Güncel

TTB uyardı: İlk dalga henüz bastırılmadı

ANKARA - Erken açılma kararlarının özellikle 1 Haziran sonrasında vaka sayılarında artışa yol açtığına işaret eden TTB Kovid-19 Danışma ve İzleme Kurulu üyesi Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, ilk dalganın henüz bastırılmadığı uyarısında bulundu.

13 Haziran 2020 Saat: 08:17
TTB uyardı: İlk dalga henüz bastırılmadı
TTB uyardı: İlk dalga henüz bastırılmadı
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, ülkedeki ilk koronavirüs (Kovid-19) vakasının açıklanmasından bugüne geçen 3 ayı değerlendirmek üzere online açıklama yaptı. Video konferans yöntemiyle yapılan açıklamaya, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB Kovid-19 Danışma ve İzleme Kurulu üyeleri Prof. Dr. Özlem Azap, Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz katıldı. 
Toplantıda ilk olarak konuşan Adıyaman, salgının, ekolojik yıkım, doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesi, çarpık kentleşme, yaban hayvan ticareti, sürekli genişleyen endüstriyel hayvancılık sektörü başta olmak üzere sosyal ve ekonomik bir dizi etkenin bir sonucu olarak dünyayı tehdit etmeye devam ettiğine vurgu yaptı. Adıyaman, “Ancak pandeminin küresel ölçekte bir krize yol açması meselenin sadece bir yönü; daha az görünür olan diğer yönü ise bu pandeminin kriz içindeki sistemin bir sonucu olması” dedi. 
‘43 SAĞLIK ÇALIŞANINI KAYBETTİK’ 
Vaka sayısında dalgalanmanın sürdüğünü dile getiren Adıyaman, her gün testi pozitif çıkan bine yakın hastanın olduğunu hatırlattı. PCR testi negatif olan, ancak Kovid-19 tedavisi alan kaç hastanın olduğunu bilmediklerine kaydeden Adıyaman, “Çünkü açıklanmıyor. Bu süreçte 23’ü hekim 43 sağlık çalışanını kaybettik. Kaybettiğimiz bir meslektaşımızın sözleri kulaklarımızda: ‘Hâlâ koruyucu giysimiz yok, ellerimiz alkolden hışır oldu. Bulaşma korkusuyla yemek yiyemez olduk. Evde çocuğumuza sarılmaya korkuyoruz.’ Unutmuyoruz; Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybeden bir başka meslektaşımızın ölüm belgesine testi negatif olduğu için Kovid-19 yazılamadığını, otopsi gerektiğini" diye konuştu.  
‘SALGIN SIRLARLA YÖNETİLİYOR’ 
Adıyaman, 1 Nisan’da 601 PCR pozitif sağlık çalışanı sayısının 29 Nisan’da on iki katından fazlaya çıkarak 7 bin 428’u ulaştığını değinerek, “Bir buçuk aydır bu sayının ne olduğu meçhul çünkü açıklanmıyor, Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarının sağlık durumuyla ilgili sessizliğini koruyor. Salgın ‘sırlarla’ yönetiliyor. Hâlâ il pandemi kurullarında sağlık çalışanlarının temsilcileri yer almıyor. Sağlık çalışanları kendi illerindeki vaka ve ölüm sayılarını da normalleşme sürecini de medyadan takip edebiliyorlar ne yazık ki” dedi. 
DOĞRULANMIŞ ÖLÜM SAYISI   
Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz ise, “Türkiye’de ilk hasta duyurusundan bugüne, salgında neredeyiz?” başlıklı sunum yaptı. Salgının halen etkisini sürdürdüğünü belirten Yavuz, “Henüz sona ermedi. Türkiye nüfusa göre dünyanın en kalabalık 17'nci ülkesi. Pandeminin üçüncü ayı bittiğinde bütün dünyada Kovid-19 doğrulanmış olgu sayısında 12'nci sırada, Kovid-19 doğrulanmış ölüm sayısında ise 17'nci sıradadır. Türkiye, milyon kişi başına toplam doğrulanmış olgu sayısı bakımından komşu ülkelerle karşılaştırıldığında İran ile benzerlik gösteriyor, Bulgaristan ve Yunanistan’da ise toplam doğrulanmış olgu sayısının Türkiye’den daha az olduğu gözleniyor. Türkiye’yi, milyon kişi başına toplam doğrulanmış ölüm sayısı bakımından komşu ülkelerle karşılaştırdığımızda ise, toplam ölüm sayısının İran’dan düşük; Bulgaristan ve Yunanistan’dan ise yüksek olduğunu görüyoruz” bilgilerini paylaştı. 
