Necdet Özsaygın

Değerlendirme sonucu yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:

Dışarıya Bağımlı,üretime yönelik değil tüketime yönelik ve ranta dayalı bağımlı ekonomik politikaların yıllardır sürdürülmesi neticesinde gelinen nokta bu kaçınılmaz sonuçtur. Üniversitelerin bilime niteliği aşındırılarak,özerk yapısı bağımlı hale getirilmiş olup,cehalet övülerek cemaatlerin icraatları için uygulamalar başlatılmış ve tüm alanlarda cirit atmalarına olanak sağlanmıştır..Böylelikle şiddet ortamı yaratılarak toplum açlıkla,korkuyla terörize edilerek korku imparatorluğu yaratılmak istenmekte,küresel sermaye özellikle Ortadoğu ve geri bırakılmış ülkelerdeki işbirlikçi yerel sermayelerle işbirliği yaparak böl-parçala taktiği uygulanmakta, sonra da kurtarıcı rolü üstlenilmektedir. Bağımlı hale getirilen bu ülkeler sıcak para bulmak için İMF ve bunun gibi kuruluşlarda kurtuluş reçeteleri ararken bu rantçı sermayenin acı reçetelerini uygulamak zorunda kalmış ve krizin faturası da  ezilen halka çıkartılmaktadır.Çünkü,bu reçetelerde üretim yok,yerli kaynak kullanımı yok. Kamu kurum ve kuruluşların özelleştirilmesi vardır. Onaltı yıldır iktidarda olan AKP bu küresel sermayenin ve BOP eşbaşkanlığının sözcülüğünü yaparak ülkeyi ekonomik krize sokmuştur.

Halka kemer sıkma önerilirken  saray ve çevresi şatafat,gösteriş ve ihtişamına kesintisiz devam ettiği Cumhurbaşkanı bütçesinin 2019 yılı artış oranının %230 olmasından anlamak mümkün değildir. Onun için diyoruz ki,bu krizin nedeni  ve sebebi ne çalışanlar ne de emek kesimidir, bu krizi biz yaratmadık ve bedelini ödemeyeceğiz.Bu bedeli ödemiyoruz demenin yetmediği ve bunu hayata geçirmenin yolunun  bulunması gerekiyor.Küresel sermaye ve işbirlikçilerinin her zaman yaptığı gibi,bu sömürü düzeninin sürdürülmesi  için siyasi ortamın da uygun olması gerekir.Ülkemizde yapılan anayasa değişikliği  ve ardından yapılan şaibeli seçimleri tek adam sistemi getirilmiş olup demokratik parlamenter sisteminin işlevsiz hale getirildi.Böylelikle parlamento saf dışı edilerek KHK’lerin devamlılığı sağlanmış ve tek adam sisteminin verdiği yetki ile ülke yönetilmektedir.

Çalışanlar hedef tahtası  haline getirildi

Dolayısıyla ülkede ne ekonomik,neiş,nede can güvenliği kalmıştır.Muhalif ses çıkaran kim varsa düşman,bölücü,hain ilan edilerek ya işinden atılıyor veya  hapse konuluyor.Özellikle adalet,hukuk,basın, örgütlenmiş eğitim vb alanlarda çalışanlar hedef tahtası  haline getirilmiş,binlerce çalışan sorgusuz,sualsiz veya itirafçıları ihbarcıların yalan beyanları doğrultusunda ya işinden atıldığı veya tutuklandığı.Dış politika günlük gelişmelere göre dizayn edilmiş.Ülkemiz tüm komşu ülkelerle kavgalı duruma getirildiğin ve uluslararası ilişkilerde ülkenin itibarsızlaştırıldığı.Bütün bu olumsuzluklara rağmen yılmamak gerektiği,daha  fazla örgütlenmek,yan yana durmak ortak demokratik cepheyi kimseyi ötekileştirmeden örmek ve geliştirmek  gerekiyor.

Toplantı,önümüzdeki sürece dair yapılacak olan çalışmalarla ilgili eylem planının görüşülmesi ile tamamlandı.