Turizm İşçileri Dayanışması üyeleri tarafından yapılan 'Ses Çıkarıyoruz' başlığı ile yapılan  basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

İki gün önce uzay programı açıklandı. Evet, yanlış duymadınız uzay programı açıklandı. Cumhurbaşkanı uzay programı hakkında uzun bir açıklama yaparken hala ekonomik destek alamayan işçilerin halinden elbette bahsetmedi. Restoranlarda barlarda sigortasız çalışan binlerce işçi desteklerden faydalanamazken, adeta açlığa mahkûm edilirken müzisyenler ve işsizlikten yoksulluktan bunalıma giren işçiler intihar ederek yaşamlarına son verdi.

Biz markete bile gidemiyorken çukur medyasının kapağında markete tok gidin, çocuklarınızı yanınızda götürmeyin denerek bizimle dalga geçiliyor. Turizm bakanımız her açıklamasında işletmelerin nisan ayında açılabileceğini söylüyor. ancak turizm ve bağlı iş kollarında çalışanlara yapılması gereken covid-19 aşısından bahsetmiyor. Aşı yapılmadan sezonun açılması planlanıyor. Pandeminin etkisini göstermeye başladığı 2020 Mart ayında da 2. dalganın yaşandığı Kasım ayında da virüsün yayılmasını artırdığı gerekçesiyle kapatılan işletmelerin açılması için tüm işçilerin aşılanması gerekmektedir. Ancak bu şekilde restoran ve kafeler açılıp otel ve acente çalışanları sezona hazırlanabilirler.

Tüm bunların dışında bizim asıl büyük sorunumuz olan iş akdinin askıya alınması yani mevsimlik işçilik çözüm bulmayı bekliyor. Askı sistemi esnek istihdamın turizm sektörü içindeki en yaygın uygulamasıdır. Bu şekilde işveren işçinin tüm maliyetlerinden sezon dışında kurtulmaktadır. Bizim içinse bu uygulama güvencesizlik hak kaybından başka bir anlama gelmiyor.

Bu sistem pandemi döneminde turizm ve bağlı iş kollarında çalışan emekçi ne kısa dönem ödeneğinden faydalanmasını engellemiştir. Askı sistemi yüzünden eksik yatırılan primler işsizlik ödeneği ve kıdem tazminatı almak için gerekli koşulları sağlamamızın önünde engeldir.

Bizler bu uygulamanın tamamen değiştirilerek haklarımızın güvence altına alınmasını talep ediyoruz. Çalışırken ücretlerimizden peşinen kesilen sayısız vergi ve primlerden faydalanmak istiyoruz.

Buradan Meclise sesleniyoruz;

1-İş akdinin askıya alınması, turizm sektöründe uygulanmak üzere iş kanununda özel maddelerle lehimize göre düzenlenmelidir. 

2-Askıya çıkarılan işçi, işveren tarafından gerekli kurumlara işçinin de takip ve kontrol edebileceği bir yolla bildirilmelidir. 

3-Askıya çıkarılan işçinin hak kaybını engellemek için sigortasının 2/3’ü devlet, 1/3’ü işveren tarafından eksiksiz bir şekilde karşılanmalıdır. 

4-Kısa çalışma ödeneğinde olduğu gibi, işçi askıda olduğu süre içerisinde ücretinin brüt tutarının %60’ı, asgari ücretin %150’sini geçmeyecek şekilde, İşsizlik Sigorta Fonu’ndan karşılanmalıdır. 

5-Turizm sektörü ve bağlı işkolları işçilerinin, iş akdi askıya alınması, mevsimlik sezon işçiliği gibi sebeplerle ödeneklerden faydalanamadığından “18 numaralı iş kolu” bünyesinde olan işçiler için bu koşullar esnetilmelidir. 

6-Koşullar sağlanamadığı için, askıya alındığı süre zarfında yeni bir iş bulmak zorunda olan, mevsimlik çalışma sebebiyle aynı işletmede yarı-zamanlı çalışmaya mecbur bırakılan işçiler, sigortasız çalışmaya veya sigortalı çalışmaları durumunda haklarından vazgeçmeye zorlanmaktadır. Bu durumun ivedilikle önüne geçilmelidir. 

7- Mevsimlik çalışma ve onun getirdiği "Askı" ödenek almanın önünde engeldir. Mevsimlik çalışmaya maruz bırakılan her emekçi ödeneklerden faydalanmalıdır!

Bizler Turizm İşçileri Dayanışması üyeleri olarak başta askı denilen mevsimlik işçi dayatması ve işletmelerin kapalı olması sebebiyle ödeneksiz güvencesiz kalan tüm işçilerin sorunları ortadan kalkana kadar mücadele edeceğiz.

Turizm ve bağlı iş kollarında çalışan tüm emekçileri dayanışmamıza güç katmaya birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Başlattığımız imza kampanyasının imzacısı ve takipçisi olun. Meclise ve ilgililere çağrımızdır:

Sesimizi duyun! Sesimizi duyulana kadar buradayız!

Artık Turizm işçilerinin dayanışması var.