‘EPİDEMİYOLOJİK GÖSTERGELER AÇIKLANMIYOR’ 
İlk dalganın tam olarak bastırılmadığını vurgulayan Yavuz, “Üstelik bütün dünyada tedavide kullanılan ilaçlarla ilgili yaygın bir tartışma hala devam ediyor. Bunlar bilinmesine rağmen Türkiye’nin tedavideki başarısı bilimsel çalışmalara dayanmayan bir şekilde erkenden ilan edilebiliyor. Oysa pandemi ile ilgili henüz birçok konu belirsizliğini koruyor. Ülkeleri karşılaştırabilmek için gerekli epidemiyolojik göstergeler henüz açıklanabilmiş değil. Beş bine yakın yurttaşımızı yitirdiğimiz bir pandemiden ‘Başarı’ öyküsü çıkarabilmek için uğraş verilmesini yadırgıyoruz” dedi. 
65 ÜSTÜ KİŞİLERİN İHTİYAÇLARI  
Üç aylık süreçte özellikle 65 yaş ve üstü kişilerin sağlıkla ilgili ihtiyaçlarının gözetilmediğini ifade eden Yavuz, “21 Mart’tan bu yana aylardır evde tutulan bu yaş grubu, bu önlemin etkin olup olmadığına dair herhangi bir verinin paylaşılmadığı ve toplam ölümlerin yüzde 93’ünün bu yaş grubunda olduğunun açıklanmasıyla önlemlerin işe yarayıp yaramadığının da tartışılır olduğu bir ortamda kronik hastalıklarından beslenme ve egzersiz ihtiyaçlarının karşılanmamasına, psiko-sosyal sorunlarından onların damgalanmalarına yol açabilecek söylemlerin önüne geçilememesine kadar birçok sorunla yüz yüze kalarak kendini dışlanmış hissetti ve daha da içine kapandı” şeklinde konuştu. 
SALGINDA DOĞRU YÖNTEM  
Salgınla mücadelede doğru yöntemin epidemiyoloji bilimine uymak olduğunun altını çizen Yavuz, “Tedavi etmek önemlidir ama salgında başarı, bulaşıcılığı-hastalanmayı önlemektir. Hastalıktan korunma, sağlıklı kişilerin hastalanmasının önlenmesi önceliktir. Bunun da yolu; Salgın yönetiminin öncelikli ve bilimsel bilgiye dayalı olarak, Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğu ve koordinasyonunda sürecin tüm bileşenlerinin katılımıyla ve şeffaf olarak hayata geçirilmesidir. Kovid-19 pandemisine karşı temel yaklaşım, insanların birbirleriyle temas oranlarını azaltarak virüsün hasta kişiden sağlıklı kişiye bulaşmasını azaltmak olmalıdır” önerilerinde bulundu. 
KİŞİSEL ÖNLEMLER KONTORL ALTINA ALMAZ 
Yavuz, şöyle devam etti: "Pandeminin üçüncü ayı biterken, bilimsel gerekçelere dayandırılamayan erken açılma kararları özellikle 1 Haziran sonrasında hem olgu sayılarında hem de yoğun bakımda tedavi gören ve solunum desteğine gereksinim duyan hasta sayılarında artışa yol açtı. Sağlık Bakanlığı bu artışın sürmemesi ve salgının kontrol altına alınabilmesi için yurttaşlara kişisel önlemlere dikkat etmeleri konusunda ısrarla çağrıda bulunuyor, bu çağrıyı önemsiyoruz; ancak bulaşıcı hastalık salgınları tek başına kişisel önlemlerle kontrol altına alınamaz. Kişisel önlemlere uyulmasının yanı sıra özellikle işyerleri, kamuya açık alanlar ve toplu ulaşım açısından kurumsal önlemlerin alınması, izlenmesi ve denetlenmesi gerekir.”

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Net Haber Ajansı Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız