani, ağulu dilinizi Trabzon’umuza kadar uzatıp zehir saçıyorsunuz. O çatal dilinizi ağulu ağzınızın içine toplayın ve çenenizi kapayın. Yoksa Osmanlı Tokadı geliyor.
Trabzon Sanatçı İnisiyatifi sonuç ve özet olarak diyor ki;
Hukuku ayak altına alarak, ülke insanını anayasal haklarını kullanmak üzere sokağa inmeye mecbur bırakmayın. Uçurumun kenarına getirdiğiniz ülkemize yeni felaketler yaşatmayın. Bu vebalin altından kalkamazsınız."